CHP SEÇİMİNİ YAPTI
Geçtiğimiz Pazar günü CHP’de Hâkim denetiminde önseçim vardı. CHP’nin bu demokratik tavrını tebrik etmek lazım, zira hiç bir CHP üyesi ‘Bu adaylar bana sorulmadan yapıldı’ diyemez, bu çok güzel bir durum, keşke diğer siyasi partiler de aynı uygulamayı yapabilselerdi. AK Parti biraz olsun taban siyaseti yapmaya çalışıyor. Önce Teşkilat temayülleri, ardından STK temayülleri oluyor. Ancak sonuçların tamamı kapalı kapılar ardında açılan zarflardan geliyor. Dolayısı ile sonuçlar çok inandırıcı olmuyor ancak CHP’nin yaptığı Hâkim nezaretindeki seçimlerde kimsenin kafasında en ufak bir şüphe olmuyor. Sadece üyeler bazında yapılan çalışmalarda, bazı ayak oyunları olabiliyor ancak bu kadarına da eyvallah demek zorundayız. En azından bu kadarı yapılabilmiş olması da sevindirici bir durum. Adayların çalışma dönemlerini biraz olsun takip etme imkânım oldu. Bir kısmı çok faaldi, bir kısmı ise çok fazla piyasada gözükmedi. Faal olanlar listelerde istedikleri yeri buldular, faal olmayanlar da hakettikleri yerde oldular.
Dikkatimi çeken en önemli ayrıntı, Metin Burma’nın listede çok geride kalması oldu. Zira üç dönem Belediye Başkanlığı yapmış bir kişinin, o kadar gerilerde kalması çok enteresan bir durum! Bir önceki yazımda CHP’de ilk üçte beklediğim isimler arasında, ilk ikisi dediğim gibi oldu ancak üçüncü sırada Metin Burma’yı beklerken çok gerilerde olması, hatta ilk dokuza girememesi beni ciddi anlamda hayal kırıklığına uğrattı. Kaldı ki Metin Burma’nın ekonomik durumu da kötü değil. Daha önce seçimi kaybettiği dönemde, ekonomik durumu sıkıntılıydı. Ancak bu dönem öyle değil. Başkan olduğu dönemde Belediyenin işlerini yapan firmalar, yakından tanıdığı isimlerdi, hele şu aydınlatma firmasının yaptığı işler yok mu? Onları bir inceleseniz, adamlar beş yılda âbad olmuşlar. Bu adamlardan ufacık bir destek almış olsaydı, kanaatimce çok daha iyi sıralarda olabilirdi.
Beni şaşırtan bir başka isim de Hayri Erdönmez ismi oldu. Zira Hayri Erdönmez’in de ekonomik durumu kötü değil. Sadece Gazi Caddesi’nde yaptığı bina inşaatına bakıldığında Dünyalık ihtiyacının sadece kendisinin değil, torunlarının dahi karşılanmış olduğunu görmek mümkün. Hani diyeceksiniz ki ‘Siyaset parayla mı olur?’ elbette parayla oluyor. Parası olmayanın ‘Siyaset yapma hakkı yok mu?’ derseniz, yaşadığımız ülkede maalesef yok! Kaldı ki Avrupa’da da durum çok farklı değil. Seçim çalışması yapacak adayların seçmen ziyaretleri, tanıtım, reklam ve ilan giderleri gibi birçok giderleri olduğu açıkça ortada. Ülkemizde de durum aynı. Kamuoyunda tanınır olmayan hiç bir ismin seçilme şansı yoktur. Kamuoyunda olmak için de seçmenin ayağına gideceksiniz. Tanıtım, reklam, v.s. gibi ekonomiye dayalı çalışmaları yapmak zorundasınız. Hiç unutmuyorum, 1995 seçimlerinde seçim karargâhında çalışan arkadaşlara, evden yemek yapıp getirmiştim. Bu işler öyle zannedildiği gibi kolay olmuyor.
Dediklerimde ne kadar haklı olduğumu, listenin ilk iki sırasında olan arkadaşların yaptıkları çalışmalar teyid ediyor. İlk sırada bulunan Kemal Zeybek, her fırsatta teşkilatların ekonomik sıkıntılarından, her türlü sıkıntılarına varıncaya dek yanlarında bulunmuş, önseçim çalışmalarında kendisini en güzel ifade eden adaylardan birisi olmuş. Gerek partili gerek partisiz, herkese kendisini tanıtmayı ve sevdirmeyi becermiş, bunun karşılığında da listenin ilk sırasına oturmuştur. Yoksa kimse Kemal Zeybek’in kara kaşına, elâ gözüne heves ettiği için ona oy vermedi. Herkes beklentisinin karşılığını aldı da, ona oy verdi. Yoksa kimse kimseye babasının hayrına destek vermiyor, haberiniz ola!
Hayati Tekin de aynı şekilde hem efor sarfetti hem de para harcadı. Her gün benim telefonuma dahi, ‘Şurada Hayati Tekin’in programı var, burada program yapacak’ şeklinde mesaj geliyordu. Bazen günde iki kez mesaj geliyordu. Adamcağız bu denli hummalı bir çalışma içersindeydi. Bu işler öyle zannedildiği kadar kolay değil. Metin Burma’da Belediye Başkanlığı yaptı, Hayati Tekin’de. Amma bakın birisi listenin ikinci sırasında, diğeri ilk dokuzda dahi yok. Bu özverinin, çalışmanın, ekonomik gücün bir göstergesidir. Hayati Tekin
ve Kemal Zeybek her gün gazetelerde, boy boy reklam, haber, ilan gibi çalışmalar yaparken, diğerlerinden ses soluk çıkmıyordu. Hayati Tekin’in sadece Halk TV’ye verdiği para ile sanırım bir yıl geçinilirdi. Zaten CHP’nin Samsun’dan iki Milletvekili çıkaracağını düşünüyorum. Bunu her fırsatta da söylüyorum. Sözlerime son verirken, CHP önseçiminde listeye girme başarısını gösteren tüm adayları ayrı ayrı tebrik ediyorum. Kalın sağlıcakla