CANİK’İ SEL ALDI...GERİDE ACI KALDI...

Hasan Anayol

 

Kent merkezinin sıfır noktasında ;doğal sınırdan 15 metre mesafede tarihi ilçe Canik'in üç mahallesi sele teslim oldu.Topu topu 3 saatlik bir sağnak yağmur...”Sel gider kumu kalır.” atasözüne inat ; geride 12 ölüm acısı ve o dehşet anlarını yaşayan yüzlerce hane halkı ... Spor kulüplerimizden fazla şilt,taktir belgesi,madalya,berat gibi ödül kazanan,Uluslararası arenada başrol oyuncusu Yerel yöneticilerimiz ortalıkta gözükmediler.

Yavuz Selim'li yaşlı kadının söyledikleri her şeyi özetliyor:”İlkadım'ın Bel.Başkanı Necaattin Demirtaş'tan Allah razı olsun.Onun sayesinde boğazımızdan sıcak bir çorba ve bir lokma ekmek geçti.Başkan sen ben ayrımı yapmadan imdadımıza koştu.Merkezi yönetimin veYerel Yetkililer neden ortalıkta görünmediler.”Beyaz masalar/Çözüm merkezleri sesimize duvar oldular!..

Ekranda, Sarı çizmeli Yetkililer” “Size selam getirmişem!..” havasında; balkonlardaki sel mağduru vatandaşları gülücükle selamlayıp,mikrofonlara aslı astarı olmayan mazeretler sıralamaları bir aczin ifadesi,hormonlu büyümenin yarattığı acı bir durumdu.İlk günden son güne kadar-Bakanların- tüm açıklamaları gerçek dışı,ma'şeri vicdanı yanıltmaya yönelikti.

Çevre ve Şehircilik bakanı'nın olay yerinde yaptığı açıklama sırasında çiseleyen yağmurdan korkup ”sel uyarısı tehdidiyle “diğer Bakan arkadaşı Sn.Eroğlu'nu kolundan çekme gayreti,biran evvel canını kurtarmak isteyiş iç güdüsü, ibret vericiydi.Sanki,geride kalanların canı yoktu! İki lafın birinde “İnsan odaklı” siyasetten bahsedenlerin samimiyetini test eder gibiydi.

TOKİ'nin, Kentsel dönüşüm kapsamında Canik'te başlattığı “fransız balkonlu ve adı Kuzey Yıldızı konulmuş” iddialı projesi üzerinden, daha bir yıl geçmeden 12 vatandaşımıza mezar olacağı kimin aklına gelirdi?Şakşakçılar hariç,mesleklerini politikaya ram edenler /iktidar gücüne kul köle olanlar hariç uyardıklarını söylüyorlar..Sorgulayanlar diyor ki; Eğer siz ,konutları dere yatağına 10/15 metrelik mesafeye kurarsanız;kottan 3/4 metre düşük zemindeki daireye iskan izni verirseniz bunun bir sorumlusu olması gerekmez mi ?Bu konutlardan sorumlu TOKİ Başkanı nerede? Hep böyle oluyor.Yargıdan söz edilince Dışişleri Bakanı konuşuyor.Eğitimden söz edilince İçişleri Bakanı..Terörden söz edilince lejyoner köşe yazarları ahkam kesiyor...Asıl sorumlulardan olaya ilişkin Yerel haberci; -Zılgıtı yiyenler hariç- şu soruyu soruyor: Bu binaların bodrum katları “sığınak olması “gerekirken, kim,hangi yetkiyle kapıcı dairesine dönüştürdü?Cevap yok.Vatandaş konutların dere yatağına yapıldığını,temellerin çökme tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu söylüyor.Çevre ve Şehircilik bakanı,koltuğuna sıkıştırılan 40/50 yıl öncesinin imar planlarını kanıt olarak gösteriyor.Bir diğeri felaketin ,yapıların“ilkel ve tenekeli “oluşuna bağlıyor;sözüm ona “Kentsel dönüşüm'ün faziletinden dem vuruyor.

