CHP'li dostlar başlığı görünce biliyorum ki telaşa kapılacak. Gene kapalı kapılar ardında konuştuğumuz hangi konudan söz edecek diye düşünecek ve kimbilir yeni köstebek kim diyecekler. Hayır hayır bu iş köstebeklik iş değil. Seferihisar'ın CHP'li Belediye Başkanı Tunç Soyer'den söz etmiştim ya geçenlerde. İşte o başkan Tunç Soyer 29 Kasım Salı günü Samsun'da olacak. Seferihisar'ı dünyaya tanıtan proje ve uygulamaların mimarı Soyer'i umarım Samsun'daki CHP'liler yalnız bırakmaz. Haa.. Haberimiz var bizim de diyebilirler. Ama biz, çok sık duyduğumuz "Niye haberimiz olmadı" mazeretlerini bir daha duymak istemiyoruz.
İLKAY TEŞEKKÜR EDİYOR
İlkay kim demeyin. Dün de yazmıştım. Çarşamba'nın Ordubaşı köyündeki çamurlu ulaşım sıkıntılarını medyaya taşıyan gizli kahraman. Adı İlkay. Soyadını ben de sormadım. Hem ne önemi var ki. Dün Arka Oda'yı okuyunca telefona sarılmış. Sağolsun ilk defa konuştuk kendisiyle. Teşekkür etti. Telefonu bana etti ama teşekkürü Ordubaşı köyünün çamur yollarını dile getiren tün yerel basınaydı teşekkürü aslında. Bir de temennisi vardı İlkay'ın bunca haberden sonra inşallah çamurdan kurtulacaklardı. Artık buna inanıyordu. Çünkü sahip çıkldığını hissetmişlerdi. Ordubaşı köylülerinin kendisine teşekkür etmelerini de beklemiyordu. Yeterki Ordubaşı'nda yaşayanlar sıkıntı çekmesin, kaliteli yaşam standartlarına ulaşsın ona yetiyordu. Sevgili İlkay'a bizden bir kez daha teşekkür.
DAHA KÖTÜSÜ NE?
Samsun Onkoloji Hastanesi'nde doktor hastasını odasına alarak aylardır devam eden tetkiklerin sonucunu açıklamaya çalışır:
"-Size iki haberim var, biri kötü diğeri daha da kötü."
Hasta sandalyeye oturur.
"- Önce kötü haberi vereyim, 24 saatlik ömrünüz kalmış."
Adam yıkılır:
"-Hayır. Bunu kabullenmek zor, ama daha kötüsü ne olabilir?
Doktor kısaca yanıtlar:
"-Dünden beri size ulaşmaya çalışıyorum."
BÜTÜN ORİSPİLER TANİR
"Erzurumlu Nene, Adana'daki kızının yanına gitmek için uçağa biner.
Uçak havalandıktan sonra hostes yolculara hizmet verir ama yüzü gözü görünmeyen Erzurum'a özgü kadınların üzerine giydiği yünden dokuma kumaş ile kapalı Nene ile ilgilenmez, yüzüne bile bakmaz. Bu duruma çok içerleyen Nene, uçak Adana'ya indiğinde kapıda yolcuları uğurlayan hostese dönerek;-"Kızım sen Adanali orospi Sevim'i tanirmisen?"
Hostes sinirli bir şekilde:
- "Ne münasebet, tanımıyorum" der.
Nene burada taşı gediğine koyar:
-"Yalan söyleme dediklerine göre bütün orispilar oni tanırmış."
Şevki Yıldırım'ın Objektifi
GÜZEL SÖZ
''Öfkeni aklınla yenemiyorsan, kendini insandan sayma.''
(VOLTAIRE)
Günün Fotoğrafı
KALEM SİZDE
Kılıçdaroğlu doğru bir şey söyledi, Dersim sürgünlerine tazminat ödensin. CHP=DEVLET'ti Dersim katliamını yapan. O halde devlet adına İş Bankasında yüzde 28 hisseye sahip olan CHP'nin, 4,5 milyar liralık bu hissesini satarak özür dilemesi yerinde olur.
(Fuat Uğur)
****
-Devlet elini bedenimden çek
-Geceleri de, sokakları da, meydanları da terketmeyeceğiz
-Kadınlar savaş istemiyor
-Emeğimiz,bedenimiz,kimliğimiz bizimdir.-
-Bağır herkes duysun, erkek şiddeti son bulsun.
(Kadına şiddete hayı sloganları)
****
Sanırım 8-9 yaşlarındaydım. Babamın çalıştığı SEKA farikasında, fabrika girişinde ''Bu İş yerinde Grev Var'' pankartı asılıydı. Ben Grev'in ne demek olduğunu bilmiyordum o zamanlar. Ama bez afişe yazılı, pankarttaki kırmızı yazı dikkatimi çekmişti. Çünkü bizim evde babam memurluktan arta kalan zamanlarda ilçenin o zaman ki bucağımızın- esnaf tabelalarını yaza...rdı. Ayda 1-2 tane de araba yazılarını. Reklam alanında da teknoloji bu kadar gelişmemişti. Sentetik boya ile fırça ile yazılırdı o zamanlar tabelalar. Ben de 11 yaşlarında, yazın o sıcak günlerinde, bu işi yaptım üniversiteye gidene kadar. 2 yıl önce memlekete gittiğimde hala eskimiş, gölgeleri düşmüş, hafif küflenmiş, SALİH BERBER tabelası asılıydı, benim yazdığım.
Sonra 89 Baharını yaşadım 19'umda..
SEKA grevi ve lokavtı dün gibi aklımda. Karşı komşumuz Özcan'ın babası işçiydi. Ve annem daha çok çağırır olmuştu yemeğe Özcan'ları.
(Cem Şahan)
Tanıdınız mı?
EMİR BALIK MARKET KATKILARIYLA
Samsunluyu balık-ekmeğe doyuralım kampanyamıza tüm hızımızla devam ediyoruz. Ta ki siz balık-ekmekten bıktık diyene kadar da devam edeceğiz. Şimdi size bir fotoğraf sunacağız. Fotoğrafı tanıdıysanız cevaplarınızı Saat 17.00'e kadar bekliyoruz. Dünkü fotoğrafımızda Hopalı Metin Lokumcu idi. Doğru cevabı bilen Süleyman Soylu oldu. Kartı bizde. Bugünkü fotoğrafımızda kadınların nerede yürüdüğünü tanıdınızsa Cevaplarınız için adresimiz sevkiyldrm@yahoo.com veya info@dengegazetesi.com.tr Tel: 420 04 28 Emir Balıkçılık tel: 435 50 51