Gazeteleri elinize aldığınızda, sürmanşet, manşet, dikkati çekmek için, çeşitli usullerin denendiği, resimler konulduğu gayretleri görüyoruz. Siyaset, ekonomi, uluslar arası ilişkiler, terör, trafik kazaları, adli vakalar her ne oluyorsa zamanın hızlı haber alma imkânları ile bir yarışmanın yaşandığını görüyoruz. İlgili ilgisiz birçok kimsenin bunların etkisinde kalarak stres içine girerek heyecanlandığını toplu oturma mekânlarında birbirlerine söz yetiştirerek nezaket sınırlarını zorladıklarını yaşıyoruz. Biz bu gün bu havadan çıkarak okurlarıma sükunet verecek, ruh ve kalplerini yumuşatacak konuları seçmeyi uygun görüyorum.
Hazreti Ebu BEKİR r.a. torunlarından Şafilerin büyük alimlerinden Necip es-Sühreverdi hayvanların ve ağaçların ve varlıkların lisanlarını anlamasıyla ve bu yolda keşif ve kerametleri ile tanınmaktadır. Yeğeni İmam Ömer es-Sühreverdi anlatıyor, Bir gün amcam Necip es-Suhreverdi ,nin yanındaydım, Adağı olduğunu söyleyen bir köylü,bir buzağı getirdi, kabul buyrulmasını rica ederek gitti. Buzağı Ben sana değil Şeyh Ali el-Heyti,ye verilmek üzere adanmıştım, Sana verilmek için adanan benim kardeşimdir .O köyde kaldı, diyor dedi.
Buzağı kesimi bekletildi bir müddet sonra köylü diğer buzağı ile birlikte geldi. Buzağıları yanlışlıkla karıştırdığı söyleyerek kurbanları değiştirdi.
Yine bir gün amcam ile birlikte gidiyorduk, yolumuz bir köprüye rastladı, O sırada karşı taraftan iki elinde iki sepet çeşitli meyvelerle dolu bir adamla karşılaştık. Amcam adama, Bu meyveleri bana satar mısın ne istiyorsan bedelini sana öderim dedi. Adam amcamı tanımadığından küstahça ben satıcı değilim bunlar bana lazım diyerek ters cevap verdi.
Amcam sert bir şekilde, Bu meyveler, Bizi bu adamdan kurtar, Bu adam bizi içkiyle yemek için almıştır, diye feryat ediyorlar, deyince. Adam hayret içinde sepetleri yere bıraktı ve amcamın. Eline sarılarak tövbe etti.
Günümüz insanı böyle keşif ve kerametler gösterebilecek mümtaz şahsiyetlerden mahrum. Bir sürü ceh-li mürekkebin gazete sütunlarında, televizyon ekranlarındaki işin esasına girmekten kaçarak, kendi çelişkilerini okuyana, dinliyene, seyredene yansıtarak kafaları karıştıran, zuhuratları SIRAT-I MÜSTAKİM, i bulmada engeller teşkil etmektedir. Bulunması ümidiyle Hoşça kalın.