Curane, Taif ile Mekke-i Mükerreme arasındadır. Mekke-i Mükerreme’ye 29 km. uzaklıktadır. Allah Resûlü (s.a.s.)’nün Huneyn’den sonra umre yapmak için ihrama girdiği yerdir. Burada bir de su kuyusu bulunmaktadır.
Huneyn savaşı sonrası elde edilen ganimetler buraya getirilmiştir. Resûlullah (s.a.s.), bunları bir süre paylaştırmamıştır. Sahipleri gelirler de Müslüman olurlar ve malları kendilerine iade edilir diye bekletmiştir. Bu durum karşısında bazı insanlar Resûlullah (s.a.s.)’ı üzecek derecede dedikodu yapmışlardır. Diğer taraftan paylaştırma sırasında Resûlullah (s.a.s.), kalplerini İslâm’a ısındırmak istediği bazı yeni Müslüman olmuş kişilere ganimetlerden bolca vermiştir.
Bu durum, dünya malına karşı zaafı olan bazı kimseleri rahatsız etmiştir. Ancak Resûlullah (s.a.s.)’ın eğitiminde İslâmî bir kimlik kazanmış ve iman kalplerine yerleşmiş olan kimseler Resûlullah (s.a.s.)’ın tasarrufundan herhangi bir rahatsızlık duymamışlardır. Resûlullah (s.a.s.) ile beraberliği dünya malına tercih etmişlerdir. Onlar, bu beraberliğin hiçbir bedel ile değişilemeyecek kadar büyük bir nimet olduğunun farkında olmuşlardır.
Peygamberimiz Ciraneden umre için niyet yapmıştır. Bu nedenle, Ciraneden ihrama girerek umre yapmak ayrıca bir sünnetin ihyasıdır. Peygamberimiz müstakil olarak bir defa umre yapmıştır, Ona da Ciraneden niyet etmiştir.
Cirane, Mekke mikat sınırlarından biridir. Biz de, umrecilerimizle birlikte Ciraneden niyet ederek, bir Peygamber sünnetini, umreye ek olarak ihya ettik. Peygamberimizin abdest ve gusül aldığı, günümüze kadar da içecek su olarak kllanılan su kuyusunun, belediye hizmetleri gereği, Cirane camii abdesthane girişlerine bağlanması nedeniyle rahatlıkla su içme imkanı da bulduk.
Umrecilerimiz, Cirane’ye gidildiği zaman, dünya malını ellerinin tersi ile iterek Allah’ın elçisi ile beraberliği tercih eden sahabe-i kiramın örnek davranışını hatırlamalı ve dünya malı karşısındaki konumunu gözden geçirmelidir. Kutsal topraklarda her bir mekânın özel bir anlamı, ayrı bir değeri ve önemi vardır. Bu değerlere her bir müslüman kıymet vermeli, bunu hâl ve ahvali, sözü ve davranışıyla göstermelidir.
Umre; mikat sınırlarında ihrama girilerek/niyet edilerek yapılan bir ibadettir. Ancak, ihrama girildiği mikat sınırına göre yapılan umrenin fazileti de, yani sonuçları da değişmektedir. Örneğin; Ciraneden ihrama girilerek yapılan bir umre, ayrıca bir Peygamberi sünnetin de ihyasına vesile olmaktadır. Bu nedenle, sonuçları ve manevi açıdan kazanımları da faklılık arz edecektir.
Her ne kadar bazı ilahiyatçılar ve din adamları, umre ve hac vesilesiyse Mekkede bulunanların, ilk geliş sırasında yaptıkları umre dışında ek umre yapmalarını doğru görmüyorlarsa da, biz aynı kanaatte değiliz. Böylece hem; Hudeybiye, Cirane, Ten'im ve Arafat gibi İslâm tarihi açısından önemi olan mekânların ziyaret edilmesi, hem de aynı zamanda bu mikat sınırlarından ihrama girilip umre yapılmasını önemsiyoruz. Kutsal topraklara gitme imkanı olmayan kronik hastalarla, ahirete göç etmiş anne-babalara umre yapmaktan daha iyi bir hediye verilemez. Bu vesileyle, bu güzel amel de yerine getirilmiş olur.
Cirane; kutsal topraklarda umre için niyet edilen önemli mikat sınırlarından biridir. Bunu önemli kılan, Peygamberimizin burada ihrama girerek umre yapmış olması, aynı zamanda önemli bir cihat olan Huneyn savaşının ganimet dağılımına bu mekânın ev sahipliği yapmış olmasıdır.
Peygamberimiz, Hudeybiyeden; umre yapmadan 1400 sahabeyle geriye dönmesinin zorluğunu nasıl yaşadıysa, Ciranede de Hüneyn savaş ganimetlerini dağıtmasıyla ilgili uygulamasında da benzer sıkıntıyı yaşamıştır. Peygamberi emre ve uygulamaya itibar etmeyip itiraz etmek, müsibet nedeni olduğunu bilen Peygamberimiz; her iki mikat sınırını anlamlı kılan olayların sürecinde tedirginlik de yaşamıştır. Ancak, her iki mekânı anlamlı kılan olayların sonuçları Müslümanlar için hayırlı olmuştur.
Bir çok özelliğe sahip mikat sınırları, Cebrail a.s.ın işaret etmesi ve öğretmesiyle bilinmektedir. İbadetlerin tamamında usüller Peygamberi uygulamalardan öğrenilmiştir. Peygamberler de vahye dayalı bir şekilde Cebraila.s.dan öğrenmişlerdir. Mikat sınırları da böyledir.
Hüney savaş ganimetlerine ev sahipliği yapması, Hüney savaş soruçlarının şekillanmesinde karargah olması, Peygamberimizin umre için niyet etmesi ,ihrama girmeden önce yıkanması için mucizevi bir sonuçla topraktan su çıkması gibi konu başlıkları Ciraneyi anlamlı kılmaktadır. Ancak, mikat sınırı olması vahyi bir bilgi, Cebraila.s.dan öğrenilen bir uygulamadır.
Biz de başında bulunduğumuz her hac ve umre grubuna Cirane ve çevresini tanıtmak için grubumuzla bölgeye gider, ayrıca da ihrama girerek umre yapmaktayız. Bu uygulamamızı bu defaki programımızda da tekrarladık. Hem ibadet, hem bilgilendirme, hem ziyaret yaparak; böylece, grubumuzdaki umrecilerimize en üst düzeyde katkı sağlamaya gayret etmekteyiz.