Demir'in sırrına erenler

Türk ekonomisinin gelişmesinde ve endüstrileşmesinde önemli bir rol üstlenen demir-çelik sanayisindeki son zamanlardaki gelişmeler sektörün yan dalı olan demir doğramacıları zor duruma düşürdü

Demir- doğrama sektöründe karşılaşılan en büyük zorluk merdiven altı imalat tabiriyle ifade edilen ucuz ve kalitesiz malzeme imalatı yapılan yerlerde piyasaya sürülen kalitesiz ürünler. Durum böyle olunca işini dürüst şekilde yapmaya çalışan küçük esnaf mağdur oluyor. Ayrıca ülkemize girişi en kolay ürünlerden olan Çin malı, yurt içindeki tüm üreticiler gibi demir doğramacılarını da etkiliyor. Sektörün yaşadığı en büyük zorluklardan biriside yurtiçindeki hammadde tedarikçilerinin fiyatları sabit tutmamaları. Fiyatlar işlerin yoğun olduğu dönemlerde artarken işlerin azaldığı dönemlerde düşüyor. Bu istenmeyen inişli çıkışlı grafik en çok küçük esnafı vuruyor. Ayrıca “dekoratif demir” kobilerine sunulan kobi destekleri yetersiz kalıyor.

SANAT OKULLARI YETERSİZ
Demir-Doğrama sektörü teoriden çok pratiği ön planda tutan bir meslek grubu. Bu noktada işi devam ettirecek ve sektöre alttan destek verecek olan sanat okullarındaki eğitimi yetersiz bulduğunu ifade eden Veysel Küre, "Staja gelen çocuklar malzemeyi tanımıyor. Siz istediğiniz kadar kitap üzerinde eğitim verin işi pratiğe dökmedikten sonra başarı sağlayamazsınız. Bu durumu şu örnekle verirsek daha iyi anlaşılacağı kanaatindeyim; Sen çakılı, çimentoyu istediğin kadar tarif et. Karıştırmayı içine ne oranda su katılacağını öğretmedikten sonra hiç bir sonuç alamazsın. İşin aslı teknik ve pratik bilgilerin ikisini birlikte vermek lazım."

KALİFİYE ELEMAN BULMAK ZOR
Samsun'un genelinde var olan kalifiye eleman sıkıntısı Demir-Doğrama sektöründe de karşımıza çıkıyor. 45 yıldan bu yana sektörün içerisinde bulunan Osman Seslikaya, "Bu mesleği devam ettirirken imalat anlamında kalifiye eleman bulmak ve o elemanı elinde tutmak çok zor. Pazar olarak ise vergiler tüm imalatçılar gibi bizi de zor duruma sokuyor. Yani hem mesleği icra etmek, hem bulunulan pazarda ayakta kalabilmek (ki pazara tutunmak için kâr marjını yüzde 1'lere indirmek zorunda kalabiliyorsun), açıkçası bizi zorluyor. Malzeme pahalı, küçük esnaf aradan çıktı. Samsun'da işlerimizi canlandıracak TOKİ projeleri var. Ama projeyi alan büyük firmalar mallarını kendi merkezlerinden aldıkları için yine bize bir fayda sağlamıyor."

TEŞVİKLERDEN YARARLANAMIYORUZ
Samsun'da bulunan tüm sektör temsilcilerinin ortak olduğu bir nokta varsa oda Samsun'un neden teşvik kapsamına alınmadığıdır. Büyük ve küçük esnafın çevre illerle rekabet şansını ortadan kaldıran bu durum Samsun'da ticari hayatı her geçen gün biraz daha fazla olumsuz etkiliyor. 13 yıldan bu yana demir doğrama sektöründe çalışan Mehmet Güldane, "Malımızın gerek Türkiye piyasasındaki kalite farkını gerekse yurtdışındaki ürünlerimizi ve kalitemizi anlatmak için ihtiyacımız olan fuar teşvikleri çok düşük kalıyor. Biz kobiler gücümüzün yettiği yere kadar kendimizi anlatabiliyoruz. Fakat maliyetler artınca tanıtım ve fuarlardan çekilmek zorunda kalıyoruz. Demir doğrama sektörü teknolojiyi birebir takip etmeyi gerektiren bir sektör. Yani ayakta kalabilmek için yatırım yapmak yeni teknolojileri takip etmek gerek."


DAHA ÖNCE KENDİ DÜKKANIM VARDI KAPATTIM
Demir doğrama sektörü bu dönemde özellikle iç piyasada büyük sıkıntı içinde. 10 yıldan bu yana sektörün içinde olan ve daha önce dükkanı varken kapatarak başka bir yerde işçi olarak çalışan İrfan Aktaş," Bu yaz döneminde işlerin hareketlenmeye başladığı zamanda ülkemizde yaşanan olumsuz olaylar bizi etkiledi. Avro ve dolar kurunun yükseliş ve düşüşleri yurtdışı piyasada da tutunmamızı zorlaştırdı. Ülke içinde hammadde demir ve sac alış fiyatlarındaki yükseliş ve düşüşler bizi olumsuz etkiledi. Benim gibi birçok insan dükkanlarını kapatmak zorunda kaldı."

98'DEN SONRA İŞLERİMİZ DURDU
1998 yılına kadar işlerin iyi olduğu demir doğrama işinde o tarihten sonra piyasada yaprak kımıldamaz hale gelmiş. Rafet Akman sanayinin en eski ustalarından yaklaşık 40 yıldan bu yana Demir doğrama sektöründe iş yapıyor. " Piyasada yaptığımız işlerin karşılığını alamaz hale geldik" diyen Akman, " İnsanlarda nakit sıkıntısı var. Biz alacağımızı alamayınca borçlu olduğumuz yerlere para veremiyoruz. Piyasada böylesine bir kısırdöngü var."

GENEL Haberleri