BU ŞEHİRDE KİM İŞ YAPMAK İSTİYOR, KİM YAPMAK İSTİYOR GİBİ GÖRÜNÜP, HİÇ BİR İŞ YAPMAMAK İÇİN ELİNDEN GELENİ YAPIYOR HERKES BİLMELİ
Ankara toplantıları, İstanbul buluşmaları, fes hane gösterileri, Samsunlu Bürokratların Ankara buluşmaları, yurtdışı Samsunlularının bir araya gelme toplantıları, Karadeniz" de kıyısı bulunan Belediyelerin yurt dışı, yurt içi birliktelik toplantıları, stratejik planlamalar, Gıda OSB buluşmaları v.s. Bunların hepsi bana göre boş şeylerden ibaret. Sadece ve sadece topluma iş yapıyor gibi görünüp; ora senin, bura benim, gezip, tur atma ve masraflarını birilerine ödetme seyahatlerinden başka bir şey değildir. Geçen yıl şehrimize gelen bir Bakan"ın anlattığı enteresan bir olayı anlatarak asıl konumuza girmek istiyorum. Başbakan R.Tayyip Erdoğan, Bakanlar Kurulu"nda ekonomik durumla ilgili o günkü ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan"dan bilgi istemiş. Ali Babacan başlamış rakamlarla gayrisafi milli hâsılatının son durumundan, bütçe açıklarından, beklenen gelirlerden, cari açıklardan bahsetmeye. Bunun üzerine Başbakan demiş ki; Ali bey bana bakkal hesabı ülkenin kasasında ne kadar döviz, ne kadar borç var bir anlata neyin ne olduğunu anlayayım, ekonomik terimleri bırak.
Bizim siyasetçilerimiz basının karşısına çıkıp, bol keseden atıyorlar: Ekonomi düzeldi, gayrisafi milli gelir beş yıl öncesine göre iki katına çıktı v.s. İyide kardeşim, beş yıl önce işsizlik oranı ne idi, şimdi ne? Bankalardan dönen çek, senet oranı ne idi, şimdi ne oldu? Yapılan özelleştirmeler sonucu ne kadar insan mağdur oldu, ne kadar esnaf kepenk kapattı? Sürekli olarak kredi kartları ile ilgili ödeme kolaylığı getiren yasa neden çıkarılmak zorunda kalınıyor? Bunları iyice irdeledikten sonra çıkıp basına beyan vermeleri gerekirken, sanki bu şehirde çok büyük işler yapmış gibi çıkıp konuşmaları insanı çileden çıkarıyor. Kanaatimce önümüzdeki seçimde bu şehirde bazı şeyler değişecektir. Nasıl ki insanlar mahalli idareler seçiminde tepki koyup, bazı değişiklikler yaptı; aynı uygulamayı önümüzdeki genel seçimde de aynı şeyleri yapacağını düşünüyorum. Çünkü toplumumuz artık uyandı boş vaatlere pabuç bırakmıyor.
Son iki yıldır bu şehirde en yoğun bir şekilde gündemi meşgul eden konuların başında Büyük otel konusu vardı. Yaklaşık on yıldır kira ödemeden otelde oturan kiracı mahkeme kararı ile çıkartılmış, ancak bu arada şehirde ciddi anlamda otel sıkıntısı yaşanmış, önüne gelen herkes bu konuda konuşmuş, çözüm üretmeye ise hiç kimse yanaşmamış. İl Özel İdaresi"nin Genel Sekreterlik Makamı"nda oturan arkadaşımız sırf siyasi havayı koklayarak, kim güçlü ise ondan yana olmak adına vaziyeti idare etmeye çalışmış, icraat adına en ufak bir şey yapmak gerektiğinde, ilgili milletvekili veya teşkilat mensubundan aldığı talimatı uygulamak sureti ile işi götürmeye çalışmıştır. Bürokrat gerektiğinde taşın altına elini koyup, Bu böyle olmalıdır demezse, bundan hem kendisi, hem de Devlet zarar görür. Kısa sürede kazanmış gibi gözükse de uzun vadede kaybeder. Büyük otel konusunda Devlet acze düşürülmüş, bu konudaki tüm icraatı da İl Özel İdare"si adına Sayın Genel Sekreter yapmıştır. Son olarak yaptığı tahliye anlaşmasına, eski icra haklarının saklı tutulması ile ilgili bir madde ilave etme basiretini gösteremediğinden mahkeme haklı olarak oteli Kurumahmutoğlu" na iade etmiştir. Bana göre çok da doğru olmuştur. Zira orada boşu boşuna durup, çürüyünceye kadar işletilmesi bu şehrin hayrına olmuştur. Her şeyde bir hayır vardır. Kira ödemeden işletilmesi dahi boş durmasından iyidir. Bu şehirde Güneydoğu"dan gelip otel işletip, para kazananlar varsa varsın Kurumahmutoğlu"da üç beş kuruş para kazansın. Bizim basiretsiz bürokratlarımızla şov yapmaktan başka işe yaramayan vekillerimiz varken, bu şehirde kimse icraat beklemesin. Adam şehrinde yatmaya otel yokken Trabzon"daki Haçkalı Baba Şenliklerine gidip, boy gösteriyorsa bu şehirde otele ihtiyaç yok demektir. Sana ne Haçkalı Baba"nın merasiminden. Sen ömründe tasavvuf nedir, tevazu nedir, mütevazi nasıl olunur bildin mi de, gidip o mübareğin merasiminde boy gösteriyorsun. Senin şehrine bir misafir geldiğinde Allah"ın Güneydoğulusu"nun oteline getirip ağırlamaktan mutlu oluyorsan, işte al sana mahkeme kararı. Uygula da aklın başına gelsin. Ondan sonra da vekilliğin tadını çıkar.
Bundan sonraki süreçte; bu şehirde kim ne iş yapıyor, kiminle nerede hangi filimlerin peşinde, kim gerçekten taş üstüne taş koymak için uğraş veriyor, hangi bürokrat kimin arkasına sığınarak ayakta durma mücadelesi veriyor, hangi bürokrat işini adam gibi yapıyor, kim yardımı kullardan bekliyor, kim Allah"tan bekliyor, siyasetle uğraşanların hangisi hizmet için uğraşıyor, hangisi malı götürmenin peşinde tüm detayları ile yazmak benim en önemli işlerimden olacaktır. Zira iki yıl sonra yapılacak olan genel seçime kadar, halkımız kimi seçeceğine kendisi karar vermeli. Bu günlük bu kadar yeteceğini sanıyorum.Hoşçakalınız