Cenabı Hakkın en sevmediği şey kibirdir, Efendimiz bir Hadisi Şeriflerinde Kalbinde zerre kadar kibri olan Cennete giremez buyurarak bunu açıkça ifade etmiştir. Başımıza ne gelirse kibrimizden geldiğini de unutmayalım, ister ticaret yapalım, ister siyaset yapalım, isterse farklı bir iş yapalım mutlak surette mütevazi olmak zorundayız, aksi halde Cenabı Hak hem Dünyada hem de ahrette insanı rezil eder. Büyüklerimiz İslam'ın şartı beştir, altıncısı ise haddini bilmektir derler, bu söz çok güzel bir sözdür İnsan haddini bilmez ise ona Cenabı Hak haddini bildirir.
Yerleri ve Gökleri Yaratan Yüce Rabbimiz Kuranı Kerimin bir çok yerinde ben değil de biz ifadesini kullanır, bunun anlamı Rabbimizim Yüceliği ve tevazusudur, aksi halde haşa kendisi ile birlikte başka şeylerden bahsetmediği açıkça ortadadır. İnsanoğlu ne zaman ki haddini aşar, kibirlenip, kendisine paye verir, ona derhal müdahale edilip haddi bildirilir. Biz buna adetullah diyoruz, başkaları doğa kanunları veya eşyanın tabiatı diyorlar. Bu kuralları bilmeyen veya bildiği halde uygulamayanlar burunları sürtünce anlıyorlar ama iş işten geçmiş oluyor.
Bu kadar izaha ne gerek vardı? derseniz malumunuz dün Ak Parti İl kongresi yapıldı, kongrede kazanan belli ancak bu olayın arka planını mutlaka açık ve seçik bir şekilde ortaya koymamız gerekiyor, acaba bu kongrede kim hangi hatayı yaptı da bu sonuç alındı diye irdelememiz gerekiyor. Ak Parti Genel Merkezinin bunca baskısına rağmen seçimi kaybeden taraf Osman Çetinkaya olmuş ise elbette bunun tek sorumlusu Osman Çetinkaya değildir. Osman Çetinkaya İl Başkanı olmak için kendi hür iradesini ortaya koymuş olsa idi sonuç farklı olabilirdi.
Peki bu noktaya nasıl gelindi derseniz bundan yaklaşık altı ay önce bizzat kendim Ankara'ya gidip Milletvekilleri ile bir görüşme yaptım, görüştüğüm Vekillere açıkça şunu dedim 'İl başkan adayınızın kim olduğu beni ilgilendirmiyor ancak İl Yönetim kurulunuz çok ama çok önemli Bu konuda tüm Vekillere iş düşüyor, gereğini yapmaz iseniz bedelini ödersiniz'. Aslında burada en önemli görev Cemal yılmaz Demir ile Mustata Demir'e düşmekteydi, zira Genel Merkezi yönlendiren onlardı, şimdi farklı söyleyebilirler ama buna hiç kimse inanmaz. Onlara dedim ki 'yapılacak olan listelere çok düzgün adamlar girmeli, yanlış kişiler listelere girerse şehrimize ve partimize ihanet etmiş olursunuz.'
Vekillerimiz ne yaptı derseniz sağ olsun eski Bakanımız Mustafa Demir iki saate yakın vaazu nasihatte bulundu, ardından yanından ayrıldık, Cemal Yılmaz Demir'e gelince yan yattı, çamura battı, genel merkez listelere müdahil olacak gibi kaçamak sözcüklerle işi geçiştirmeye çalıştı. Ardından iki ay önce tekrar gittim görüştüm ve bu kez sadece bu iki Vekilimize giderek düzgün liste yapılması konusunda ısrarcı davranmama rağmen her ikisi de sadece beni kırmamak için doğru diyorsun deyip beni gönderdiler. Ancak ben ısrarımdan vazgeçmedim çünkü ; bu şehir ve Ak parti hepimizin ortak malı, kimsenin babasının malı değil, düzgün insanların yönetmediği bir partiden düzgün icraatlar beklenemez.
Geçtiğimiz hafta yine Cemal Yılmaz Demir'i arayarak bu konuyu görüşelim dedim, kendisi Samsun'da idi bana iki üç gün daha buralardayım deyince kendisine mutlaka yarım saat bir zaman ayır bu konuyu görüşelim dedim, bana olur demesine rağmen görüşmeden gitti. Daha sonra başka bir konu için aradım. Kendisi her zamanki gibi telefonlarını kapattığından görüşemedik. Anladım ki adam bu konuda bizimle görüşmek istemiyor. Aslında telefonda kendisine Osman Çetinkaya'nın yaptığı bazı pazarlıkları duyduğumu, listeye alacağı kişilerin çok yanlış kişiler olduğunu söyleyince doğru diyorsun o isimlere benim de rızam yok demesine rağmen isimlerin tamamı listede mevcut.
Ne zaman ki Kayınçom aday oldu, kendi kendime dedim ki; 'onların hakkından bu gelir İnşallah, ama yine de boş durmadım listede olmaması gereken bazı isimlerle ilgili bazı çalışmalar yaptım, bir kısmı listeye giremedi. Bu arada Osman Çetinkaya ile yaptığım telefon görüşmesini daha önce yazdığım için yazmıyorum ancak şu kadarını söylemem gerekiyor ; Adamı üç ay boyunca sırtımızda taşımamıza rağmen listeye üç adam vermemize imkan vermemesi onun gerçek kişiliğinin aynası değil de nedir. Ben kızdığım zaman neler yapabileceğimi beni tanıyanlar çok iyi bilir. Bu arkadaşlar bana bu yanlışı yapınca ben de gereğini yaptım ve işte sonuç ortada. Şimdi bu arkadaşlara tavsiyem nedir derseniz 'Cemalim Cemalim aslan Cemalim ' şarkısını bol bol okumalarıdır. Kalın sağlıcakla