Gazetecilik mesleğine başladığım günden bu güne kadar hep aynı şeyleri söyledim. Dün nerede idiysem bugün de orada oldum. Başkaları gibi elimdeki gazeteyi satıp siyasetçilere yalamalık yapmadım. Konuşmaya sıra geldiğinde mangalda kül bırakmayan, ‘‘bu şehirde gazetesi elinde kalan son sosyal demokrat biziz, asla gazetemizi satmayız’’ diyenler gibi gazetemizi satıp siyasetçilere, botokslulara yalamalık yaparak hayatımızı idame ettirmedik. Yanlış yapan kim olursa olsun karşısında olduk, doğruyu yapan da düşmanımız dahi olsa yanında olmaktan geri kalmadık. Yayın hayatları boyunca botokslunun aleyhinde tek bir haber dahi yapamayan bazı zavallıların çıkıp haktan, adaletten dem vurmalarına neremle güleceğimi de bilemiyorum. İlişkilerinin tamamını duygusal ilişişlerle yürüten bu tür zavallıların sırf nemalanamadıkları için aleyhinde oldukları insanların onlarla barışmak istediği yalanına da inananlar varsa onlara da ne demek lazım bilemiyorum. Bu detaya neden girdiğime gelince şehrimizin bürokrasi ile siyasetin en uyumlu olduğu şu dönemde bazı zavallıların sırf ortalığı karıştırmak ve istediklerini alamadıkları için yaptıkları tezviratların arka planını anlatmak için bu girişi yaptım.
İlçe belediyelerinin en büyük iki tanesini AK Parti kaybetmesine rağmen Mustafa Demir’in yaptığı hizmetlerde ilçe farkı ve parti farkı gözetmeksizin hizmet etmesi sonucunda ortaya ciddi bir uyum ve rahatlama çıkmış olduğunu görmezlikten gelmek haksızlıktır. Gidin CHP’li Cemil Deveci’yle İYİ Partili Necattin Demirtaş’a sorun büyükşehirden aldıkları destek AK Partili Canik veya başka belediyelerden farklıysa ben özür dilemeye hazırım. Yok, dediğim doğruysa ki bu dediğimi bazı AK Partili ilçe Belediye Başkanları söylediler. ‘‘Mustafa Demir ilçelere verdiği hizmette asla parti farkı gözetmiyor. O zaman herkese adam gibi gereğini yapsınlar. Biz AK Partili olarak biraz daha fazla hizmet beklememize rağmen o haklı olarak hizmette adalet ve parti farkı gözetmeksizin tüm Samsun halkına eşit hizmet üretmekte’’ diyorlar. Bu hakikati görmemenin büyük bir haksızlık olduğu ortada. Ayrıca 30 yıldan beri sosyal demokrat yapıyla yönetilen ve liberal politikalar üreten Büyükşehir Belediyesinin artık muhafazakâr politikalar üretmeye başladığını da görmekten mutlu oluyoruz. Bunun en basit örneği daha önce Rusya’ya turizm seferleri düzenleyen, hatta bunun için sefer düzenletip zarar eden uçak firmalarının zararını ödeyen bir Büyükşehir Belediyesinden Müslümanların üç kutsal mekânlarından birisi olan Kudüs’le ilgili programlar düzenleyen bir belediye olmuş ise buna alkış tutmak da bir Müslüman olarak görevimiz olduğunu da unutmayalım.
Son yıllarda birkaç hatanın dışında bürokraside yapılan güzel atamalar sonucunda Valisinden Başsavcısına, Milli Eğitim Müdüründen ilçe Kaymakamlarına varıncaya dek çok güzel atamalar yapılmış, bu sayede uyumlu ve hizmet odaklı çalışmalar ortaya çıkmıştır. Bu hakikatleri görmemek kötü niyet değilse nedir? Yeni atanan Emniyet Müdürüyle tanışma fırsatımız olmadı ama onunla ilgili de gelen bilgiler çok müspet. Emniyet Müdürü bir ilin güvenliği açısından çok önemli bir bürokrattır. Giden müdür uzun süre kaldı ama bana göre şehre en ufak bir katkısı olmadı. Zamanını açılışlarda, törenlerde ve fuzuli ziyaretlerle geçirdi. Eskiden bürokraside enteresan şeyler olurdu, bir vekilin atadığı bürokrata başka vekiller iş yaptıramazlardı. Bugün böyle bir durum söz konusu değil, bürokrat arkadaşlar hangi siyasetçiden gelirse gelsin yapılabilecek işleri yapmaya gayret ettiklerini görmekteyiz. Bir şehrin kalkınması için de bunlar olmazsa olmazlardır. Kavgayla, gürültüyle bir yere varmak mümkün değildir.
Siyasette kavgalı olan vekillerimiz yok mu elbette var. Dün de vardı, bugün de var, yarın da olacak. Kavga da etseler şehrin menfaati olduğunda bir araya gelecek olgunlukta olduklarını da biliyoruz. Elbette insanın olduğu yerde sorun da olacaktır, bu eşyanın tabiatıdır. Önemli olan bu sorunları konuşarak, tartışarak, doğruyu bularak çözebilmektir.
Sözlerime son vermeden sürekli sorulan bir soruya cevap vermek istiyorum. Bazı okurlarımızdan Cumhur İttifakında sorun olduğu, AK Partililerin MHP’lileri ciddiye almadığı yönünde bir eleştiri var. Konuyla ilgili gerekli araştırmayı yaptım, belediye meclislerinde böyle bir durum yok. AK Partili Başkanvekilleriyle MHP’li Başkanvekilleri istişare etmeden iş yapmıyorlar. Belediye başkanlarıyla ilgili bir şey diyemem ancak şu da bir gerçek ki Cumhur İttifakı deyince partiler her yapacakları işi ittifak ortaklarıyla beraber yapacaklar diye bir şey olmadığını da unutmayalım. Millet İttifakı ile ilgili de buna benzer iddialar var. Onu da araştırınca sizlerle paylaşacağım. Bugünlük bu kadar, kalın sağlıcakla.