Türkiye"nin sıkıntısı, statükodan yana olanlarla,değişmeden yana olanlar arasındaki mücadeleden ibarettir.İşi baştan ele alalım.Çünkü sıkıntı bugün ortaya çıkmadı.Yıllardan beri devam ediyor. Cumhuriyetten önce de denemeleri yapıldı;ama asıl uygulamaya tek parti döneminden sonra geçildi. Tek parti döneminde sayılı elitlerle ve tepeden inme,bir gecede kurulan sistem halka adeta dayatılmıştır. Kurucu dedikleri irade her ne kadar :Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir sloganıyla işe başlamış ve bunu duvarlara yazdırmışsa da egemenlik hep kendi ellerinde kalmış,millete zerre kadar tattırmamışlardır.Millet meclisleri masa başında kendi adamlarından oluşturulmuş, halka rağmen ,istedikleri gibi anayasa ve yasalar yapılmış,sistemi kendi zihniyetlerine göre dizayn etmişler, devrimler yapmışlar,kurumlar oluşturmuşlar,milletin bin yıllık manevi dünyasını, ruh yapısını dağıtmışlar, yepyeni bir ulus yaratmak(!) istemişlerdir.Bu projede halk yoktu,halktan, Anadolu insanından bir kişiye bile danışılmamıştır. Fikri,düşüncesi sorulmamıştır.Karşı çıkanlar,itiraz edenler şiddetle cezalandırılmış, Anadolu insanı için, şairin dediği gibi, öz yurdunda gariplik,öz vatanında paryalık dönemi başlamıştı.Bu durum 1950 de , vesayetli çok partili sisteme geçinceye kadar devam etmiş; millet ilk demokratik seçimde, tek partiyi ezici bir çoğunlukla, % 90 oy oranıyla (DP:420,CHP:30 mebus) başından uzaklaştırmıştır.Böylece başından beri yapılanları ne ölçüde tasvip ettiğini de ortaya koymuştur. Ancak silahlı kuvvetleri de ellerinde tutan bu güçler, bu durumu hazmedememiş, ve 1960 darbesi ile Anadolu insanının iradesini ezmiş, demokrasi filizini kesmiş ve tekrar başa dönülmüştür. Kendileri gibi düşünmeyen, ama halktan yana olan demokratları bin bir işkencelerle perişan etmişler;bir kısmını düzmece mahkemelerle idam sehpalarına göndermişler ve sistemlerini daha da tahkim etmişlerdir.Daha sonraki seçimlerde, halk iradesini tekrar ve tekrar ortaya koymuş, ezici bir çoğunlukla seçimleri kazanmış,hükümet olmuş,ama bir türlü iktidar olamamıştır. Kendisine çizilen dairenin dışına çıkarılmamıştır.Hep vesayet altında olmuştur. Kurulu sistem sayesinde iktidar ve güç hep karşı tarafta olmuştur. On yılda bir yaptıkları darbelerle Devleti ,rejimi koruma ve kollama adı altında kendi ideoloji, zihniyet ve çıkarlarını korumuş, pekiştirmiş,insanımızı ezmiş, yandaşlarına vurgunlar vurdurtmuş,köşeler dönülmüştür. Sonunda Anadolu insanı marabalıktan bir türlü kurtulamamış, kendisi olma,kendi kendini idare etme mücadelesini,gasp edilen özgürlüklerini, değerlerini,insanca yaşama haysiyetini, asırların ruhunu, misyonunu geri alma ,çağdaş ve yeryüzü standartlarına ulaşma isteğini, mertçe ve demokratça yarışını bir türlü gerçekleştirememiştir. Bu statükocular, kurdukları ve oluşturdukları kurumlar,öz sahibi olan halkın eline geçtikçe,halk sözde değil özde egemenliği eline almak istedikçe, efendi olmak istedikçe, dolayısıyla bunların güçleri zayıfladıkça hoplayıp zıplamış,belden aşağı vurmaya başlamışlardır.Halk bu zihniyeti hiçbir zaman kendi hür iradesiyle hükümet yapmamış, benden değilsin,benimle uyuşmuyorsun,bana yabancısın demiş ve reddetmiştir. Halktan destek alamayınca da hırçınlaşmış, halkla alay etmiş, anarşı ve terörü devreye sokmuş,kaos planlarıyla intikam alma yoluna gitmişlerdir.Halka darbe yaptıkça halktan da darbe yemişler,ama bir türlü ders almamışlardır.
Anlayın artık beyler! Halk artık sizin dayattığınız şekilde değişmek istemiyor. Sizin standartlarınızı kabul etmiyor.Mayanız tutmadı;olduğu gibi kalmak istiyor;Kendi değerleriyle,inançlarıyla yaşamak istiyor.Eskisi gibi dünyaya örnek ve lider olmak istiyor.Kendisi tarafından yönetilmek,kendi sistemini kendisi kurmak, zincirlerini kırmak istiyor.Geçti o günler.Halkın demokrasi bilinci geliştikçe eski gücünüz de kalmadı.Artık siz değişeceksiniz. Artık siz onların biçtiği gömleği giyeceksiniz. Artık siz halkın iradesine boyun eğeceksiniz. Halktan korkmayın; onların egemenliği sizinki gibi değildir. ,hakçadır, eşitlikçidir, adildir, özgürlükçüdür. Tekrar ediyorum. Bugün ülkemizde yaşanan sıkıntılar,Anadolu insanının kendi sistemini kurma çabası ile buna direnenler arasındaki mücadeleden ibarettir. Bu bir demokrasi mücadelesidir. Bu bir bilek güreşidir.Hala halkın iradesine,gücüne, çağdaş, demokratik standartlara direnecek misiniz ? Siz bilirsiniz; demokratik yollardan hodri meydan. Saygılar.