1-7 ekim tarihleri arası Camiler ve Din Görevlileri Haftası. Bizler bu hafta boyunca camilerimizin medeniyetimizdeki yerini ve hayatımızdaki anlamını yeniden hatırlayacak, ömrünü din hizmetine adamış fedakar hocalarımızı, camileri inşa ve ihya eden aziz milletimizi rahmet ve minnetle yad edeceğiz.
İslam medeniyeti cami merkezli bir medeniyettir. Kur’an-ı Kerim’de, yeryüzünde inşa edilen ilk mescit olarak Kâbe’den bahsedilirken, aynı ayeti kerimede Kabe, hidayet ve bereketin kaynağı, tevhidin sembolü olarak ifade edilmiştir. Allahu Teâlâ şöyle buyurur: "İnsanlar için yeryüzünde kurulan ilk ev Mekke'de bulunan mübarek ve âlemler için bir hidayet kaynağı olan Kâbe’dir" (Âl-i İmran, 3/96)Mescitler İslam'ın sembolü, Müslümanların birlik ve beraberliğinin göstergesidir.
Allah Teâlâ şöyle buyurur: "Allah'ın mescitlerini, ancak Allah'a ve ahiret gününe inanan, namazı gereği üzere kılan, zekâtı veren ve Allah'tan başka kimseden korkmayanlar imar eder. İşte bunların doğru yolda olup başarıya ulaşacakları umulur" (et-Tevbe, 9/8). Mescitlerin imarı, maddi ve manevi olmak üzere iki çeşittir.
Maddi imar; inşa ve yapımı, temizlenmesi, tefrişi, lambalarla aydınlatılmasıdır. Nitekim Efendimiz(s.a.v.) bir hadis-i şerifinde; “Kim Allah rızasını gözeterek, Allah için bir Mescid yaptırırsa, Allah da onun için cennette bir köşk yaptırır.” (Müslim, Zühd, 3)
Manevi imarı ise; camide cemaatle namazla, Allah’ı zikirle, ilim halkaları oluşturma, mukabeleler ve vaazlarla olur.
Hz. Peygamber Efendimiz şöyle buyuruyor: “Mescitlere devam etmeyi alışkanlık haline getiren bir adamı gördüğünüz zaman, onun gerçek mü’min olduğuna şahitlik ediniz” (Riyâzü’s-Sâlihîn V/225).
Peygamber efendimiz de Mekke’de İslam’ın tebliğ merkezi, müminlerin sığınağı ve mescit olarak Erkam’ın evini belirlemiş, Medine’ye hicret ettiğinde ise ilk işlerden birisi olarak Mescid-i Nebi’yi inşa etmiştir.
Mescid-i Nebi ihtiyaçların karşılandığı, sorunların çözüme kavuşturulduğu, kimsesizlerin himaye edildiği, bireysel ve sosyal anlamda her türlü mesele ile ilgili istişarelerin yapıldığı, kararların alındığı bir merkez olarak görev ifa etmiştir.Aynı zamanda edep, adap, ilim ve irfanın aşılandığı bir mektep olmuştur. Peygamber efendimizin en yakınında yetişen sahabe topluluğu bu mescitte yetişmiştir. Bizzat Peygamber efendimizin uygulamalarıyla mescit ve camiler her düzeyde ilmi faaliyetlerin yapıldığı önemli bir bilgi ve tefekkür merkezi olmuştur.
Mescid-i Nebi’de Peygamber efendimizin eğitim-öğretim amacıyla düzenlediği meclislere erkeklerin yanı sıra kadınlar da yoğun olarak katılmışlardır. Hatta kadınlar Peygamber efendimizden mescitte ilim öğrenmek için kendilerine özel bir gün tahsis etmesini istemişler, Allah Rasulü de özel bir gün belirleyip vaaz ve nasihat ederek onların eğitimleriyle meşgul olmuştur.
Buradan hareketle şunu ifade etmeliyim ki bugün de camilerimiz, peygamberimizin örnekliğinde ilim ve irfan merkezleri olarak görülmelidir. Hutbe vaazlarımız başta olmak üzere, cami derslerimiz; tefsir, fıkıh, hadis ders halkalarımız, Kur’an-ı Kerim öğrenme derslerimiz bu anlamda önemli çalışmalardır.
Peygamber efendimizin örnekliğinde olduğu gibi, kadınları, gençleri, çocukları ve toplumun her kesiminden bireyi camilerimizdeki vaaz, sohbet ve cami derslerine davet ediyoruz. Bu düşüncelerle, din görevlisi hocalarımız ve aziz milletimizin camiler ve din görevlileri haftasını tebrik eder, hepimiz için hayırlara vesile olmasını yüce Allah’tan niyaz ederim.