Anneler, babalar, kardeşler sen duydun mu küçüğüm? Sen özgürce bahçelerde, yollarda, parklarda oyna diye ben göğsümü siper ettim kurşunlara.
Ey analar, babalar, bacılar, kardeşler! 6 Kasım' da Kurban Bayramı' nızı, ailenizle birlikte özgürce ibadetinizi yapasınız diye vuruldum, 29 Ekim' de Cumhuriyetini, bağımsızlığını, hür iradenle kutla diye canımı siper ettim.
Öldü dediler Ben şehit olmuştum. Şehitler ölmez dediler, ben ölmedim. Vuruldum Duydunuz mu? 24 asker, 5 polis, bir o kadar da yaralı.
Üzüldünüz mü?
Niye?
Niye üzüldünüz?
Ben ölmedim ki!
Kanımı akıttım vatan topraklarına. Emanet ettim sizlere tüm sevdiklerimi. Anamı, babamı, bacımı, nişanlımı, eşimi, çocuklarımı. En çok sevdiğim de vatan dediğim topraklarımı.
Dün Silvan'da, Aktütün' de, Eruh'ta, Şemdinli'de bir kasa uçağı dolusu komutanımı da vurmuşlardı. Ne yaptın ki? Niye üzülüyorsun? Ben biliyorum ki 2010 yılının sonuna kadar 6 bin 653 kişiydik. Bu yıl ne oldu bilmem. 29 şehit de bizi ekle. 6 bin 653 şehidimiz için ne yaptın ki 29'umuz için ne yaparsın? Bir de utanmadan suçu bizlere bulmuşlardı. Ne yapıyorlardı demişlerdi. Utanmazlara zaten sözüm yok. Çok iyi biliyorum ki gözyaşı ile ağlayan tanımadığım, bilmediğim belki de yaşasaydım ömrüm boyunca hiç görmeyeceğim analar, bacılar, babalar, kardeşler, çocuklar ağlamıştı. İşte ben onlar için vurulmuştum. Vuruldum ama ölmedim! Şehit olmuştum
Âşık Veysel'den duymuştum. Görmüyordu fakat yaşıyordu dolu dolu. Onun sözleri aklıma gelmişti. Sendeki güzellik on para etmez diyordu bendeki bu aşk olmasa.
24 asker, 5 polis vurulduk Ama ölmedik, şehit olmuştuk. Sen bayramını bayram yapasın diye ben anamı ağlattım. Ben babamı onurlandırdım. Sen de istersen 6 bin 653 şehidin üzerine bir de bizi topla kaç eder?
Ölmemiştim ki akşam televizyonlarda gördüm. Hak, hukuk, özgürlük adına vurmuşlar beni! Peki, benim varlığım kimin özgürlüğüne engeldi? Yetmiyor muydu bu topraklar bize?
İlk kurşunu kim atmıştı ki? Ben de vatan için görevimi yapıp dönecektim evime, sevdiklerime. Kucaklayacaktım annemi, babamı, çocuklarımı. Kadınımla bayramlaşacaktık. Neden onların boyunları bükük kaldı ki?
Eğme başını öne, ben bir aşk uğruna vuruldum. Sizleri çok sevdiğim için canımı feda ettim.
Öldü dediler. Ben ölmedim! Şehit olmuştum. Her zaman varım, senin başını öne eğmek isteyenlerin ellerini kırarım.
Hani anlatırlar ya şehitler ölmez, vatan bölünmez. Sakın vatanımı böldürme ana! Sevdiklerimin başını öne eğdirme. Gün gelir hesabını sorarım sonra sizlerden. Ben ölmedim ki şehit olmuştum.
Atalarım kanlarını dökmüşlerdi vatan topraklarına, şehit olmuşlardı. Bugün 29' umuz da aynısını yaptık. Al kanımızı akıttık vatan topraklarına. Gözyaşı ile hıçkıra hıçkıra ağlayanları da duyduk, umursamayanları da gördük. Utanmadan sırıtanları da biliyoruz.
