ŞARK KÖŞESİ
FAİK DÜNDAR
CUMHURUN ARİTMETİK ÖĞRETİSİ
7 temmuz seçimlerinde yavru muhalefetler palazlanmışlardı. Ak parti bazı geçici sebeplerden dolayı % 40 larda, CHP ise klasik rakamı olan % 25 lerde idi. Demirtaş, bu %13 lük oranın bir kısmının kendilerine halk tarafından avans verildiğini, Kandil belası ise, bunun kendilerinin kemik oyları olduğunu hatta Selahattin Demirtaş’ın başarılı olamadığını üflemişti.
Sıra TBMM başkanını seçmeye geldiğinde, MHP kendi adayını öne sürerek, AK partiye gol pasını vermişti. Santrafor da golü affetmeyerek kendi partisinden İsmet Yılmaz’ı Başkan seçtirmişti. Derken, koalisyon kurulması için Erdoğan, Davutoğlu’na görev verdi ise de, partilerin uyuşamaması neticesi, koalisyon kurulamayınca da doğal olarak erken seçim kararı alınarak, yeni bir seçim atmosferine geçilirken terör ve canlı bomba olayları, güvenlik kuvvetlerinin ha bire şehid edilmeleri hız kazanıyordu.
Dış mihraklar ve dost olduğu varsayılan Avrupa ülkeleri ile içteki hainlerin çalışmaları sürüyordu. Kandil, ne Öcalan’ı ne de HDP yi iplemiyordu. Cumhur’un başı ve hükümetin başı, nihayet bu hainlerin işi çok azıttıklarını görünce kesin talimatla hainleri içteki ve dıştaki inlerinde etkisiz hale getirirken barınakları, geçim kaynakları ve lojistik malzemeleri de bir bir imha ediliyordu. Bu defa silahlı kuvvetler durmadan, gece gündüz vuruşlarına devam ederken, hainler de içeride ihanetlerine devam ederek, “ölmedik ayaktayız” algısını oluşturmaya çalışıyordu. Silahlı kuvvetlerin kesintisiz darbeleri, içerideki bazı şehir ve ilçelerde, sokağa çıkma yasağı ile operasyonlar düzenleyerek, buradaki halka cesaret ve hürriyet kapılarını araladı.
Alınan erken seçim kararı 1 kasım 2015 de kesinleşti. Pazar günü yüksek bir katılımla sandıklara gidildi. Bazı yerlerde ve sandık başlarında münferit olaylar adliyeye ve emniyete intikal ettirildi ise de yasak süresi bittiğinde açılan sandıklar ve sonuçları televizyon ekranlarına yansımaya başladı.
Belki de Ak Partinin bile beklemediği yeni bir zafer doğuyordu. Evet, % 40 lardan % 50 lere Anadolu’dan başını kaldırmış ak kısrak gibi şaha kalkmıştı. “İstikrar istiyorum, beni bu CHP ile MHP ye muhtaç etmeyin” diyordu Başbakan. Cumhur da dediğini yaptı bir önceki seçimde 258 vekil verenler bu defa 317 rakamını ekranlara indirdi. CHP nümerik bir oy ve 2 milletvekili artışı ile, kayba uğramayarak,132 den 134 vekilini yeniden meclise göndermeyi başardı.
Gelelim bu süreçte “çarşı,her şeye karşı” sloganı gibi, hayır ların partisi olan MHP nin Genel Başkanı Bahçeli, erken seçim kararına yeşil ışık yakmasının cezasını halktan ve partisinden kırmızı kart niteliğinde sapsarı sarı kartla cezalandırılarak, 7 temmuzdaki %16 lık oy’unu % 11,9 lara düşürmekle kalmayıp, vekil sayısında ise %50 ye yakın kayıp vermiştir. Tam tamına 80 vekilden 40 vekile düşmüştür. Bu erken seçim kararı, arkasına PKK yı alan, HDP yi de fena vurmuştur. Onlarda % 13,5 lardan, % 10,75 lere oy kaybı ile vekil sayıları da 80 den 59’ a düşmüştür.
Ak parti en yüksek yüzde oranlarında Cumhur Başkanı Erdoğan’ın memleketi Rize’den % 75 ve ikinci yüksek oyunu ise, % 74 ile Başbakan’ın memleketi olan Konya’dan almıştır. Mesela benim memleketim Şanlıurfa’dan ise 12 vekilden 9 unu ikinci vatanım Samsun’dan ise 9 vekilden 6 vekil çıkarmıştır.
Seçimlerin kırılma noktasında HDP, en başarısızı MHP, en durağanı CHP ve en başarılısı ise AK parti olmuştur.
Şimdi top Ak partide, Davutoğlu’nun “sevgi tohumları ekeceğiz” sözlerinin hayat bulmasını, ayrıştırıcılığın ve terörün sona ereceği, ekonomi, demokrasi, adalet ve kalkınmanın yeniden hayata geçirilmesini, silah ve ağır sanayiie hız verilerek, fabrikalar, endüstriyel atılımlar bekliyor, işsizlere güzel iş olanaklarının sağlanacağı, çalışan ve emeklilerin hayat standardını yükseltmesini, yaşanabilir yeniden BÜYÜK TÜRKİYE’ nin nefes alışlarını ve nabız atışlarını duymak istiyoruz.
Rabbim bu seçim sonuçlarını tüm cumhurumuza ve dünyaya hayrlara vesile kılsın.