Şehrimizin en önemli sorunlarından birisi şüphesiz ki asayiş sorunudur. Şehrin varoş bölgelerine gidildiğinde akşamın belli saatlerinden sonra adeta sokakta gezmek mümkün değil. Bali çekenlerden tutun da esrar, eroin, hapçılığa varıncaya dek her türlü uyuşturucu kullanan insanlarla dolu. Uyuşturucu kullanma yaşı o kadar düşmüş ki anlatamam. Sanki çok iyi bir şeymiş gibi o zıkkımı içenlerin, adeta kahramanlık yaparcasına birbirlerine anlatmalarına kulak misafiri olmak olmak zorunda kalınca insan üzüntüsünden kahroluyor.
Bu sorunu temelde çözecek olan ailedir. Devletin caydırıcı gücü sadece yasalarla bağlıdır, oysa ki bu tür işler yasalarla değil eğitimle çözülür. Eğitimin ilk durağı da şüphesiz ki ailedir. O nedenledir ki aileye çok büyük görev düşüyor. Çocukları doğurup sokağa salmak hayvanların da yaptığı bir iştir; oysa ki onlara karşı en büyük sorumluluğumuz gerek dünyevi gerekse uhrevi eğitimlerini en iyi bir biçimde verip onları topluma yararlı fertler haline getirmektir. Anne Baba bu görevi layıkı ile yapmaz ise yetişen nesillerden hiç bir şey beklenemez. Sevgiyi, saygıyı, sevabı, günahı bilmeyen bir çocuktan hiç bir şey beklenemez.İşte bu nedenle aile büyüklerine çok büyük görevler düşmektedir.
Asayiş sorunu şehrimizin en önemli sorunu olduğu muhakkak. Ancak onun kadar önemli iki sorun daha var : birincisi trafik, ikincisi ise otopark sorunu. Bu iki sorunun geldiği nokta asayişi de etkileyecek noktaya ulaşmış durumda. İnsanlar trafikteki keşmekeşlikten öyle bunalmışkar ki adeta birbirlerine saldıracak noktaya gelmiş durumdalar. Doğrusunu ararsanız insanlara kızmak da mümkün değil. Şehrin neredeyse yarısında yollar kapalı. Zaten yollar çok yetersiz, bir de kapalı olunca insanlar çileden çıkıp nereye gideceklerini şaşırıp birbirlerinin üzerine yürüme noktasına gelmişler. Geçtiğimiz hafta da haberini yaptığımız Osmaniye Caddesi tam bir rezalet. Bundan iki veya üç yıl önce caddenin tamamının taşları merhum Kayıkçıbaşı'nın talimatıyla değişmişti. Caddede en ufak bir sıkıntı olmamasına rağmen bir ay önce taşlar yeniden söküp değiştirildi. Ama işi verdikleri adam her kimse, işini çok iyi yapmış olmalı ki yol çöktü (!) Taşlar yeniden sökülüp yapılmaya başlandı. Cadde iki aya yakın bir süredir kapalı. Zaten Çiftlik (İstiklal) Caddesi kapatılmış, insanlar oradan araçlarıyla geçemiyorlar. Onun yerine Osmaniye Caddesi'nden bulvara çıkıyorlardı ama şimdi Osmaniye Caddesi de kapatılınca olay çıkmaza girmiş durumda. Erkeksen git Çiftlik Caddesi'nin ötesine de göreyim...
Bir başka kapalı sokak Cumhuriyet Caddesi'nden eski adliye binasından yukarıya doğru istiklal Caddesi'ne bağlanan yol (Kaptanağa Sokak). Bu yol da yaklaşık bir aydan beri kapalı. Cadde üzerinde bir binanın yaptığı tadilat nedeniyle cadde trafiğe kapatılmış durumda, çık çıkabilirsen meydandan yukarıya. Kaldı ki o sokağın yukarısında ilkadım Belediyesi'nin de otoparkı var; insanlar oraya çıkıp araçlarını park edebilmek için hangi dehlizlerden geçecekler çok merak ediyorum. Yol Trafiğe kapanır ama bunun belli bir süresi vardır. İnsan, toplumu biraz düşünüp rahat bir nefes almasını istemez mi? Ama maşallah bizim idarecilerde böyle bir sıkıntı olmadığından işi göbek süslemekle, çiçekle böcekle götürüyorlar, kimse de buna dur demiyor.
Çiftilik Caddesi'ni trafiğe kapatan zihniyet bunu yapmış çok mu, diyeceksiniz, onda da haklısınız. Çiftlik Caddesi'ndeki esnafın durumu inanın içler acısı. İnsanlar öyle perişan olmuşlar ki anlatamam. Esnaf siftah yapamadan dükkan kapatıyor. Yakınen tanıdığım üç beş esnaf arkadaşım var orada. Bu insanlar yaklaşık bir yıldır kira ödeyemiyorlar; bu İnsanlara yazık günah değil mi? Esnafın durumu bu da bina sakinlerinin durumu farklı mı derseniz onların durumu daha da vahim. Binalara yapılan dış cephe kaplamaları o kadar kötü ki anlatamam. Güya binalara motif yapmışlar. Motiflerin üzerinden, aralarından dairelere yağmur suları akıyor. Binaların dış cephe malzemelerini TSO Başkanı'nın fabrikasından almışlar, O da bunun karşılığında şimdi lojistik köye destek veriyor. Vezir Hazretleri ne derse onu yapıyor. Ama vatandaş perişan. Orada hiç tanımadığım bazı esnaflar var; adamcağızlar bize yorum yazmaktan bıkmadılar ama ben onaylamaktan yoruldum... Ne kadar sıkıntıları var siz anlayın.
Peki otopark sorunu ne okacak derseniz emin olun o konuda konuşmaya dahi gerek yok. Eskiden şehir merkezlerinde daire kiralamak için çok zengin olmanız gerekirdi, şimsi ise en fakir insanlar şehir merkezlerinde oturmaktalar. Çünkü araç otoparkı olmayan yerde kim oturur ki? Zenginler sitelere taşınmışlar ki araçlarını rahat park etsinler. Suriyeliler, Iraklılar, Gürcüler ise Çiftlik'in göbeğindeki dairelerde neredeyse bedava fiyatına oturmaktalar. Şehrin tüm yapısı alt üst olmuş durumda ama sor bizim Vezir Hazretleri'ne, O'na göre her şey güllük gülistanlık.
Bu sorunlara kim çözüm bulacak derseniz elbetteki öncelikli olarak Büyükşehir Belediyesi bulacak. Büyükşehir'in çözmediği sorunları kim çözmekle mükellef, şehrin Valisi... Ama bu iki zat-ı muhterem ne yaparlar derseniz, adamcağızlar çeltik ekmekten bu işlere vakit ayıramadıklarından siz onların kusuruna bakmayın olur mu? Nasıl olsa seçimde oylar çantada keklik... Esnaf çekini ödeyememiş, SSK primini yatıramamış, vergisİni verememiş kimin umurunda ki? Onlar çeltik ekmeye devam etsin, vatandaş da oyunu vermeye devam etsin. Kalın sağlıcakla.