Çalışmadıkca Çok Zor

Bayram Ocak

Toplumun, siyaset olarak geldiği  noktada , hızla devam eden kutuplaşmalar  ,siyasi görüşler arasındaki uçurumların ne kadar derinleştiğinin göstergesidir. Herkes birbirinden daha çok vatan sever görünmesine karşın,uygulamada bunun böyle olmadığı çok net ortaya çıkmaktadır. Ülkenin almak istediği uluslar arası bir faaliyetin, kazanılmamasına sevinebilecek kadar vatansever olan kişilerin, kaş yapmaya çalışırken göz çıkarttıklarının farkına varamamaları uçurumun derinleşme nedenlerindendir.

Ülke için birleştirici değeri olan milli bayramlar kutlanırken, alternatif  kutlamaların yapılması, bunu organize eden kişilerin nasıl bir ruh haline büründüğünün, toplumun ise nasıl kutuplaştırıldığının  açık bir göstergesidir.

Yaşanan organize eylemlerin  yapılış tarzını eleştirirken,'' haksızlığa karşı gelinmeyecek mi?''  diye sorgulamalar, milletvekili polise taş atarken,  bunun demokratik hak arayışı olduğunun söylenmesi ve bu eylemlerin yapılmasının vatan severlik olduğunun empoze edilmeye çalışılması ülkede gelinen  noktanın nedenli  tehlikeli olduğunu göstermektedir.

Olaylara bu boyuttan yaklaşıldığı zaman, terör örgütünün silahlı eylemlerininde  toplumda yer bulması gerekmektedir.Onlarda bu ülkenin vatandaşı ve bir takım haklarının verilmesini istemektedirler.

Ülke içinde yapılan bu olumsuz tavır ve hareketlerin kaos ortamı yaratacağını söylediğiniz zaman siz iktidar yanlısı oluyorsunuz. Kaosun kesinlikle olmayacağı, iktidarın gitmesi durumunda her şeyin düzelecek  söylemlerine körü körüne inanmak  vatan severlik oluyor.

Suriye'deki olayların başlangıcı da gösterilerden ibaretti, gösterileri devlet  güç kullanarak dağıttıkca, eylemciler dahada güçlenerek karşılık verdiler, devlet silah kullanmaya başladığında eylemcilerde silaha sarıldı ve bu günkü duruma gelindi. Bizim ülkemizde bu olmaz demek polyana olmadan ziyade polyananın anne babası ve tüm ailesi olmak demektir. Ne zaman silaha sarılacağını sen bilemezsin, uysal diye tabir ettiğin demokratik hak arayan eli sopalı adamın a eline silahı verirler ve olayların nasıl bu kadar hızlı büyüdüğün muhakemesini yapmaya başlarsın.  Fakat o noktadan sonra olaylar ne senin nede  ideolojisini benimsediğin partinin kontrolünde asla gelişmez. Toplumun eline o silahı tutuşturan zihniyetin yönlendirmesiyle hareket edersin. Basit olarak gelişen eylemler sonunda acıdan,göz yaşından başka bir şey yaşamazsın. Tüm olaylar başkalarının istekleri doğrultusunda gelişir.

Gezi olaylarına destek vermek için yapılan Ankara'daki eylemlerde silah kullanan gösterici kamera kayıtlarında çıkmıştı. Orada patlayacak bir kaç silahın nasıl bir kaos ortamı oluşturacağını sen düşünemezsin ama, bu olayları planlayanlar  o sahnelerin provalarını yaparken, sen asla kaos olmaz diye kendini avutursun. Örnek mi? Kanlı  1 Mayıs,

Mısır'da bir örnek olur diye sürekli yazdık, herkes kafasını deve kuşu gibi kuma gömerek, gerçekleri görmemek için çırpınmakta, devlet yönetimi zorla uzaklaştırdığında iktidar yanlıları sokaklara döktürüldü, devlet şiddet uyguladı, sonunda kaos ortamı oluştu mu ? peki ülkemizin iki ay başsız yönetildiğini düşünün, olacakları tahmin edebiliyormusunuz?  Yeni hükümet kurma çalışmalarının yanı sıra, iç karışıklılığın devam etmesinin kime ne yararı olacak , hiç düşündünüz mü ? ülke kaç yıl geriye gidecek umarım bunlarda hesaplanmıştır. Tüm bunları düşünen insanlar,istikrar bozulmasın diye, seçimle gelenin seçimle gitmesini destekler. Eğer seçim dışı bir yol ile gönderilmek isteniyor ve bu açıkca söylenemiyorsa gerçek olan şudur, diğer partiler kendilerine güvenmemektedirler. Güven çalışılarak kazanılır, o nedenle az konuşup çok iş yapılırsa mutlak süretle iktidar kapısı aralanır.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.