Sahi ben niçin şehit olmuştum? Unuttum bak! Ruhum karıştı birden bire geriye dönüp bakınca. Ama olsun şehit olmuştum. Ben kime ne yaptım ki? Beni sevmemişlerdi, tek suçum vardı ki Ne mutlu Türküm diyene diyordum. Diyordum da kendim için mi diyordum? Ben hiçbir zaman ben demedim biz dedim. Biz de yetmedi millet dedim. Yanlış anlaşılmasın diye de ulus dedim.
Kimsenin rengine, aidetine bakmadım. Bak bugün 24'ümüzün içinde üsteğmenim Yozgatlı idi , Konyalı da vardı, İstanbullu da vardı, Sinoplu da vardı, Çorumlu da vardı, Elazığlı da vardı, Adanalı da vardı, Ankaralı da vardı, Sakaryalı da vardı, Hataylı da vardı, Erzurumlu da vardı, Aksaraylı da vardı, Kocaelili de vardı, Artvinli de vardı, Kahramanmaraşlı da vardı, Gaziantepli de vardı, Aydınlı da vardı, Ispartalı da vardı, Bitlisli de vardı, Ağrılı da vardı, Kırklarelili de vardı, Samsunlu da vardı. Kısa künyemizi yapardık Jandarma Üsteğmen Murat Bek, Jandarma Kıdemli Başçavuş İbrahim Geçer, Piyade Astsubay Bilal Özcan, Piyade Uzman Çavuş Halil Özdoğru, Piyade Uzman Çavuş Mustafa Aslan, Piyade Uzman Onbaşı Reşit Erecan, Piyade Çavuş Koray Özel, Piyade Çavuş Yunus Yılmaz, Piyade Çavuş Birol Elmas, Piyade Onbaşı Mesut Cengiz, Piyade Onbaşı Mesut Kazanç, Piyade Onbaşı Yavuz Çoban, Piyade Onbaşı Fikret Özer, Piyade Onbaşı Hüseyin Güldal, Piyade Onbaşı Soner Ateşsaçan, Jandarma Er Eyüp Çolakoğlu, Piyade Er İdris Çam, Piyade Er Fevzi Kazak, Piyade Er Mehmet Çetin, Piyade Er Süleyman Kalkan, Piyade Er Ahmet Tunçer, Piyade Er Mehmet Ağgedik, Piyade Er Ramazan Akın, Piyade Er Ufuk Bozkurt ve isimleri dahi yazılmayan emniyet mensuplarıydık.
Vurulduk hepimiz şehit olmuştuk. Arkadaşlarımızı da sizlere emanet bıraktık, gazi olmuşlardı. Onlar birer engelli oldular şimdi. Suçumuz neydi ki aynı kovuşta yatıyorduk aynı gara vanadan yiyorduk, hatta elbiselerimizde aynıydı yoktu birbirimizden farkımız. Çekememişlerdi bizi, birlik beraberliğimizi. Ama biz ölmedik şehit olmuştuk!
Cumhuriyet Bayramınız ve gelecek Kurban Bayramınız şimdiden kutlu olsun. Milletimizin başı sağ olsun. Hak Teala bir daha bizlere böyle bir acı göstermesin diyeceğimde fakat ne yazık ki 30 yıldır bitmedi bu lanet olası terör. 1919 dan önce başlamıştı topraklarımın üzerinde gözü olanları kirli oyunları. O günden bugüne bedel ödetiyorlar yüce Türk Milletine. Bölmek ve parçalamak için ne kadar uğraşsalar da başaramazlar, başaramadılar da. Bu vatan topraklarının üzerine düşen kanlar ile birliğimizin ve beraberlerimizin bedelini ödüyoruz.
Benim hiç malım, mülküm, servetim olmadı. Fakat Aşık Veysel'in de dediği gibi seviyordum, aşıktım milletime, vatanıma. Demem o ki ozanımızın dediği gibi sendeki güzellik on para etmez bendeki bu aşk olmasa. Saygılar, sevgiler benden sevdiklerinizle sevenlerinizle en güzel yaşam sizlerin olsun