Düzenli ve hızlı bir şekilde kilo vermeye başlayan hasta ayrıca diyabet ve hipertansiyon için kullandığı ilaçlarıda bıraktı.
Tıp alanındaki yeni gelişmeler hastaların yüzünü güldürmeye devam ediyor. Samsun Büyük Anadolu Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği Uzmanları Op. Dr. Kerim Güzel ve Op. Dr. Muzaffer Al tarafından bir hastaya yapılan SADİ-S yani ek Anastomozlu Duodeno İleal Bypass + Sleeve ameliyatı ile hayata yeniden merhaba dedi.
Laporoskopik yani kapalı yöntem ile yapılan operasyonla hastanede 4 gün kalan Nazan Akman isimli Obez, Tip 2 diyabet ve hipertansiyon hastalığı bulunan hasta, hızlı ve düzenli bir şekilde kilo vermeye başladı. Hastalığında bir çok ilaç alan Akman, diyabet ve hipertansiyon ilaçlarını da bıraktı.
Hastaya yapılan cerrahi operasyon hakkında bilgi veren Genel Cerrahi Kliniği Uzmanları Op. Dr. Kerim Güzel ve Op. Dr. Muzaffer Al, "İlk olarak diyabet yani şeker hastalığının nasıl düzelttiği konusunda bilgi vermek istiyoruz. Bu sorunun iki cevabı vardır: Birincisi, kilo kaybının sağlanması; ikincisi ise sindirim sisteminden salgılanan hormonların etkisidir. Kısıtlayıcı tipte bariyatrik cerrahiler (mide kelepçesi ve tüp mide ameliyatı) birinci yöntem yani kilo kaybı ile şeker hastalığını düzeltmektedir. Gastrik bypass, duodenal switch, biliopankreatik diversiyon ve transpozisyon ameliyatları gibi ameliyatlar ise ikinci yöntem yani hormonal etkileri ile şeker hastalığını düzeltirler.
Biz Nazan hanıma SADİ-S amaeliyatında mide hem tüp haline getiriliyor ve aynı zamanda oniki parmak barsağının birinci kısmında ayrılarak ince barsağın son 250 cm sine yeniden ekleniyor. Böylelikle hem Çıkartılan mide bölümünden salgılanan açlık hissi hormonu (Gherelin) salgısı azaltılmış olur. hem de alınan yağlı gıdalar ve karbonhidratların büyük oranda emilmeden atılmasını sağlar. Diğer tarafdan gıdalar oniki parmak bağırsağına (duodenum) temas etmezler. GIP (Gastrointestinal Polypeptid) etkinliği artarak insülin etkisini güçlendirir. İnce barsağın son kısmı (ileum adı verilir) pilorun ardına bağlanır. Gıdalar alındıktan hemen sonra ileuma geçerek L-hücrelerini uyarır. L-hücreleri ileumda bulunur ve GLP-1 (Glukagonlike Polypeptide-1) salgılarlar. GLP-1 insülin hormonunun kaslardaki direncini azaltır hatta yok eder. Ayrıca pankreasda insülin üretimini yapan beta hücrelerini uyarır. Hücrelerinin sayılarını ve insülin üretme kapasitelerini arttırır. İnsülinin doku direncini düşürür. Vücut hem daha iyi insülin üretebilir hale gelir, hem de daha az insülin ile daha rahatlıkla kan şekerini kontrol eder. Yani bozulmuş kan şekeri metabolizmasını hızla ve kuvvetle düzeltir. Vücudun üzerindeki yüksek şeker stresini yok eder. Bu etkileri nedeniyle kan yağlarında yüksek şekere bağlı ortaya çıkmış olan bozukluklar da düzelir. Kan yağları düzelmeye başladığında bunlara bağlı olan damar sertliği ve hipertansiyon gibi önemli yandaş hastalıklar hızla düzelir.
Obezite Cerrahisi artık Metabolik Cerrahi'den ayrılamayacak ve beraber anılacak bir cerrahi disiplindir. Özellikle morbid obezitenin tedavisi için 60 yıldan bu yana geliştirilen obezite cerrahisi teknikleri özellikle obezite ile birlikte görülen Tip 2 Diyabetin ve Tip 2 Diyabete bağlı olarak ortaya çıkan metabolik sorunların tedavisinde ilaç tedavisine üstünlüğünü kuvvetle kanıtlamıştır." dediler.
Genel Cerrahi Kliniği Uzmanları Op. Dr. Kerim Güzel ve Op. Dr. Muzaffer Al sözlerine şöyle devam etti: "Bariyatrik cerrahi yöntemleri (obezite cerrahisi) en az 50 yıl geçmişi olan bir cerrahi yöntemdir. Sanıldığının tersine, hem ülkemizde hem de dünyada çok eskilere dayanan bir birikim vardır. Bariyatrik cerrahisi yöntemler ile şeker hastalığının günler içinde tamamen düzelmektedir. Şeker, tansiyon ve kolesterol ilaçları sırasıyla çöpe atılmaktadır.
Ameliyat Kime Uygulanır?
Kliniğimizde, uluslararası kriterlere ve endokrinologlarla beraber geliştirilen rehberlere uyulmaktadır. Şeker hastalığı olan hastanın obez olması halinde bütün rehberler ameliyatın uygun olduğunu göstermektedir. Zayıf hastalarda metabolik cerrahi uygulaması konusunda yeterli bilimsel veri oluşmadığı için kliniğimizde bu hastalara cerrahi tedavi önerilmemektedir. Kliniğimize başvurduğunuzda size konu ile ilgili ayrıntılı bilgi verilecektir.
Metabolik Cerrahi Riskli midir?
Bütün cerrahi girişimler de risk olduğu gibi metabolik cerrahinin de ortaya çıkardığı riskler vardır. Son yıllarda gelişen teknikler ve deneyim sayesinde bu risk en aza inmiştir. Bu tür ameliyatlar safra kesesi ameliyatları kadar güvenli hale gelmiştir. Farklı cerrahi türlerinin neden olabileceği komplikasyonlar hakkında size ayrıntılı bilgi verilmektedir ameliyatlar laporoskpik yani kapalı yapılmaktadır.
Tedavi Süreci Nasıl İşlemektedir?
Hastalarımız kliniğimize başvurduklarında onlara bir ön bilgilendirme yapılacaktır. Daha sonra gerekli tetkikler yapılacaktır. Hayat tarzı değişiklikleri, beslenme, psikolojik destek, endokrinolojik inceleme ve cerrahi teknik ile ilgili ayrıntılı bir eğitim sonrası işlem gerçekleştirilecektir. Hastalarımız işlem sonrası yine aynı ekip tarafından takip edilecektir." diyerek sözlerine son verdiler.
Bir çok hastalığından kurtulduğu için hayata sanki yeniden gelmiş gibi hisseden Nazan Akman ise, ameliyatını başarıyla gerçekleştiren Samsun Büyük Anadolu Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği Uzmanları Op. Dr. Kerim Güzel'e, Op. Dr. Muzaffer Al'a ve hastane çalışanlarına teşekkür etti.
Büyük Anadolu Hastanesi ile yeniden hayata döndü
Obez, Tip 2 diyabet ve hipertansiyon hastalığı bulunan Nazan Akman, Samsun Büyük Anadolu Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği Uzmanları tarafından yapılan ameliyatla yeniden hayata döndü.
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.