Maliye Bakanlığı'na devredilme tehlikesi ile karşı karşıya kaldığını söyledi
Son zamanlarda sağlık sektöründe uygulanan politikalar nedeniyle doktorların, adeta esir haline getirildiğini belirten Prof. Dr. Kenan Erzurumlu, doktorluk mesleğinin eskiden prestijli bir meslek olduğunu fakat günümüzde var olan prestijini kaybettiğini ifade etti.
DOKTORLAR ESİR GİBİ KULLANILMAK İSTENİYOR
Karadeniz Bölgesi'nde ilk böbrek naklini gerçekleştiren OMÜ Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Kenan Erzurumlu, doktorluk mesleğinin çok sevilen fakat bir o kadarda eleştirilen bir meslek olduğuna dikkat çekti. Doktorluk mesleğini tercih edenlerin hasta tedavilerinde sürekli Azrail ile köşe kapmaca oynadıklarını ifade eden Erzurumlu, "Toplumuzda şöyle bir anlayış var, hasta iyileştiği zaman her şey doğru ve güzel, hasta kötüleştiği zamanda doktordan kötüsü yoktur. Doktorlarımız böyle bir anlayışın hüküm sürdüğü bir ortamda görevlerini icra etmeye çalışıyorlar. Aynı zamanda kendini geliştirmek için tıbbi kongrelere gitmek isteyen bir doktorumuz en azından cebinden 2 bin liraya yakın para veriyor. Son yıllarda sağlık alanında uygulanan politikalar nedeniyle doktorlar adeta esir konumuna getirildi. Mesela Sağlık Bakanlığı tarafından çıkartılan daha sonra Danıştay'ın kısmen iptal ettiği hekimleri yakından ilgilendiren 'Tam gün yasası' temelde doğru bir yasa fakat hekime seçme hakkı bırakmıyor. Özel hastanelere çok sıkı çalışma esasları getirildi. Mesela özel hastanelere engelliler için özel tuvalet konulma şartını getirdiler. Soruyorum size kaç tane devlet hastanesinde engellilere özel tuvalet var? Hekimler esir gibi kullanılmak isteniyor. Bu durum sağlık sektörü açısından çok ciddi sıkıntılar doğuracaktır" diye konuştu.
ÜNİVERSİTE HASTANELERİ DEVİR TEHDİDİ ALTINDA
Bu durumun üniversite hastanelerinde çok daha ciddi durumlara ulaştığını ifade eden Erzurumlu, "Görev yaptığım genel cerrahi bölümünde 12 asistan kaldı. Artık üniversiteye asistan gelmiyor. Sağlık Bakanlığı tarafından yine hastanelerde uygulanmaya başlayan 'Performans sistemi' dolayısıyla hastalar artık üniversite hastanelerini tercih etmiyor. Üniversite hastanelerine ağır hastalar sevk ediliyor, fakat bu hastaların sağlık harcamaları normal hasta giderlerinden çok fazla oluyor. Bunun yanında üniversite hastaneleri yaptıkları sağlık harcamalarının giderlerini Sağlık Bakanlığı'ndan alamıyor. Sağlık Bakanlığı ödemeleri üniversite hastanelerine paket yöntemiyle ödemeyi tercih ediyor. Bu ödemeleri de zamanında gerçekleştirmiyor. Ankara Hacettepe Üniversite Hastanesi devletten alacağını alamadığı için Maliye Bakanlığı'na devredildi. Aynı şeyin İstanbul Marmara Üniversitesi için de gerçekleşmek üzere olduğu biliniyor. Üniversite hastaneleri Sağlık Bakanlığı'ndan alacaklarını alamadıkları için Maliye Bakanlığı'na devrediliyorlar. Bu uygulama birçok ünivesite hastanesine yayılacağa benziyor. Sağlık Bakanlığı üniversite hastanelerini bloke ederek, devlet hastanelerini daha işlevsel bir hale getirmek istiyor. Şunun iyi bilinmesi gerekiyor. Üniversite hastaneleri eğitimin önemli bir parçasıdır ve Bakanlığa bağlı birçok eğitim hastanesinin de üstündedir" dedi. Erzurumlu, Sağlık Bakanlığı'nın sağlık harcamaları ödemelerinde bazı özel hastanelere ayrıcalık tanıdığını ve objektif olmadığını sözlerine ekledi.
Zekeriya FIRAT