Halkına hizmet etmek için bulunduğun
mevkilerde asla "şımarmayacaksın!..
Gelene kadar önünde el pençe durup yalvardığın insanının,
geldikten sonra yüzüne "tükürmeyeceksin"!..
*
Her şeyden önce nereden geldiğini unutmayacak,
"nereye gittiğini hatırından çıkarmayacaksın!..
Hepsinden de önemlisi, her zaman senden üstün olan
vatandaşlarına ve kader birliği yaptığın yol arkadaşlarına
karşı sınırını aşmayacak haddini bileceksin!..
*
Tutacağın sözü verecek, verdiğin sözü tutacaksın!..
Halkın menfaatleri menfaatin, mutlulukları mutluluğun olacak!..
Eğilmeden, bükülmeden, alnı ak, vicdanı hür
"adam gibi adam" olacaksın!.
Amacına ulaştıktan sonra amaç dışı faaliyetlerde bulunmayacaksın!..
Dostunu düşmanına tercih edip dövdürmeyecek,
bağışlayıcı olacaksın ama asla düşmanını dostuna tercih etmeyeceksin!..
Unutma; dostların, senin yokluğunda da vardılar,
ve "varlığın sona erdiğinde de sana onların kapıları açık kalacak!..
Ki kapılarını açmaya yüzün olsun!..
*
"Kerametin kendinden menkul iken", sana gösterilen
güven ve fırsatlarla kerameti kendinden bilmeyeceksin!..
Hali hazırdaki gücünün sana özel daimi bir güç olmadığını
unutmayacak, onun, sana, halkının, zamanı geldiğinde de
gözünü kırpmadan geri alacağı değerli bir emaneti olduğunu
asla ve asla aklından çıkarmayacaksın!..
*
Kısacası, Şeyh Edebali'nin Osman Gazi'ye Ey oğul diye
başlayan o muhteşem nasihatini kulağında bir küpe gibi taşıyacaksın!..
Burnundan kıl aldırmayanlar için de yeri geldiğinde halkın elinde tuttuğu bir cımbızın olduğunu unutma!..
*
Eğer ki, bunları unutur, adam sende dersen;
Adeta lastik ip bağlanarak yerlerde döndürülen
bir "topaç" gibi ellerden ele çevrilip durursun!..
*
Zamanında Kral benim diyen,
"yaşayan örnekler(!),
bunu çok ama çok iyi bilirler!..