Başbakanımız, bir daha gelmemek üzere Davos"u terk etti. Bütün dünyayı ayağa kaldırdı. Acaba bilinçli mi, yoksa bir rastlantı sonucu mu? Ben bir rastlantı sonucu olduğuna inanıyorum.
Acaba Davos"tan dönüş sonrası ne olur? Dik duruşun faturası ağır mı olacak, yoksa zorunlu muydu?
Yılarca Türkiye"nin kaderiyle oynamış ve Türkiye"nin geçmişteki yol haritasını elinde bulundurmuş Sayın Demirel, "Böyle bir olay keşke olmasaydı. Diplomasi kavga etmemek için vardır. Diplomasi sabır ister. Olmasaydı daha iyi olurdu demek istiyorum. Uluslarası meselelerde faturaların ne zaman ve nerede çıkacağının farkına varmazsınız. Umarım Türkiye"ye zararı olmaz" karşılığını verdi.
Türkiye hiçbir zaman Sayın Demirel iktidarları süresince, onun dik duruşuna tanık olmamıştır. Korku cumhuriyeti yüreğine sinmiş bir korkaklık sergilemiş, Türkiye"nin iç taşeron kargaları ve o kargaları yönlendiren dış düşmanları her zaman Demirel ve onun gibi korkak siyasi kadronun bu korkularını fırsat bilmiştir.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen de bazı televizyon kanallarında canlı yayına bağlanarak Yahudi ağzıyla ve sanki bir İsrail sözcüsü gibi Başbakan Erdoğan için,:
"Peres'e 'Sen' diye hitap edemez" dedi.
Davos sonrası bu gelişmeler yaşanmakta, eski ve yeni TBMM yol arkadaşları Erdoğan"a yukarıda açıklandığı biçimde arka çıkmışlardır.
Öte yandan USAK Başkanı Doç. Dr. Laçiner, "Generaller cephenin en önünde savaşmaz. Çünkü bir kaza kurşununa gidebilirler ve onların hatalarının telafisi olmaz" dedi.
Ziya Uygur"un: Tarih Boyunca İnkılaplar İhtilaller ve Siyonizm adlı kitabındaki uyarıları gibi konuşarak:
"İsrail tüm dünyada dostluğuna ihtiyaç duyulan değil, şerrinden korkulan bir ülkedir" anımsatmasını da ekledi.
İsrail'in uluslararası arenadaki faaliyetlerinden ziyade, Türkiye içinde kirli operasyonlar yürütmesinden endişesini dillendiren ve Ergenekon terör örgütünün İsrail ile de bağlantılı olduğunu iddia eden Laçiner
Bugün Gazetesindeki açıklamalarında:
'Eğer önümüzdeki süreçte Ergenekon kullanılarak, bir Yahudi işadamı öldürtülür ise bu süreç Türkiye'de AK Parti'yi devirme yönünde ilerleyebilir. İsrail, açıktan olmasa bile kapalı kapılar ardında AK Parti'nin iktidardan düşürülmesi için her türlü işbirliğine gidebilir. Bunu yapmaya da hazır, içerde zaten bir çeteleşme var" dedi.
İşte Davos masasından o güzel dik duruşuyla Başbakanımız kalkarken, sayın Demirel"inkine benzer korku içime dolarak, hiç dilime gelmesini arzu etmediğim bu kötü duygular aklımdan geçmedi değil.
Ama Sayın Erdoğan gibi benim içimi ferahlatan gelişmeler de yok değil. Dünyanın Ergenekon"unu ve uzantısı Türkiye sivil toplum örgütlerini parmağının ucunda oynatan G. Soros diyor ki:
Acil önlemler alınmazsa ABD bankacılık sistemi borçların altında yok olacak. Ayrıca Avrupa para birimi euro da varlığını sonlandıracak.
O başkanı Obama'yı da sorunların onun hayal ettiğinin çok ötesinde olmasını vurgulayarak uyarmayı da ihmal etmedi.
