Duygularımız ne kadar fazla olsa da, doğadaki çiçekler de duygularımızın anlatımına yetecek kadar fazla. Bu nedenledir ki sevgililer, aşıklar ve şairler doğadaki çiçeklerin renklerine, duruşlarına ve canlılıklarına birer anlam vermişlerdir. Çiçekçiler de duygularını sözcüklere dökemeyenlerin uğrak yeri olmuştur, ancak son zamanlarda insanların içine düştüğü geçim sıkıntısı çiçek alma alışkanlığını da unutturdu
HER ÇİÇEĞİN BİR ANLAMI VAR
"Hangi çiçeğin ne anlama geldiğinin bilinmesi gerekiyor" diyen ve 14 yıldan beri çiçeklik sektörü içinde bulunan Selim Atlı,"Sevdiğiniz kişiye Hint açelyası veriyorsunuz. Çiçeğin güzelliğinden etkilendiniz. Lakin sevgiliniz bu çiçek yüzünden size o kadar sert davrandı ki anlam bile veremediniz. Sonra bu çiçeğin, "sevginin, mutluluğun, beraberliğin, güzel günlerin kısacası her şeyin bittiği" anlamına geldiğini öğreniyorsunuz. Ama sevgilizin, eşiniz bunu sizden çok iyi bildiği için agresif davranıyor. Nerede ne zaman hangi çiçeği alacağınızı bilmeniz gerekiyor. Mesala beyaz gül, aşkın sevginin ve mutluluğun en güzel anlatım şekillerinden biridir. Biliyorsunuz ki aşk kendi arasında ayrılır. Yaradana olan aşkımız, anneye olan aşkımız, sevgiye olan aşkımız, doğaya olan aşkımız. İşte güller de kendi aralarında böyle çeşitlenir. Beyaz gül, aşkın ve sevginin 'masumiyeti'ni simgeler. Ama insanlar artık sevgilerini çiçekle göstermekten kaçınır oldu."
'ÇİÇEK VERME KÜLTÜRÜMÜZ YOK'
Son günlerde yaşanan ekonomik krizin bütün sektörlerde olduğu gibi kendilerini de etkilediğini belirten Atlı, "Düşündüğünüz zaman insanlar da haklı. Evinin temel ihtiyaçlarını rahat bir şekilde karşılayacak ki ondan sonra sosyal anlamda kendine vakit ayırabilsin. Bu konuyla ilgili başıma gelen ilginç bir olayı anlatmak istiyorum. Dükkanımıza Ukraynalı bir müşterimiz geldi. Bana kendi ülkelerinde insanların her fırsatta birbirlerine çiçek aldığını, burada ise insanların ya düğünden düğüne ya da cenazelere çiçek gönderdiğini belirtti. Ben de hiçbir şey diyemedim, sonuna kadar haklıydı. Bizde çiçek kültürü gelişmemiş. Kadın olsun erkek olsun toplumumuzda çiçek alıp götürürken bir utanma duygusu oluşuyor."
SEVDİĞİNİZE BİR ÇİÇEK ALIN
"Yaşadığınız bu dünyada seviyor ve seviliyorsanız sizden daha mutlu insan olamaz" diyen 13 yıllık çiçekçi Hüseyin Dege konuşmasına, "Bu sevgiyi bazen kelimelerde ve sözcüklerde ararız. Kadınlar ise bu kelimelerle birlikte duyguların en güzel şekli olan çiçeklerden beklerler. Çok seven ve sevilen erkekler de bunları bilmek ister. Çiçeklerin anlamlarını bilmeyen erkekler bunları tam olarak anlayamaz. Ayrıca bu işi yapan insanların da bu anlamları iyi bilmeleri gerekir. Maalesef baktığımızda bu işi layıkıyla yapan insan sayısı çok az. Samsun'da yaklaşık 60'a yakın çiçekçi var. İşi bilerek yapan insan sayısının azlığı yüzünden haksız rekabet ortamı doğuyor. İnsanların da eskisi gibi çiçeğe rağbetleri kalmadı. Özel günlerde birbirlerine çiçek gönderen insan sayısı da her geçen gün azalıyor. Bunlar da yetmezmiş gibi zaman zaman 'yazıktır çiçeğe, solup gidecek, çiçeğe yazık, çiçek pahalı' mantığıyla çiçek gönderilmemesi rica olunur şeklinde yazılarla karşılaşıyoruz. Böyle diye diye çiçekçilik sektörüne balta vuruluyor. Çiçek tüketimi medeniyetin göstergesidir. Türkiye'de çiçek tüketimi kişi başına 50 sent. Bu oran Avrupa ülkelerinde ise 35-40 dolar" diyerek tepkisini dile getirdi.
ÇOK GENİŞ BİR SEKTÖR
"Sektörde yeni olmama karşın kendimi geliştirmek adına elimden geleni yapıyorum" diyen Murat Sancı, " Sektörden ekmek yiyen insan sayısı oldukça fazla. Sizin için vitrinde hazır buketler haline getirilmiş çiçek oraya gelene kadar onlarca evreden geçiyor. Çiçekler yetişirken sevgi ve emek ister. Aynı çiçekçilik sektörü de böyledir. Çiçekler size sunulacak hale gelirken hünerli ellerin ustalıkla sanatlarını konuşturmasını gerektirir. Bunu yapan insanlar hazırlamış olduğu çiçeklerin hangi anlamları yüklendiğini de bilmek zorundadır. Kırmızı gül, ateşli aşk, seni çok seviyorum, ihtirasla bağlıyım anlamına gelmektedir. Bu çiçeği bir kıza verirseniz, ateşli duygularla sizi seviyorum, anneye veya ablaya verilirse seni her şeyden çok seviyorum; eğer bir büyüğünüze ve önderinize verirseniz sana tutkuyla bağlıyım anlamına gelir. Eğer bu anlamlardan haberiniz yoksa o zaman siz çiçekçi olamazsınız. Bir kişiyi seviyorsunuz lakin sevginizi bir türlü açılamıyorsunuz. Ona arkadaşlık teklif etmek istiyorsunuz, bunu kelimelere dökemiyorsunuz. Daha doğrusu nasıl bir tepkiyle karşılaşacağınızı merak ediyorsunuz. Karşınızdaki kişi size duygu beslemese bile vereceğiniz bir çiçek o kişinin size olan duygusunu sert değil ılımlı bir şekilde her şeyi döker. Bunu ifade ede en güzel çiçek de pembe güldür, "Gönlüm sende, seviyorum ve arkadaşımsın. Bu arkadaşlığı sevgiyle bütünlemek istiyorum." anlamına gelmektedir. Pembe gül, " minnettarlık, takdir etmek, hayranlık ve taziye" anlamını da ifade etmektedir" dedi.
SEVGİNİN DİLİ ÇİÇEK OLACAK
Bu dükkana gelenin elbet bir isteği olacak
Ya bir saksı çiçek,ya bir buket yahut da çelenk
Böylece sevginin dili çiçek olacak
Her biri ayrı bir anlamı ifade eden
Böylece binlerce çiçek yerini bulurken
Sevgi zinciri büyüyecek