ÇARŞAMBAYA KAR YAĞSA HAVZADA ÜŞÜNÜR MÜ?
Sanatçı İsmail Türüt güneydoğu'da bir yakınını şehit verince Erzurum'da kar yağsa Rize'de üşüyorum diye bir kaset yapmıştı, daha sonraki yıllarda bu kasetle ilgili sorulan sorulara ülkemiz bir, vatanımız bir, toprağımız bir neden bunca şehit veriyoruz anlayamadığımdan ve yeğenimi şehit verdiğimden bu şarkıyı besteledim demiş. Peki düğün değil bayram değil sen şimdi Çarşamba'ya kar yağsa Havza'da üşür mü sorusunu neden sordun diyeceğinizi biliyorum ancak yazının tamamını okuduğunuzda ne demek istediğimi daha iyi anlayacağınızdan eminim.
Malumunuz son günlerin popüler konularından birisi iptal edilen Ak Parti Çarşamba kongresi. Geçtiğimiz Cuma akşamı olayı öğrenmeme rağmen hakim kararı imzalamadığından haber yapmamıştık Cumartesi günü olay netleşince biz de internetten yayınladık. Siyasette yapılan yarışlar gayet doğaldır ancak bazı ali cengiz oyunları hiç etik değil. Çarşamba ilçesindeki kongre süreci çok sancılı geçti bunun en önemli nedeni insanların Mehmet Köse'ye olan tepkisinden ziyade Irmaksırtı'ndan partinin yönetilmesidir. İşin enteresan tarafı 65 tane üst kurul delegesi bizzat Irmaksırtı'ndan yapıldığı açıkça ortada.
Pertrol Ofisinde pompacı olarak çalışan bir işçinin Ak Parti İl Başkanı'nı belirleyecek üst kurul listesinde olması sizce ne kadar doğru, belki bazılarınız diyecek ki kardeşim Köylü Memed Ağanın oyu ile Prof.'un oyu aynıdır. Elbette aynıdır benim düşüncemde köylünün değeri herkesten önemlidir ancak iktidar partisinin il Başkanını belirlemek çok farklı bir süreçtir orada oy kullanacak kişiler tabandan tavana siyaset yapmış kişilerden oluşması gerekir yoksa Irmaksırtında petrolde çalışan bir işçi patronuna rağmen oy kullanamayacağını havada uçan kargalar dahi bilir. Sadece yapılan bununla kalmamış sezgin soyadını taşıyan dört tane üst kurul delegesi var bunlar kardeş mi, akraba mı, yoksa Irmaksırtı ağasının istediği yöne oy kullanacağı belli olan insanlar mı?
İlçe seçim kurulu seçimi iptal ederken Ak Parti'nin tüzüğünü gerekçe göstermiş tüzüğün yedinci ve sekizinci maddelerinde özetle şu deniyor; Ak partiye üye olma vasfını taşıyan kişiler ikamet ettikleri ilçeden üye olabilirler, üye olmayanların üst kurul delegeliği ve yönetim kurulu üyeliği geçersizdir. Tüzükte bu hüküm açıkça olmasına rağmen bizim arkadaşlar üye olmayan beş kişiyi hem üst kurul delegesi yapmışlar hem de Yönetim Kuruluna almışlar. İşin enteresan tarafı olay farkedilince bu kez İl başkanının imzası ile Çarşamba İlçe Seçim Kurulu'na bu arkadaşların dördünün Havza'dan birisinin de İlkadım ilçesinden üye olduğuna dair yazıyı İlçe Seçim Kurulu'na göndermiş. İyi güzel de adama sormazlar mı ki arkadaşım bu işin muhatabı Çarşamba İlçesi siz neden yazı yazıyorsunuz diye.
Hadi bu kısmını geçelim gelelim önemli kısmına Havza İlçe Başkanı Mahmut Karahan önce bu işten haberim yok diyor ardından ise dört ay önce yapmışız ama haberim yoktu diyor. Önceki gün bizzat ben arayıp sordum bana bu arkadaşların dört ay önce yapıldığını söyleyince ona dedim ki Çarşamba'da oturan adamın sende üye olması nasıl bir iş,bana verdiği cevap çok enteresan:Burası kaplıca bölgesi her yerden üyemiz var. Anlaşılan o ki bizim Hamamcı arkadaş yine iş başında her hamama geleni üye yapmış olmalı ki Çarşambadan üye yapılmış.
İlçe Seçim Kurulu kararına göre kayınçom Fuat Köktaş'ın üst kurul delegeliği de geçerli değil, çünkü kayınçom İlkadım ilçesinde ikamet ediyor buna göre onun da delegeliği geçersiz. Delege deyince aklıma geldi önceki gün Tekkeköy'de yapılan kongrede de Hacı Yavuz'da üst kurul delegesi olmuş,acaba Hacı Yavuz Tekkeköy sınırlarında mı oturuyor yoksa birilerinin ortağı mı? Hani merak ettim de ondan sordum.
Kıymetli okurlar, dostlar ve düşmanlar(Zira yazıları bu saydıklarım okuyor) bizim Havzalı siyasetçiler o kadar hassas bir hale gelmiş ki aynı İsmail Türüt gibi olmuşlar Çarşamba'da kar yağsa Havza'da uşuyurler. İlkadım da uşuyur ama o kadar değil. Peki ya il Başkanumuz ne olayu dersanuz adam donayur uşaklar haberunuz ola!