Hayatımın hiçbir döneminde insanların dillerine, dinlerine ve siyasi düşüncelerine bakarak onlarla arkadaşlık yapmadım. Yalan konuşmayan, karakterli ve duruşu olan herkes benim dostumdur. Bunun aksine olan herkes de benim düşmanımdır. İşimiz gereği her çeşit insanla görüşmek zorunda olduğumuz da bir gerçektir ama bu ölçüyü hiçbir zaman değiştirmedim. Arkadaşlık ve dostluk yapacağım insanları seçerken bu ölçüye azamı dikkat ederim. İşim dolayısıyla mecburen görüştüğüm insanlar bu ölçünün dışındadırlar. Neden böyle bir yazı yazma gereği duyduğuma gelince; bazı insanların riyakârlıklarını, çok yüzlülüklerini ve ahlaksızlıklarını gördükçe bu yazıyı yazma gereği duydum. Allah’ın verdiği lütuf mu, yoksa altıncı duyu mu bilemiyorum ama sevmediğim veya ısınamadığım insanlarla ilgili bazı gelişmeleri gördükçe Rabbim’e binlerce kez şükrediyorum. İyi ki bu insanları sevmemişim, iyi ki bu insanlardan uzak durmuşum demekten de kendimi alamıyorum.
Benim literatürümde “karınca ezmez şevki“ olarak nitelendirdiğim tiplemeler vardır. Bu tiplemelerin en bariz özellikleri; sizi görünce ellerini ve avuçlarını ovuşturup, konuşurken nezaketten kırılırlar, onları dinlerken adeta acaba insanla mı konuşuyorum yoksa karşımdaki bir melek mi diye kendinizden utanasınız gelir. Lakin bunların arka planlarını öğrendiğinizde tam aksine bir karakterle karşılaştığınızda dünyanız yıkılır. Bu tipler yalakalıkta ve yalamalıkta bir numaradır. Onlar ile kimse yarışamaz, amirlerine ve üstlerine öyle yalakalıklar yaparlar ki aklınız şaşar. Amirleri ve üstleri de bu “cafcaflı” sözlere kanarak onlara her türlü görevleri verirler. Fotoğraf çekilmekte, gösteriş yapmakta, sosyal medyada her dakika reklam yapmaktan da geriye kalmazlar. Sıra iş yapmaya geldiğinde ara ki bulasın bunları. Sivil toplum kuruluşunun hayır hasenat işlerine, teşrifatçılıktan her türlü gösterişte bunlar ön sırada olurlar. Bu sayede istedikleri görevleri alırlar. Lakin zorlukta, zahmette ve bedel ödemede bunlar yer yarılıp yerin içine girerler, sizde ne kadar arasanız arayın asla ve kat’a bunları bulmanız mümkün değildir.
Aslında bu tiplerin gerçek kimliklerini topluma anlatmak hepimizin görevidir. Toplum bunların gerçek yüzünü tanıyıp ona göre tavır almalıdır. Yoksa o kadar zarar verirler ki anlatamam. Şehre üst düzey siyasetçi veya bürokrat gelse bu tipler onların yanından ayrılmaz. Onurlu, şerefli insanlar da bunların yüzünden onlara yanaşamaz ve konuşamazlar. Gelen insanlar da eski dostlarının onlara dargın olduğunu zannedip gönül koyarlar. Oysaki bütün sıkıntı bu yalamalardadır. Siyasetçiler de bu tipleri severler, onlara yalakalık yapınca zannederler ki sadece kendilerine yalakalık yapıyorlar oysaki onları taptığı şey güçtür, güç gidince ara ki bulasın bunları. Onurlu insan rızkı Allah’ın verdiğine inanır, işini adam gibi yapar, kimsenin malında, namusunda ve şerefinde gözü olmaz. Ama bu tiplere görev verirseniz önce uzunca bir müddet gelen gidenin fotoğrafını çekip milletle paylaşırlar ardından siyasetçilerle ve güçlü adamlarla fotoğraf çekip sosyal medya hesaplarından paylaşırlar. Sonra etrafta kendilerine yalakalık yapacak kişileri bulup onları yakınlarına alırlar. Ne zamanki kendilerini sağlama alırlar bu kez ya akçeli işlere başlarlar ya da bel altı faaliyetlerine başlarlar. İnsanların yuvalarını yıkmaktan da korkmazlar, Allah’tan da korkmazlar.
Geçmişteki yazılarımı okuyan kıymetli okurlarım bu tür insanlarla ilgili tavrımı çok iyi bilirler. Bu tür insanlar hangi göreve gelirse gelsinler asla pirim vermem, ziyaret etmem ve hak etmedikleri değeri vermem. Toplumun çoğunluğu değer vermiş, ziyaret sırasına girmiş, şunu yapmış bunu yapmış beni hiç ilgilendirmez. Benim için asıl olan kişinin yaptığı iş ve karakteridir. Karakteri düzgün insan reklam yapmaz, iş yapar. Oturduğu koltuktan kişilik kazanmaz tam aksine oturduğu koltuğa kişilik verir. İnsanların değil Yaradan’ın gönlünü yapmaya çalışır. Kendisini takva göstermeye çalışan insanın işi Rabbinin rızasını kazanmaktır, kulların rızasını kazanmak için kimseye takla atmaz. Gelen giden insanların fotoğraflarını çekip sosyal medyadan paylaşarak kimlik kazanmaya çalışmaz. Siyasetçiler, sendikacılar bu dediğimin dışındadır, zira onların işi topluma kendilerini anlatıp, destek almak olduğundan onları mahzur görmek zorundayız. Ama normal bir devlet memuru, yanına gelen ziyaretçileri çekip sosyal medya hesabından paylaşıyorsa orada bir sıkıntı var demektir. Bu benim kanaatim farklı düşünenlerde olacaktır ona da saygı duyarız. Sözlerime son verirken sizlere tavsiyem bu tip yalamalardan uzak durmanızı tavsiye ediyorum. Bugünlük de bu kadar kalın sağlıcakla…
BU TİPLERDEN UZAK DURUN
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.