'Çocuklara süt içirin'

Türk Diabet Cemiyeti ve Obezite Araştırma Derneği Başkanı Prof. Dr. Nazif Bağrıaçık, ''Çocuklara süt içirilmemesi önerisi, bilimin kabul edemeyeceği büyük bir yanlıştır.

Sütün bahsedilen alerjik reaksiyonları çok nadir ve önlem alınabilecek durumlardır'' dedi.

Bağrıaçık, son günlerde süt konusunda ortaya atılan iddialara ilişkin olarak AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu iddiaların gerçek dışı, fantastik iddialar olduğunu söyledi.

Tüm dünyada süt tüketiminin çocukluk, gençlik ve ileri yaş döneminde artırılması için bir çaba harcanırken, Türkiye'de böylesi altı boş, bilimsellikten uzak söylemlerin süt gibi mucizevi ürün için iddia edilmesinin son derece talihsiz bir bilgi kirliliğinin sebebi olmaktan öteye gitmediğini vurgulayan Bağrıaçık, ABD'de 292 litre, AB'de ise 342 litre kişi başı yıllık süt tüketiminin Türkiye'de sadece 26 litre olduğunu kaydetti.

Bağrıaçık, ''Gerekçesinde kulağa mantıklı gibi görülen bazı düşünce ve öneriler öne sürülse bile konunun bütünlüğü açısından bakıldığında özellikle çocuk ve gençlerin sağlığını olumsuz yönde etkileyebilecek öneridir. 15 milyon kişilik İstanbul'da herkesin eline bir bakraç alıp sağabileceği bir ineğe ulaşması imkansız olduğundan, süte bol ve sağlıklı bir şekilde ulaşmanın diğer yolları geliştirilmiştir. Halkın bu yollarla sağlıklı süte ulaşması sağlanmıştır'' dedi.

Sütün yaşamın her döneminde, bilhassa gelişme ve büyüme yaşlarında yapı taşı görevi yapan temel protein kaynağı olduğuna dikkati çeken Bağrıaçık, ''Anne sütünün ne kadar gerekli ve yararlı olduğu bilinerek, genç anneleri uzun süre süt emzirmeye teşvik ediyoruz. Çocuklara daha sonra anne sütüne yakın değerdeki sütten mutlaka diğer yardımcı gıdalarla beraber almasını öneriyoruz. Çocuklara süt içirilmemesi önerisi, bilimin kabul edemeyeceği büyük bir yanlıştır. Sütün bahsedilen alerjik reaksiyonları çok nadir ve önlem alınabilecek durumlardır'' diye konuştu.

Hastaların ve toplumun yönlendirilmesinde fikir karmaşası yapacak ve sağlıklarına olumsuz etki yapacak böylesi beyanatlara itibar edilmemesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Nazif Bağrıaçık, ''Beslenme konusunda eskiye dönerek hayatı sürdürmek, gerçekleri kabul etmemek veya bilmemektir. Bu yanlışların bazı hekimler tarafından ortaya atılması, tıp bilimi ve insan sağlığını duyarlılık adına son derece vahim bir durumdur'' dedi.

-''Beslenme bilimi kişiye özel''-

Günümüzün moda diyetlerinden uzak durulması uyarısında da bulunan Bağrıaçık, bu diyetlerin uygulanmış ve alınmış bilimsel sonucu olmadığını belirtti.

Nazif Bağrıaçık, ''Karatay'', ''Taş Devri'', ''Tabiat Ana'' gibi isimlere sahip olan beslenme modellerinin bilimsel temele dayanmadığını, halkın bu diyetleri uygulamaktan şiddetle kaçınması gerektiğini kaydetti.

Son aylarda beslenme ve sağlıkla ilişkili pek çok yayında adı geçen bu diyetlerin halka anlamsız bir şekilde sunulmasının son derece etik dışı bir dayatma olduğunu, bu diyet modellerinin bilimsel bir temele dayanmadığı gibi, uygulanmış ve alınmış hiçbir bilimsel sonucunun da olmadığını vurgulayan Bağrıaçık, beslenme biliminin kişiye özel olduğunun altını çizdi.

Prof. Dr. Nazif Bağrıaçık, ''Derneklerimiz ve vakıflarımızın, üniversitelerimizin, beslenme ve endokrinoloji servislerinde yarım asırdır uygulanan kalp-damar hastalıkları, diyabet ve diğer endokrin hastalıklarına 'bilimsel verilerin ışığında uygulanan tedavi ve beslenme' şekillerine tamamen ters olan bu iddiaları kabul etmesi imkansızdır'' dedi

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

SAĞLIK Haberleri