Celladına aşık olmuşsa bir millet, ister ezan, ister çan dinlet, itiraz etmiyorsa sürü gibi illet, müstehaktır ona her türlü illet.
Stratejik konumu nedeniyle Hindistan'nın zenginlikleri, Körfez sularına ulaşma isteğiyle tarihi boyunca istilalar yaşayan Afganistan ,Sovyet ordusunun ülkesine girmesi ile ki bunun için oynanan oyunda taraf olmuştular, bu oyun sonucunda 32 bin sivil hayatını kaybederken, 2001 yılında Amerika’nın girdiği ülkede ki sivil kayıp sayısı 100 bini geçti.
Aynı oyunu göremeyip ülke içinde yine güçten yana taraf olup ,bekleyen başka bir halk, Irak, Abdulbari Atwan “Bugün aslında milyonlarca Iraklının, ülkelerinin Amerikan ve Britanya güçleri tarafından kurtarılmasının, yeni Irak cumhuriyetinin demokrasi, ekonomik rahatlık, insan haklarına saygı ve birlikte yaşam modeli olarak eşitlik ve katılım temelleri üzerine kurulmasının beşinci yıldönümünü kutlamak için, en güzel kıyafetlerini giyerek, bayraklar ve renkli balonlar sallayarak Bağdat, Musul, Basra ve Anbar sokaklarına döküleceği öngörülüyordu. Fakat kutlamalardan eser yok. Aksine 'taziye meclisleri', cenaze konvoyları, sokaklar veya nehirlerin yüzeyinde cesetler, yaralılarla dolu hastaneler, kaybolan evlatlarını morglarda arayan aileler var. “
İndependent Gazetesi yazarı Patrick Cockburn “ ABD ve Britanya 10 yıl önce Irak'ı işgal ettiğinde ,neyi hedeflemiş olursa olsunlar ortaya çıkan sonuç başarılı ve refah içinde bir ülke olmadı.”
Irak Savaşı’nda kesin sonuç bilinmese de 1 milyon üzerinde sivilin öldüğü, 1.5 milyondan fazla kişinin de ülkesini terk ettiği tahmin edilmektedir. Yer altı zenginlikleri ise Irak halkına değil de , oraya demokrasi getirme yalanını söyleyenlerin eline geçti.
Suriye iç savaşı ölü sayısı 500 bini geçti. Parçalanmış bir Suriye üzerinde kavga devam etmekte. Daha iyi bir gelecek bekleyen Suriyeliler, ölümler ve yokluk içinde başka bayraklar altında ki mülteci hayatları ile belirsizliği beklemekteler.
Kendilerinin başlatmadığı savaşın yaşandığı ülkelerin hepsinin temelinde, emperyalizmin doymak bilmeyen iştahı yatmaktadır. Afrika’dan, Asya'ya, dünyanın neresinde kan akıyorsa sorumluları emperyalist güçlerdir.
Dün Venezuela'da muhalefet mensupları ülkelerinin bayrağını indirip Amerika'nın bayrağını gönlere çekerken yüzlerinde zafer kazanmış bir ordu mensubunun sevinci vardı. Yarın, onlara, yer altı zenginliklerinin karşılığı olarak acı ve hüsran getirecektir.
Çevresinde olup bitene gözünü kapatan Venezuela'lı muhalifler kendilerine acı bir son hazırlamanın dayanılmaz hafifliğini yaşamaktadırlar. Adlarına karar verenlerin hazırladığı bu oyunun renkli parıltılarıyla sahte bir mutluluk dünyasında pembe hayallerinden uyandıklarında ,yüz yıllık bir teslimiyete gözlerini açacaktırlar.
Seçilmiş başkanlarının bir diktatör olduğunu öğretecekler onlara. Ülkelerinde yaşanan krizlerin nedeninin kendi liderleri olmadığını , yeni yönetimle başlayan bolluğun ise içirilen bir afyondan ibaret olduğunu zaman ile anladıklarında mutlaka bir mazeretleri bulunacaktır. Sorunlarının kaynağı hep seçilerek gelenler olacak ve dünyaları ,gidenler ve gelenlerin mücadelesi ile şekillenecektir.
İndirdikleri bayraklarının altında, gönlere çektikleri Amerikan bayrağının gölgesinde köle gibi yaşayacaktırlar.
Bir halk açık açık söylenen “Biz onların petrolünü istiyoruz” sözünden, günümüzde iç kargaşaların getirdiği sonuçları görerek geleceklerinin ne olacağını anlı yamıyorsalar yaşayacak oldukları kölelik onlara haktır.
Garip olan ise ülkemizde, “Emperyalizme karşı omuz omuza “sloganları atan ideolojiye sempati duyanların, bu küresel oyununda , emperyalistlerden yana tavır takınmalarıdır.