Peygamberimiz, kendisine sorulan bir soru üzerine altı konuda “Bana söz verin sizin Cennete girmenizse kefil olayım” buyurmuştur.
Bu konuların, eylem ve fiillerin neler olduğu sorulunca da; Doğru sözlü olmak, yalan söylememek, özde, sözde, niyette, düşüncede ve amelde doğru olmak.
Verdiği sözü yerine getirmek, ihanet içerisinde olmamak, ne söylenmişse ona riayet etmek. Allaha, Resulüne, insanlara, aileye, topluma karşı sadakat üzere bulunmak ve yaşamak.
Verilen emanete hainlik etmemek. Aldığı maddi ve manevi emanetlere sahip çıkmak. Malını, canını, bedenini, aileyi korumak. Sorumlusu olduğu her konuda sorumluluklarının bilincinde olup, gereklerini yerine getirmek.
İffetini, arzını muhafaza etmek. Hafif hareket ve davranışlardan kaçınmak. Yanlış anlaşılacak söz ve eylemlerden uzak durmak. Mahremiyet kural ve sınırlarını aşmamak, zinaya yaklaşmamak.
Haramdan uzak durmak. Yemede, giymede, içmede helal olanın tercih etmek, helal kazanmak için gayret etmek. Açlık söz konusu olsa bile haramlara karşı kendini korumasını bilmek.
Zulüm yapmamak. Bedduaya dönüşecek hiçbir davranışın içinde ve sahibi olmamak. Maddi ve manevi zulüm olabilecek tüm eylem ve söylemlerden uzak durmak.
Yaratılış gayesi imtihan olan, imtihanı kulluk yaparak kazanmak durumunda bulunan insan için, Peygamberimizin ifade buyurduğu bu altı husus kişiyi sadakat ve takva sahibi bir Müslüman yapar.
Sadakat ve takva bir mümin için dünyanın manevi makamlarından belki en üstünüdür. Defosuz bir Müslüman olmanın karşılığı sadakat ve takvadır.
Elini, dilini ve belini muhafaza etmek olarak da sembolleştirilebilecek olan bu altı ilkesel yaşam, insanın kendisi ve diğer insanlarla olan hukukunun belirlenmesinde en önemli ilişki konularıdır.
Cenneti kazanmak, elbette her Müslümanın dünyada yaşarken hesap ettiği en temel düşüncesidir. Ebedi alemdeki bu güzel lütfa ulaşmak kişinin dünyada kendi elleriyle yaptığının karşılığı olacaktır. Doğruluk ve sadakat, dünyada kişiyi her türlü olumsuzluktan uzak tutacak bir sigortadır. Bu nedenle de doğru olmak cennet garantisidir.
Peygamberimize, en kolay ve faydalı amel hangisidir diye sorulunca; “İman ettim de…sonra da dosdoğru ol” buyurmuştur. “Emrolunduğun gibi dosdoğru ol” ayeti celilesi için Peygamberimiz; “Hud suresi beni ihtiyarlattı” buyurmuştur.
Doğru söyleyen ve doğru olan insanlar Sıddıklar makamına yükselir. Dünyada da, ahirette de ihsan sahibi olur. Onlar doğrular arasında yer alır ve makamları cennet olur. Helak olunacağını bilinsen de doğru olmaktan vazgeçmemek Müslümanın ilkesel tavrı olmalıdır.