Uçak Sanayi in’de olan oyunun aynısının SİLAH SANAYİİ’mizde de oynandığını, tarihi olaylardan görüyoruz. İNÖNÜ’nün, günahlarından biri’de ŞAKİR ZÜMRE olayıdır.
Mustafa Kemal Paşanın, ordumuzu modernize edilmesi yönünden yaptığı ilk çalışma, 1920 li yıllara dayanmaktadır. Güçlü orduların, günün şartlarına uygun modern ordular olduğu, Değişen ve gelişen, silah gücünün, insan faktörünün yanı sıra daha da çok önem kazandığını ve savaş dengelerini etkilediği görülmüştür.
Cenevre Hukuk Fakültesini 1908 yılında bitiren ve 1. Dünya savaşı sırasında , Bulgaristan meclisine Varna Türk milletvekili olarak görev yapan ŞAKİR bey. Yurt dışından önemli ölçüde Türk ordusuna silah ve cephane göndererek, Milli Mücadeleye büyük katkıda bulunmuştur. Kurtuluş savaşı sırasında, ayrıca YERİNDE ÜRETİM için, lüzumlu olan Teknisyen ve Ustalar, ŞAKİR ZÜMRE tarafından Bulgaristan’dan temin edilmiş ve yapılan bu silah ve mühimmatlar savaşta büyük rol oynamıştır.
Bu sebeple Mustafa Kemal Başkanlığındaki TBMM . ŞAKİR ZÜMRE beyi İSTİKLAL MADALYASI ile ÖDÜLLENDİRMİŞTİR.
Cumhuriyetin ilanı ile, Bulgaristan dan Türkiye ye gelen Şakir bey, Mustafa Kemal Paşa ve devrin Genel Kurmay Başkanı olan Fevzi Çakmak Paşa ile görüşme yapar. Hazırlanan proje ile Türk Ordusunun silah ihtiyacı, MİLLİ bir SİLAH SANAYİİ ile karşılanmalıdır kararı verilir. Bu amaçla çalışmalara başlayan Şakir bey, dışarıdan getirttiği ilk uzman kadro ile işe başlar. 1930 lu yıllara gelindiğinde ise Mühendis, Teknisyen ve Ustalar tamamen Türk gençlerinden oluşmuştur.
Şakir bey, o günler Türk Hava, Deniz ve Kara kuvvetlerinin silah ve bomba ihtiyaçlarını Türk Ordusunun İmalat-ı Harbiye fabrikaları ile müşterek olarak yapmıştır.
Türk Hava kuvvetlerinin ilk cephane ihtiyaçları Şakir Zümre fabrikası tarafından üretilmiş, bu bombaların kullanımları, Fabrikanın teknik ekibi tarafından projelendirilerek “tarifnameleri” hazırlanmış ve 1939 yılında kitap olarak Şakir Zümre tarafından yayımlanmıştır.
Türk Hava Kuvvetleri’ne ait uçakların kullandığı ilk bombalar, TÜRK MALIDIR ve büyük bir bölümü Şakir Zümre fabrikasında üretilmiştir. 100 kg. 300 kg. 500 kg ve 1 ton’ luk uçak bombaları ve çeşitli yangın bombaları bu fabrikada seri olarak üretilmiştir.
Deniz Kuvvetlerimizin ihtiyacı olan muhtelif boylardaki su bombaları ve silahlara ait cephaneler de fabrikanın seri üretimi olarak görülmektedir.
Kara Kuvvetlerinin, ihtiyacı olan, silah, cephane, eğitim bombaları, işaret ve aydınlatma fişekleri ve bunları ateşlemeye yarayan silahlar, Şakir Zümre fabrikasının en çok ürettiği ürünlerdir. El bombasından top kamasına ve çeşitli çaplardaki kara mayınlarına kadar, her türlü malzeme Türk teknisyen ve ustaları tarafından yapılmıştır.
Şakir Zümre fabrikası çeşitli ülkelerden siparişler de alarak ihracat yapmıştır. Bu ülkeler Yunanistan-Bulgaristan-Polonya ve Mısır dır. Yunan ordusunun ihtiyacını karşılamak üzere 1937 yılındaki 1.5 milyon liralık sipariş, Gazetelerin EKONOMİK ZAFER başlığı altında verdiği, sür manşet haber olmuştur.
İkinci Dünya şavaşının yokluk dolu günlerinde Ordumuzun Silah ve cephane ihtiyacını karşılayabilmek için yoğun bir biçimde çalışma içine giren fabrikada 2 bine yakın kişinin çalıştığı bilinmektedir. Savaş’ın bitmesi ile, Ordunun silahlanması Amerikan yardımlarına kaydırılınca, yerli silah sanayimiz üretimi durdurmak mecburiyetinde kalmıştır.
Mustafa Kemal ve Fevzi Çakmak’ın yerli silah ve Cephane üretimine verdiği öneme rağmen, İsmet İnönü’nün Yerli UÇAK üretiminde olduğu gibi SİLAH üretimimizde de dışa bağımlı olmayı tercih etmesi, kabul edilebilir bir hata değildir. Bunun adı daha başka bir ifadeyle açıklanmalıdır ?. . .