Çakır, bütçeyi borç ödeme bütçesi olarak kabul ettiğini belirterek açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Bu bütçede memur, işçi, esnaf, emekli kısaca dar gelirliler yoktur. Bir faiz ve borç ödeme bütçesidir. Son yüz yılın en ağır ekonomik krizi ile karşı karşıya olduğumuz şu dönemlerde bile memura ortalama yüzde 2 buçuk + 2 buçuk zammı reva gören hükümet adeta krize karşı savunmasız bırakmaktan çekinmemiştir. Memurlara başınızın çaresine bakın bizden size hayır yok denmiştir. Bir taraftan çalışanları enflasyona ezdirmiyoruz diyerek ortalama yüzde 5 zam verenler diğer taraftan 2010 yılının ilk günlerinde Emlak Vergisi'ne yüzde 50, benzine yüzde 35, sigaraya yüzde 30, lojman kirasına yüzde 20, özel hastanelerin katkı payına yüzde 133 artışı yapmaktan geri durmamıştır. Bunun yanında doğalgaz zammı da insaflarına kalmıştır. Memura gelince yüzde 5'te diretenler, onların kullandıkları olmazsa olmaz kalemlere ortalama yüzde 50 oranında zam yapmakta bir sakınca görmemektedir. Bu tutum adil midir? İnsaflı mıdır? Hükümetin adalet anlayışını bu tutumuyla anlamak mümkündür. Muayene ve ilaç katkı payından sonra parası olmayanların hasta bile olmaya haklarının olmadığı bir döneme girdiğimiz günleri yaşamaktayız. Bu durumda bütçenin olumlu, gerçekleşebilir ve denk olduğunu söylemek mümkün müdür?"
Anıl OLFAZ