1930 da ödemeye başlanan, Osmanlı'nın borçları bu gün bitti; 25 mayıs 1954. Bu tarihi anın, çok önemli olduğuna inanıyorum. Bir insanın nasıl, yüklü bir borç batağından kurtulması çok sevindiriciyse işte; ülkemizin bu borçlardan kurtulması öylesine sevindiricidir. Üstelik Atatürk sayesinde işgalden kurtarılmış ulusal mücadele vermiş, galip bir ülke olarak masaya oturma hakkını elde etmiş ve bağımsızlık, demokrasi yolunda; Cumhuriyeti kurmuş bir ülkenin halkı için, daha da önemlidir.
Uzun yıllardır sırtında bir kambur gibi taşıdığı Osmanlı'nın borçlarının son taksidini ödeyen; Demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti yeni Cumhuriyetimiz, dünya devletleri arasında itibar kazanmıştır.
Bu arada Osmanlı borçlarına karşılık yabancılar tarafından işletilen işletmeler 1935'te, ya satın alındı, ya da el çektirildi. Örneğin, Fransızlar'ın yaptığı ve işlettiği Samsun'daki,(bugün AVM) sigara fabrikası, Zonguldak taş kömürleri, İstanbul'daki tramvay işletmeleri, demiryolları, İstanbul elektrik şirketi vs. işleten yabancılardan satın alındı.
Osmanlı'da bilindiği gibi, 1854 den sonra kapitilasyonların zararları had safhaya gelmiş, ülke mali krize girmiş, bu bunalımdan kurtulmak için, Padişahlar sürekli dış borçlanmaya başvurmuş. Abdülaziz ve 2. Abdülhamit'in aşırı faiz uygulayan Galata bankerlerinin bile borç vermelerine kapılması, 1880'de borçların faizlerinin bile ödenemez hale gelinmesine neden olunmuştu. Bu yüzden Osmanlı ülkenin öz kaynakları tuz, ipek, tütün alkol gibi diğer gelirlerden de alacaklarını tahsil için "Düyun'u Umumiye İdaresi" kurulmuştu. Bu idarenin illerde şubeleri vardı. Başlarında da alacaklı devletlerin bankacı, tahsildar, kontrolör gibi temsilcileri vardı. 86 milyon borcu, yeni Türkiye Cumhuriyetine kalmıştır.
Cumhuriyet'ten sonra kurtarıcı Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti; Osmanlı'nın borçlarını üstleneceğini taahhüt edince "Düyun'u Umumiye" yani; "genel borçlar dairesi ve şubeleri" kapatıldı. Emperyalist idareci ve tahsildarlarının işine son verildi. Bağımsız bir ülke olma ve yerli kalkınma yolunda hergün yeni bir adım atılmaya ve bu arada halkın demokratik hakları doğrultusunda Devrim kanunları yürürlüğe sokulmaya başlayınca Tüm dünyanın dikkatini çekmeye başladık. Bu yıllar, Cumhuriyet'in heyecan verici ve aynı zamanda gericilerin, "Padişahçı'ların" engeller çıkaracağı zor yıllardı...! Saygılarımla.
"CUMHURİYET'İN KIVANCINI" UNUTMADIK !
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.