Ben, bu bölgede 50 yıldır yaşıyorum.Tüm hayatım Kılıçdede, Söğütlübahçe, YeniMahalle, Cezaevi, Belediye evleri,Karşıyaka,GaziosmanPaşaMahallelerinde geçti.Bu bölgeyi avuçumun içi gibi bilirim. Söylendiğinin aksine, afete uğrayan üç mahalle :Gazi ,Yavuz Selim ve Yeşilova toplam 1000/1500 hanelik bir yerleşim yeridir.Yeşilova'nın çoğu,geniş bahçeli kagir ve yığma tuğlalı evlerdi.İki /üç katlı,çift daireli hatta dört katlı binalar vardı. Sarı Çizmeli Bakan'ın bahsettiği evler;Efsane Başkan Kemal Vehbi Gül sayesinde tarih oldu. Samsun'da kentsel dönüşümü ilk başlatan bu muhteşem Başkandır.Herşeyi kendilerine mal etmeyi marifet sayanlar,başlarına böylesi kazalar gelince suçu başkalarına atmayı marifetten sayarlar..Tıpkı ,Mahkemelerde sanıklar/ tanıklar,Hakimin kararını etkilemek için nasıl “yalan beyanda/ anlatımda” bulunurlarsa,öyle ..Ama ,siyasetçi,böylesi can ve mal kaybına sebeb olan felaket anlarında doğruları söylemelidir,hataları kabul etmelidir.Gerçekler acı da olsa onlarla yüzleşmelidir.

Bu söylenenler/ anlatılanlar felaketin asli sebeplerinden değildir:Söz gelişi :“Günlerce devam eden yağmur nedeniyle toprak doymuştu.””Sel sularının üst kesimlerden bir anda gelmesi felaketi artırdı.”Bunca yıl neden önlem alınmadı?Bentin yıkılacağı gözlemlenemedi.”Bu şiddette bir yağmur daha önce görülmemişti!.”Aslı yok! Daha önce de oldu!Başkan Şefik Yazgı zamanında Unutuldu! ”Eğer TOKİ binaları yapılmamış olsaydı Ve eski gecekondu evleri o Bölgede bulunsaydı felaketin boyutu o yüzden %80 daha artardı.”Düpedüz falcılık!! ”Uzmanlardan edindiğimiz bilgilere göre Bölgemize yağan yağmur lokal yani tek bir bölge üzerinde olmuş(!)..Allah Allah diğer Sinop/ Amasya 'nın şemsiyesi mi yırtıkmış! Bunda en etken olan “İklim değişikliği !!!.”Biz de yedik.Bir günde iklim değişebiliyor muş demek!Allah için şu söylenenlerin hangisini ciddiye alırsınız? Hiçbirini..Bizdekiler Rusya Başkanı V.Putin kadar yürekli olamıyorlar.Adam,helikopterde ilk günden “Sorumlulardan hesap sorulsun” talimatını veriyor.Bizimki selam gönderiyor...Peki ,bizdeki hesap verebilir mi? Sorumlular bulunabilir mi?Bulunsa işten el çektirilebilir mi?Sorumlu vicdan yapıp istifa edebilir mi?Hiç sanmam.Ucu dokundu mu işler değişir.Bu afet muhalif Belediyeleri vursa idi,seyreyle gümbürtüyü...O yüzden bizde sorumlu ve sorunlu bulunmuştur...Yağmurlar...,Yağmuru yağdıran Kudret-i İlahi! Bentleri yıkan kundakçılar,dere yatağını değiştiren vicdansızlar, konutlara yer gösteren eli fenerli simsarlar/işbirlikçi partizanlar ,mezar evlerde oturan garibanlar,yüzme bilmeyenler,sabi çocuklar,uykusu ağır yaşlılar,Dereleri islah etmeye vakit bulamayan reklam yıldızları. Anlayacağınız hırsızın hiç suçu yok.!!.


İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.