Darbeciler Avukat Bulmakta Zorlanıyor

Türkiye genelinde başlatılan soruşturmaların Adana ayağında darbe girişiminin düzenleyicisi, 1'inci derecede ve yardımcı oldukları iddiası ile aralarında İncirlik 10'uncu Tanker Üs Komutanı Tuğgeneral Bekir Ercan Van'ın da bulunduğu 20 asker tutuklandı. Haklarında yakalama kararı çıkarılan 70 hakim savcının 46'sı tutuklanırken, 15'i hakkında adli kontrol kararı verildi. Poliste de müdür ve rütbeliler dahil 17 kişi tutuklandı. Düne kadar 1169 kişinin açığa alındığı, 119 kişinin tutuklandığı, 14 kişinin gözaltında bulunduğu Adana'da FETÖ/PDY'ye yönelik geniş çaplı soruşturma sürüyor. Gizli tanıkların da dinlendiği soruşturmalarda, itirafçı şüphelilerin ifadeleri ile operasyon her geçen gün daha da genişliyor.
BAZI AVUKATLAR GÖREVİ KABUL ETMEDİ
Ceza Muhakemesi Kanunu'na (CMK) göre, şüphelilerin ifadelerinin avukat huzurunda alınması gerekiyor. Bu kapsamda savcıya ifade verecek şüphelilerin büyük çoğunluğunun özel avukat bulamaması nedeniyle Adana Barosu tarafından sistem üzerinden sırası gelen avukatlara görev verildi. Ücretleri devletçe ödenen bu avukatların büyük çoğunluğu 4 defa görev kabul etmediği takdirde CMK avukatlığından uzaklaştırılacak olmasına rağmen, çeşitli gerekçelerle FETÖ'cülerin avukatlığını kabul etmedi. Bunun üzerine Adana Barosu tarafından zorunlu olarak atanan avukatlar, darbe girişimcilerinin sorgularında hazır bulunarak adli işlemler tamamlanabildi.
BARO BAŞKANI: KEYFİ UYGULAMALARDAN KAÇINILMALI
Adana Barosu Başkanı Mengücek Gazi Çıtırık, 'darbe girişimi' suçlamasıyla tutuklanan şüphelilerin avukatları ile görüştürülmediğini belirtti. Yaşanan olağan üstü hal nedeniyle Adalet Bakanlığı tarafından böyle bir uygulama getirildiğini kaydeden Çıtırık şöyle konuştu:
"Hükümlü ve tutukluların ziyaret edilmeleri hakkında hazırlanan yönetmelikte, tutuklu vekaletname aranmaksızın müdafii ile her zaman ve konuşulanları başkalarının duymayacağı ancak, görüşmenin görevlilerce izlenebileceği bir ortamda, açık görüş usulüne tabi olarak görüşür. Bu düzenlemeler karşısında, cezaevlerinde tutuklu olan şüphelilerle müdafilerin görüşmesine engel olunması, savunma hakkını kısıtlayan ve adil yargılanma ilkesine gölge düşüren uygulamalardır. Darbe girişimi bastırılmıştır, Anayasa ve mevzuat yürürlüktedir. Öyleyse keyfi uygulamalardan kaçınılmalı, hukuk devleti hakim kılınmalıdır." 
OHAL uygulamasına bağlı olarak yürürlüğe kararnameye göre ise, savcının istemesi halinde şüphelilerin avukatları ile görüşmesinin kayıt altına alınabileceği, yanlarında bir görevlinin bulunabileceği hükmü getirildi. (DHA)