İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Sayın Kılıçdaroğlu mezarlıkta bayrağı kaldırdığımıza ve benim de bu işin talimatını verdiğime yönelik bir değerlendirmede bulundu. Yani bir ülkenin yönetimine talip ve cumhurbaşkanı adayı. Bütün bunlar değerlendirilirken ve söylenirken, deprem bölgesinde yalan üzerinden siyaset yapılırsa Allah, adama hesabını sorar." dedi. Soylu, Hatay'ın Antakya ilçesinde basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Antakya'yı 10 ayrı alana ayırdıklarını ve 20 bini aşkın acil yıkılacak ve enkaz halinde bina olduğu bilgisini verdi. Antakya'dan toplam 3 milyon tonu aşkın enkaz kaldırıldığını belirten Soylu, "Günlük ortalama 3 bin 500 Antakya merkezden, diğer ilçelerle beraber de 6 bin kamyon seferi yapılıyor. Şu ana kadar 300'ün üzerinde ekskavatör ve ayrıca diğer iş makineleri burada çalışıyor. Yaklaşık da 800'ün üzerinde 900 civarında da kamyon sürekli sefer halinde." dedi. Valiliklerin koordinatörlüğünde sürecin ayrı ayrı bölgelendirilerek yönetildiğini ifade eden Soylu, "Her birinin çalışması aksamadan yürüyor. Aynı zamanda kamu kurumlarının yetişemediği yerlerde de özel sektör yapılan hak edişler karşılığında çalışmalarına devam ediyor. Onlar da yeni başladılar. Onların da hızlanmasıyla birlikte inanıyoruz ki yakın bir zaman içerisinde bu enkazlar kaldırılacak." şeklinde konuştu.
"Buradaki süreçler bitmeden buradan çıkmamız mümkün değil"
Depremden etkilenen illerdeki çalışmaları yerinde görmeye ve vatandaşların taleplerini karşılamaya yönelik ziyaretleri sürdürdüklerini vurgulayan Soylu, şunları kaydetti: "Buradaki süreçler bitmeden buradan çıkmamız mümkün değil. Elbette kaybedilen canları geri getirmemiz mümkün değil. Ama buraların her birindeki enkazlar kaldırılacak. İnşallah buralar geçmişte olduğu gibi geçmişten daha iyi daha dirençli bir hale getirilecek. Buradaki vatandaşlarımız da aynı şekilde hem dirençli şehirlerde hem dirençli bir toplum olarak yaşamaya devam edecek." Deprem bölgesindeki çalışmaların birlik içerisinde sürdüğünü dile getiren Soylu, "Sayın Kılıçdaroğlu şehri ziyaret etti. Başımızın üzerinde. Yani herkesin bu acıya ortak olması ancak gücümüzü artırır. Ama her gelindiğinde bir yalan söylemek, yalan demekten, yalan olduğunu söylemekten de imtina etmeye çalışıyorum. Ama bizi birbirimize düşüren anlayış ortaya koymasını son derece sakil ve son derece yanlış buluyorum. Bu doğru bir yaklaşım değil." diye konuştu.
"O mezarlık orada başından beri var"
Bakan Soylu, Hatay Valisi'nin yanı sıra diğer valilerin de sürecin başından beri depremden etkilenen illerde olduğuna işaret ederek şu değerlendirmeyi yaptı: "Sayın Kılıçdaroğlu, mezarlıkta bayrağı kaldırdığımıza yönelik ve benim de bu işin talimatını verdiğime yönelik bir değerlendirmede bulundu. Yani bir ülkenin yönetimine talip ve cumhurbaşkanı adayı. Bütün bunlar değerlendirilirken ve söylenirken deprem bölgesinde yalan üzerinden siyaset yapılırsa Allah, adama hesabını sorar." Herkesin doğruyu söyleme sorumluluğu olduğunu anlatan Soylu, "O mezarlık orada başından beri var. Eğer o mezarlıkta benim geldiğim günden sonra, ikinci veya üçüncü gününde o mezarlığa gitmemişsem ve o mezarlıkta ay yıldızlı bayrağımızı orada bizim arkadaşlarımız asmamışsa her türlü şeyi söyleyebilir." dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ziyareti dolayısıyla söz konusu mezarlığın Hatay Büyükşehir Belediyesine ait flamalar ile süslendiğini ifade eden Soylu, söyledi: "Bugün flama günü değil. Bugün bizim ortak değerimiz bizim bayrağımız. Orada mescit yapıldı, mescidi de biz yaptırdık. Niçin yaptırdık? Hem insanlar gelsinler namaz kılsınlar hem de orada sabahtan akşama kadar cenazelerinin üzerine Kur'an okunduğunu görsünler diye. Orada Kur'an okuyor. Diyanet İşleri Başkanımız gittiğinde ay yıldızlı bayrak orada. Biz orada olduğumuzda ay yıldızlı bayrak orada. Ay yıldızlı bayrağı kaldıran da flamalarını kaldıracağım diye oradaki belediyenin görevlileri. Taktıran da bizim emniyet müdür yardımcımız ve bizim arkadaşlarımız. Ne gerek var bunlara? Niye böyle açıklamalar yapılması hususunda bizi zorunlu bırakıyorlar?" Bakan Soylu, söz konusu mezarlık yerinin görevli vali tarafından bulunduğunu ve mezarlık yerinin Denizli Belediyesince açıldığına işaret ederek "Biz bunu söylüyor muyuz? Söylemiyoruz. Neden? Ya Hatay Büyükşehir Belediyesi de depremzede. Açamayabilir, yapamayabilir, adamlarını bulamayabilir. Bunların hepsi makul şeyler. Yani olabilir. Depremin içerisinde bunlar düşünülebilir. Ama gelip sorumluluk sahibi bir insan. Yani 'bu talimatı o verdi bu talimatı bu verdi' diye buradaki insanları birbirine düşürmeye, burada herkes kardeşane bir şekilde bu depremin enkazından kalkmaya çalışıyor." şeklinde konuştu.
"Burası siyasetin bu denli yapılabileceği bir yer değil"
Soylu, yalan veya kendisini gösterebilmek için başkasını karalamaya yönelik adımların atılamayacağı bir dönemde olunduğuna dikkati çekerek şunları kaydetti: "Burada hepimiz Hatay'ın emirine amadeyiz. Hepimiz deprem bölgesindeki bütün illerin emrine amadeyiz. Gücümüz yettiğince bütün devletin imkanları, devletin kapasiteleriyle burada çabamızı ortaya koymaya çalışıyoruz. Burası siyasetin bu denli yapılabileceği bir yer değildir. Ankara'da yapabilirsiniz. Oradan istediğiniz sözü de bize söyleyebilirsiniz. Ama burada çalışan insanları birbirine düşürebilecek bir anlayış ortaya koymayalım. Biz, bazen kendi kendimize arkadaşlarımıza, 'Şunu eksik yapıyorsunuz, bunu eksik yapıyorsunuz.' diyoruz. Ama bunu dönüp de kamuoyuna yönelik söylemiyoruz. Kendi içimizde bu tartışmaları yapıyoruz. Her birimiz, birbirimizi motive etmeye ve desteklemeye çalışıyoruz çünkü burada bu desteğe ihtiyaç var. Allah milletimizin yardımcısı olsun."