Demir, CHP'yi suçladı

Gezi Parkı ve peşinden gelen olayların ağacın ya da yeşilin korunması üzerine çevreci bir hareket olmaktan çıktığını belirten Milletvekili Demir, "Olayı saf ve temiz duygularla, sosyal medyadan yayılan haberleri duyarak eyleme katılanları saymazsak, CHP'nin bazı sendika, marjinal partiler ve aşırı uçlarla organize ettiği bir eyleme, anayasal bir suça dönüşmüştür. Bilinmelidir ki bu olayların arkasında son 6 ayda şehit cenazesinin gelmemesinin büyük etkisi vardır. Sadece darbelerden sonra iktidar olabilen, ordudan medet uman CHP şimdide anarşist, yağmacı, talancı güruhun arkasına girerek çirkin bir tezgahın unsuru olmuştur. Sandıktan galip çıkamayan CHP selden kütük kapma peşindedir" dedi.
ASLA TOLERANSLI DAVRANILMAMALI
CHP'nin yayın organı Halk TV ile İşçi Partisinin yayın organı Ulusal Tv'nin son birkaç gün içinde yaptığı yayınların ibret verici olduğuna dikkati çeken Milletvekili Demir, "Milleti isyana teşvik eden, yakmaya, yıkmaya davet eden, birilerin ölmesini temenni eden kişiler ekranda cirit atıyor. Bunun adı da vatanseverlik oluyor. İktidarımızı 'Ülkeyi satıyor, bölüyor' diye insafsızca eleştirenler bugün ülkeyi ateşe atma çabası içerisindeler. Gelinen noktada marjinal grupların eylemine asla müsamaha gösterilmemelidir. Devleti yıkmaya, ülkeyi karıştırmaya, anarşizmi ve terörizmi tırmandırmaya yönelik bu hareketlere asla ve asla toleranslı davranılmamalıdır" diye konuştu.
NİÇİN ÖZÜR DİLEYECEĞİZ?
Şefkat, sevgi yada özür beyanlarının yıkmaya yakmaya odaklanmış bu kişileri daha da cesaretlendireceğini ifade eden Milletvekili Demir, "Kaldı ki özür dilemeyi tavsiye edenlere sormak gerekir. 10 yılda 2 milyarı aşkın fidan diktik. 750 milyon adet de 3-10 yaş arasında ağaç diktik. 250 bin-500 bin metrekare yeşil alanlar yaptığımız için mi özür dileyeceğiz. Tarihi değerlerimize, medeniyet değerlerimize sahip çıktığımız için mi özür dileyeceğiz" dedi. Demir açıklamasını şu örnekle tamamladı: "Devletin, hükümetin yada parti yetkililerin özür dilemesi temennisinde bulunanlara hatırlatmakta fayda var. Geçmişte Refah partisinin kapatılma davası sürecinde Anayasa Mahkemesinin adil bir karar vereceğini iddia eden parti yöneticilerine, partinin kapatılacağını, bu söylemlerin yatıştırıcı hiçbir anlamı olmayacağını, zeytin dalı uzatmanın olumlu bir sonuç vermeyeceğini aksine daha da cüretkar davranışa iteceğini söyleyenlerin haklı çıktığını hatırlatmakta fayda var. Netice itibariyle parti kapatıldı. Nitekim günümüzde yaşanan bu yağmacı, talancı girişimlere özür dileyerek mukabele edilmesinin zafiyeti artıracağı kanısındayım. Sağduyulu aklıselim vatandaşımızın bu olaylara prim vermeden sükûnetle devletimizin alacağı tedbirleri beklemelerini tavsiye ediyorum"