Buna hakkımız yok

Dün Samsun"da yayınlanan bir gazetenin Genel Yayın Yönetmenliğini yapan bir kardeşimiz Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar"ı yerden yere vurmuş. Biz rahatsızlık duymayız, haklıysa vursun vurabildiği kadar. Lakin bu köşe yazısı gazetecilik sektörüne öyle bir darbe vuruyor ki çıkart çıkartabilirsen. 

Bu kardeşimiz Dündar"ı yerden yere vururken köşe yazısına “Bugüne kadar gazete sayfalarında boy göstermekten başka icraatı bulunmayan Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar” diye başlıyor. “Kasap misali parayı nereye dağıtacağını şaşırmış şekilde gazetelere ilan vererek arsa satıyor” diyerek yapılan eyleme dikkat çekiyor. Peşine de “Dündar"ın biraz değil, oldukça fazla kesenin ağzını açması gerekiyor” şeklinde başkana yol gösteriyor.

Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar, önceki gün Samsun"daki gazetelere verdiği yarım sayfa reklamı geri çekmesinin ardından yapılan bu eleştiri insanlar üzerinde pek de halisane duygular uyandırmadığı bir gerçek. Verilen reklam geri çekilmiş olabilir, kimse kimseden silah zoruyla reklam alacak durumu yok. Niçin ertesi gün reklam vermeyen birisini verdiği pozlara varıncaya kadar köşenizde kötülüyorsunuz. Kalem böyle mi tutulur. Sormazlar mı adama, o kötülediğiniz pozlarla dolu reklamları daha önce sayfa sayfa veriyordunuz da şimdi ne oldu?

Ondan öncede Atakum Belediyesi hakkında şifreli yazılar yazan bu kardeşimizin duruşu hiç hoş değil. Gazetecilik sektörünün içerisinde bulunan hiçbir arkadaşımızın bilerek veya bilmeyerek böylesi bir tutumun içerisine girmesini istemem. Bir haksızlık vardır yaz. Birileri halkın göz göre göre kandırmaya çalışıyordur eline sağlık yaz. Bizde yazıyoruz. Birilerine sorular soruyoruz, Ali Cengiz oyununu yazıyoruz. Ancak eline sadece bir reklamın içeriğini alıp ta birisini kötülemek mi Allah korusun.

Gazetecilik yapacaksa bir insan, her şeyi bir kenara bırakacak. Kişisel hırsını, çıkarını üstünden atacak. Nitekim önümde Samsun"un gecekondu haritası işler arapsaçı şeklinde dururken Şara"nın söylediği, “Her şey güzel” sözlerini eleştirdim. Çeşitli sorular sorduğum Şara ile hiçbir menfaat diyalogum yok. Kendisi özünde iyi bir insandır. Ancak iyi insan olmak hata yapmayacağı anlamına gelmez. Hatayı hep kötüler yapar diye bir kaide de yok. Varsa hatası söyleyeceğiz. Fitneciyi, düzenbazı, garibin hakkını yiyeni yaz yazabildiğin kadar. Ancak iptal edilen bir reklam sonrası, kimseyi karalama. Buna hakkımız yok.

Müteahhit, müteahhitliğini, mühendis mühendisliğini, reklamcı reklamcılığını, gazeteci ise gazeteciliğini yapacak. Mühendislik, müteahhitlik yapan sözüm ona gazetecilerin kimleri nasıl savunduğunu veya eleştirdiğini tüm Türkiye ve Samsun çok gördü. Gazetecilikte 2 iş birden yapılmaz. Ya gazeteci olacaksın ya da ne işle uğraşıyorsan o olacaksın. Yoksa bir kefeye ikisini birden koymaya kalkarsan, karıştırırsın.