BUGÜN BİR KAÇ KONUYU YAZMAMIZ GEREKİR

Adnan Bahadır

       BUGÜN BİR KAÇ KONUYU YAZMAMIZ GEREKİYOR

Bugün sizlerle bir kaç konuyu paylaşmak istiyorum. Konularımızdan ilki geçtiğimiz pazar günü Ak Parti Genişletilmiş  İl Divanı Toplantısı'nda Vezir Hazretleri'nin yaptığı konuşma ile ilgili olacak. Vezir Hazretleri dere yataklarında bulunan binalarla ilgili açmış ağzını yummuş gözünü. Neymiş efendim oralarda bina yapanlar aç gözlü insanlar ve rantiyecilermiş.  Bunlara göz yumanlar da kendileri değil ilçe Belediyeleri imiş, miş, miş, miş… İnsan bir şeyi konuşurken biraz tutarlı, biraz ilkeli, biraz da samimi olmalı… Dere yataklarına imar izni verilebilmesi için öncelikli olarak bazı kamu kurumlarının görüşleri alındıktan sonra, zemin etütleri de yapıldıktan sonra Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından 1/5000 likleri imzalanır. İlçe Belediyeleri 1/1000 lik plan yapıp Büyükşehir'e getirseler de Büyükşehir Belediye Meclisinden onay almadan ruhsat vermeleri yasal olarak mümkün olmaz. Sorarım size şu ana kadar Vezir Hazretleri'nin hayır verip buna rağmen Büyükşehir Belediye meclisinden geçen tek bir evrak var mı? Olmadığına göre bu konuşmanın anlamını bana anlatacak bir babayiğit çıksın ortaya konuşsun. Hadi diyelim ki Büyükşehir Meclisi bu hatayı yaptı. Meclisten geçen evrakların onay makamı Büyükşehir Belediye Başkanıdır. En son onayı da Vali verir. Dere yataklarına bina yapılmasına razı olmayan bir Büyükşehir Belediye Başkanı meclisten geçen evrakı imzalamaz olur biter. İnsanları bu kadar gayri ciddi şeyler söyleyerek farklı noktalara yöneltmenin anlamı nedir ben de anlayabilmiş değilim. Siyaset yapılsın ama etik yapılsın. İnsanların bilmediği konularda onları yanlış yönlendirmek çok ama çok ayıp bir şey… Bu konuyla ilgili ilerleyen zamanlarda daha detaylı yazacağım.

Gelelim ikinci konumuza MHP birçok ilçe ve ilimizde Belediye Başkan adaylarını açıkladı. Ak Parti ise sadece Büyükşehir Belediye Başkan Adayı'nı belirledi. Diğer ilçe adaylarını belirlemedi. Ay sonuna doğru ilçe Belediye Başkan Adayları'nın da açıklanacağı kanaatindeyim. İlçe Belediye Başkan adaylıkları ile ilgili henüz Ankara'ya kimse çağrılmadı, ancak aday adayları sürekli olarak kulis faaliyetlerinde bulunmak üzere Ankara'ya gidiyorlar. Son günlerde aldığım en yoğun tepki geçtiğimiz hafta Büyükşehir Belediye Başkanının karşılanma merasiminde Erdoğan Tok'un Merzifon'dan Vezir Hazretleri'nin aracına binip, Havza'da karşılamaya giden tüm aday adaylarına, teşkilat mensuplarına ve yağcılara kendisini karşılatması konusundaki tepkiler oldu. Biz bundan on beş yıl önce Ahmet Demircan Bakan olduğunda o günkü il Başkanı'nın bize yaptığı yanlış işlere olan tepkimizi dile getirmek için Bakanın ilk şehre gelişinde karşılamaya gidenlerden daha ileri bir yere  giderek Bakanın arabasına binip kendimizi teşkilata karşılatmıştık. Ancak biz bunu onlara ders vermek için yapmıştık, biz aday filan da değildik. Kaldı ki bizi o gün en çok eleştirenlerin başında Erdoğan Tok ve birlikte ekip olduğu şimdiki il Başkanı idi. Aradan geçen on beş yıldan sonra ne oldu da bizim yaptığımız hareketin aynısını bu arkadaşlar yaptılar gerçekten merak ettim. Kaldı ki bu konu da Milletvekilleri ve  Parti Genel Merkezi ciddi anlamda sıkıntılı olduğunu bilmelerine rağmen neden böyle bir hata yaptılar anlayamadım. Bu konu da eski Vekil Mehmet Kurt'un gösterdiği aşırı tepkiye de anlam verebilmiş değilim. Bir  insan oğlu  için bu kadar kendisini ortaya koymamalı. Bu konuyu da kısa keserek diğer konumuza geçmek istiyorum.

                Hayatımı hiç bir döneminde düşmanım dahi olsalar insanların ekonomik sıkıntıya düşmelerinden mutlu olmadığım gibi tam aksine üzülmüşümdür. Ancak bazı işletmelerin batmadan önce başka firmaları da kendileri ile birlikte nasıl batırdıklarına çok şahit olduğumuzdan kamuoyunu bilgilendirmek ve üçüncü şahısların uğramaları muhtemel zararlara engel olabilmek için haberi yapmak zorundayız. Geçtiğimiz yıl veya ondan önceki yıl bir kaç müteşebbisin bir araya gelerek kurdukları marketler zinciri ilk kurulduğunda yerli sermaye olması bakımından hoşumuza gitmişti. Kuruculardan bir tanesi çok eski tanıdığım bir arkadaşım, hatta kendisi ile birlikte siyaset de yapmıştık. Bu arkadaşımız daha sonra bu zincirden ayrılmış ancak bizim haberi yapan arkadaşlarımızda haberi olmadığından onu da ortakmış gibi yazmışlar. Sonradan onu düzelttik. Bir ikinci ortak olan daha önce yabancılar pazarında hırdavat ticareti yapan çok sevdiğim bir arkadaştı. Bu arkadaş insan olarak da çok düzgün bir arkadaş… Diğer ortakları ise tanımıyorum. Geçtiğimiz hafta bu marketler zincirinde bir kaç haciz olayının yaşandığını belgelerini gördükten sonra haber yaptık. Bunu yapma amacımız doğruları yazmak ve kamuoyunu bilgilendirmektir. Kaldı ki kulağıma gelen bilgiler doğru ise işin içerisinde çok farklı işler olduğu söyleniyor ancak bu bilgileri belgelemeden sizlerle paylaşmak istemediğimden şimdilik sadece belgeli olanları sizlerle paylaştık.

                Son konumuz ise Hükümet- Cemaat çekişmesinde gelinen nokta idi. Ancak bu konuyla ilgili şimdilik yazı yazamıyorum. Ancak bütün samimiyetimle şunu söylemek istiyorum ki gerçekten üzülüyorum. Bu iş Kuran-ı Kerim'deki “Ve in taifetani minelmümininektetelü feeslihu beynehuma.” ayeti Celilisinin gereği  “İki Mümin taife savaşıyorsa onların arasını bulun.” Ayeti Kerimesinin gereğini yapmamızdır. Ateşe benzinle gitmek hiç bir mümine yakışmaz. Bu konuda detaylı bir yazı yazmak üzere kalın sağlıcakla…

                 

 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (3)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.