Büyükşehrin markası

Samsunspor,Gaziantepspor,Gençlerbirliği,Bursaspor vs.. Süper ligde Anadolu Aslanları diye lanse edilen,belli bir kültür birikimi,ülke futboluna katkıları olan takımlar. Yani diğer anadolu takımlarından bir gömlek üstte ekipler. Tıpkı 81 il içinde, "büyükşehir" olmayı hakeden şehirler gibi. Gaziantep ve Samsun, ikisi de birbirlerine klasman olarak yakın olan büyükşehirler. Ama gel gör ki Gaziantep kentinin 1.takımı olan Gaziantepspor süper ligde, onlara rezerv oyuncu oluştursun diye belediye destekli devam ettirilen G.Antep Belediyespor ise Samsunspor'un karşısında rakipti dün öğlen saatlerinde. Hatta GASKİ diye bir filiz takımı daha vardı alt liglerde Gaziantep kentinin. İki tane büyükşehir kentinin biri rezerv biri A takımı, 2.ligde karşılaşıyorlar, bunda bir gariplik var değil mi? Ne kadar büyükşehir olduğumuzun acı gerçeği değil mi sizce de?
"Marka" kent diye ortalığı kasıp kavuran siyasi ekabirlerden; vali-bakan ve vekiller de dün karşılaşmayı izleyen arasındaydı. Sanırım bizim gibi vatandaşlarla siyasi ekabirin "marka" anlamına bakış açıları çok farklı. Marka diye tabir ettiğiniz kentin spordaki en büyük markası, dün kendisi gibi bir büyükşehir kentinin rezerv takımı ile mücadele etti. "Marka" diye çığırtkanlığımız bunun için miydi?
İlgisiz bir vali, Samsunspor'dan umarsız 9 tane milletvekili,takıma sırt dönmüş bir belediye başkanı, takıma maddi-manevi katkıları olmayan siyasi örgütler, takım için elini taşın altına koymayan sivil toplum örgütleri, takımına ilgisiz sahip çıkmayan bir kent, insiyatif almaktan çekinen işadamları, kendi markalarına sahip çıkmadan el dili ile marka olduğunu zanneden bir toplum, beceriksiz bir yönetim, sahipsiz-vefasız bir camia, transfer yasakları, parasızlıklar, kayyum, temlik, haciz, borç kelimeleri ile haşır neşir olmuş bir kulüp, eldeki kısıtlı malzemeden dahi kötü tercihler çıkaran antrenörler, kötü transferler, beceriksiz ve fiziken inanılmaz derecede yetersiz oyuncular, şişirilmiş sahte yıldızlar, gerekli muhalifliği yapamayan yerel basın, küskün-suskun-pasif kalmış taraftar ve taraftardan dahi çekinmeyen bir oyuncu kadrosu.
Maçın özeti budur, çünkü Samsunspor'un kaderi saha içinde değil saha dışında çizilmiştir bu sezon. 6 maç üstüste gol atamadan, gol pozisyonuna dahi giremeden kaybeden bir takım için, şöyle oldu böyle oldu yazmak mantıksız olurdu zaten.