Tarih 13 Ağustos 2007 Pazartesi...
Samsun'da kurulu bulunan Mobil Santrallerle ilgili bir düzine soru sormuşum...
Ama halen yanıtlarını alabilmiş değilim...
Bugün, çok özel bir gün...
Mobil santrallerden biri girdi... Diğeri de devreye girecek...
Yolu yapılıyor şimdiden... Girmesini bekliyoruz...
***
Milleti uyandırmak gerçekten zor...
Yani... Caminin imamı...
Anamızı belliyor, ancak babamızın umurunda değil...
İmamın minareden düşmesini bekliyoruz!...
***
Samsun 'Gaz Yakıtlı Kombine Çevrim Enerji Santralı Kapasite Artırımı' projesi hayata geçiriliyor...
Sadece hayata değil... Hepimize geçirilecek...
Şimdiden geçmiş olsun!...
***
Tekkeköy'de bugün 'Halkın Katılımı Toplantısı' yapılacak... Sizleri ikna edecekler yani...
Sizin olurunuz alınacak
Halkevi üyeleri dün santrallerin yeniden açılmasını kınadı...
"Kent israfı" konulu bir basın açıklaması yaptılar...
"Geleceğimize, çevremize, sağlığımıza, soluğumuza sahip çıkalım" dediler...
Hükümeti "Haramiler"e benzettiler...
Bizleri de bu haramilere karşı birlikte mücadele etmeye çağırdılar...
***
Anayasanın 56. maddesi, 'Herkesin temiz bir çevrede yaşama hakkı vardır' diyor...
Ve Samsun Halkevi, hepimizi bugün saat 10.00'da Tekkeköy İlçesi Kutlukent Kültür Merkezi Düğün Salonu'nda yapılacak olan toplantıya katılmaya çağırıyorlar...
Sözü uzatmayalım...
Ben yarın sabah oradayım...
***
13 Ağustos 2007 Pazartesi günü söz konusu yerlerin adı Mobil Santral"di
Aynı santraller yarın, isim değiştirerek yeniden açılacaklar
Her neyse İşte size 13 Ağustos 2007 Pazartesi günü
Kapatılan Takip gazetesi'nde yer alan o yazı...
Ve yanıtı halen alınamamış sorular...
Bu soruların yanıtını almak için orada olacağım...
***
BUNUN NERESİ 'MOBİL'?..
Mobil santral yetkilileri bizi tehdit ediyor. Hem de şartlı tehdit!..
Önceki gün bir santral yetkilisi diyor ki gazetecilere;
'Bundan sonra bizim hakkımızda ileri geri konuşup yazanlar hakkında dava açacağız...'
Bizi yargıyla tehdit ediyorlar yani...
Sanki hukuksuzluğu yapan, çevreyi kirleten, sömürge tipi santralleri Samsun'a kuran ve 5 yıldır her ay 2 milyon 600 bin doları cebe indiren biziz!
Üstelik bu rakamın öyle bize söylendiği gibi 2 milyon 600 dolardan çok çok daha yüksek olduğu söyleniyor...
Devlet sırrı olduğu için ne kadar soyulduğumuzu bilemiyoruz tabi!
Ama amcamlar o kadar haklı ki, bir de bizi tehdit ediyorlar..
Bu sözün altında, "Yargı bizim elimizde, istersek hepinize cezayı bastırırız" diye bir anlam mı yatıyor acaba? Bilemiyoruz...
Ama biz yargıya güvenmeye devam ediyoruz... Etmek zorundayız. Başka şansımız yok çünkü...
Bu çevre katliamından çıkarı olanlar belli... Bizim, halkın zehirlenmesini engellemek ve hazineye sokulan hortumu kesmekten başka ne çıkarımız olabilir ki...
Tamam, siz davalarınızı açın... Ama önce kamuoyu adına sorduğumuz sorulara da bir yanıt verin... Eğer Türkiye, muz cumhuriyeti değilse, bu soruların yanıtını verirsiniz zaten!..