Washington Enstitüsü Türkiye Masası Direktörü Soner Çagaptay, Erdoğan'ın Davos'ta Peres'e 'Siz insanları öldürüyorsunuz' çıkışına değinerek:
Türkiye, İsrail-Filistin çatışmasında Suudi Arabistan'dan bile daha sert bir tutum takınıyor. AK Parti Hükümeti döneminde Batı'dan uzaklaşma var. İslami rejim ve davalarla dayanışma içerisindedir. AK Parti kadınlara karşı ayrımcılık yapıyor, İsrail ile ilişkilerini bozuyor. Medya özgürlüğünü kısıtlıyor ve AB'ye katılma ilgisini kaybettiriyor. İddiasında bulundu. İsrail"in sesi durumundaki iç ve dış düşman odaklar, özellikle Büyükelçilik makamındaki Sayın Prof Dr Ahmet Davutoğlu"nun Arap dünyasındaki yakınlaştırmalarından çok rahatsız oluyorlar.
Şunu da gördük:
INDEPENDENT gazetesi Davos için:
"Ekonominin iyi gittiği yıllarda, Davos"ta kapitalizmin zaferi ve sonsuz refah vaadi, şampanyalı kokteyl partileri ile kutlanırdı. O zamanlarda kendilerinden en emin olan grup, bankacılardı. Ama artık öyle değil" yorumunu yaptı.
Financial Times gazetesi de bu yıl iş dünyasının ve özellikle de bankacıların Davos"a bozuk moralle gittiğini yazdı. Davos"ta Lehman Brothers bankasının çöküşünü konu alan "Eylül"de 36 saat; ters giden neydi?" başlıklı oturum yapılması da Galata bankerlerinin acı sonunun geldiğini dillendirdi. CEO"ların geleceğe yönelik iyimserlikleri dibe vurdu.
İşte bu görünümler İsrail"i eski alışkanlıklarından geri almaktadır. Artık eskisi gibi dünyada cirit atamayacak.
İlmiyorum İsrail"in u acınacak halini Hamas da sezmiş olacak ki durmadan İsrail"i daha da tahrik edecek girişimlere sevketmektedir. Hâlâ İsrail Güneyine füzeler atmaktadır. İsrail"den korkmamaktadır ve Türk Hükümetince de uyarılmaktadır.
Yani öyle anlaşılıyor ki İsrail"in eski gücü kalmamıştır. Türkiye Yahudileri sokağa çıkmaktan korktuklarını söylemektedir.
Ben yine ilahiyatçı olmamın sorumluluğuyla, biraz da konuyu dinî açıdan değerlendirirsem:
Bana göre Mehdi böyle gelecek. Mehdinin gelmesi, bir şahıs konusu değildir. İşte bana göre mehdi, bütün Müslümanları ayağa kaldıracak, yaptığı dik duruşları bütün dünya ezilmiş Müslümanlarının uykusunu delecek karizmatik halk kahramanı insanın çıkmasıdır. Ben bun beklemekteyim. Ancak Türkiye Müslümanları gibi öteki sözü geçer İslam ülkesi halkı sivil toplum örgütlenmesi açısından çok zayıf görülmektedir.
Müslüman Tağutlar ortalıkta cirit atmaktadır. Müslüman tağutlar, birbirlerine karşı güç gösterilerine katılmaktadır. Müslümanlar arasında bölücülük eden bu tağutların, Ehl-i Sünnet yanlılarınca da sırtları sıvazlanmaktadır.
İsaril, yıllardır bu Müslüman tağutları kışkırtmasını bilmiştir. Ancak onun da bankerleri artık SOS işareti vermektedir. Allah cc:
Ey iman edenler! Allah'ın takvasını gereği gibi yaşayın ve kesinkes imanını dışa vuran Müslüman olarak ölünüz. Ey ümmet! Topyekün Allah'ın ipine sımsıkı sarılın; bölünüp darmadağın olmayın. Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın; Medine'de düşmanlar durumundaydınız. Hemen kalpleriniz arasında çok sıcak kardeşleşme bağı kurdu. Böylece Allah'ın bu nimeti sonucu el ele kardeşleştiniz. Oysa enflasyon, anarşi vb sosyal ateş çukurunun tam eşiğindeydiniz. Hemen sizi ondan kurtardı. Allah, ayetlerini size böyle açıklıyor ki yeni dine giresiniz. Demek oluyor ki içinizden şu çekirdek kadro ümmet çıksın; hep güzel değerleri bayraklaştırmaya çağırıp, topluma yakışanı salık verir, çirkin değerlerden ıraksar. İşte o toplum, mefkûreyle bütünleşmiş toplumdur. Aksi takdirde kendilerine çağ açıklayıcı şahsiyetler gelmesine rağmen, bölücülük yapıp birbiriyle ayrılığa düşenler gibi olmayın. Bunlar için çok büyük azap var. Âl-i İmran: 102-105.