Hazır mısınız? Mobilci amcalar... Bak, karışmam sonra, uyarmadı demeyin! Soruyorum...
Soru 1:
Beş yıldır üretim yapmayan santrallerinize bu gariban halk tazminat olarak bugüne kadar kaç lira ödedi? Bu tazminatı bu yoksul halk niye ödedi?
Soru 2:
O gün çevreyi kirlettiği için kamuoyu tepkisi üzerine üretimi durdurulan ve 5 yıldır tazminat ödenen mobil santrallerde ne gibi önlemler alındı. O gün çevreyi kirletenler bugün kirletmeyecek mi? Nerenize ne taktırdınız?
Soru 3:
O günden bugüne değişen ne oldu? Yoksa 'Yolsuzlukları sona erdireceğiz', 'Hortumları keseceğiz' deyip, hortumların bağlantılarını güçlendiren AKP Hükümetiyle bir yakınlaşma mı söz konusu?
Soru 4:
Madem bir şeyler değişti, bu değişim dönemi sizin her ay 2 milyon 600 bin dolar tazminat ödemesinin bitimine nasıl denk geldi?
Soru 5:
Mobil santral ihaleleri nedeniyle Yüce Divan'da yargılanan eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer'le firma ortaklarının yakınlığı veya bir ortaklığı var mı?
Soru 6:
Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) tarafından 2001 yılında yapılan Beyaz Enerji Operasyonu davasında sizlerin de ifadelerine başvuruldu mu?
Soru 7:
Bakan Ersümer döneminde, Bakanlık tarafından ihale edilen yüzlerce proje arasında, bazı projelerin pahalıya yaptırıldığı öne sürülüyordu. Samsun'daki mobil santraller de bu pahalıya patlayan mobil santraller arasında yer alıyor mu?
Soru 8:
Yüce Divan'da yargılama sürerken aralarında Turgay Ciner'in de bulunduğu 11 kişinin tanık olarak dinlenilmesine karar verildi. Turgay Ciner'in Samsun'daki Mobil santralle bir ilgisi veya ortaklığı var mı?
Soru 9:
Mobil Santraller'le ilgili İhale ve Yer Seçimi Süreçleri ile Çevre ve İnsan Sağlığına Muhtemel Etkileri'nin Araştırılması için 4 yıl önce oluşturulan TBMM Araştırma Komisyonu'nun Başkanı Cemal Yılmaz Demir, "Santrallerle ilgili iddialar doğruysa hukuki süreç başlayacaktır. Biz hukuk ihlalleri olup olmadığını ortaya koymakla yükümlüyüz" demişti. Bu nedenle başlatılan hukuki bir süreç var mı?
Soru 10:
Hukuki süreç başladıysa sonucu ne oldu? Yoksa bu da ÇED raporunuz gibi 'Devlet sırrı' mı?
Soru 11:
Samsun Tarım İl Müdürlüğü, havaya salınan gazların bitkilere zarar verecek üst sınırını ölçecek laboratuarın Samsun'da bulunmadığını ifade etmişti. Siz mobil santrallerin çevreyi kirletmediği kanaatine el yordamıyla mı vardınız?
Soru 12:
Mobil santraller enerjiye ihtiyaç duyulan noktalara gidebilecek özellik taşımalıdır. Yani adı gibi 'mobil' olmalıdır. Oysa siz hiç de 'mobil' görünmüyorsunuz. Hatta tam aksine Samsun'a kazık çakmış gibisiniz. Sittin sene Samsun'da mı kalacaksınız? Bu halk kaç yıl daha sizi beslemek zorunda?
***
Sorular bitmedi ama yerim bitti...
Merak etmeyin, ben sormaktan bıkmam! Yarın devam ederiz...
Yeter ki 'Mobilci Amcalar'dan gerçekleri öğrenelim...