Çok değerli okuyucularımdan uzunca bir süredir ayrı kaldım. Bana bu ayrılık ayrı bir hüzün verdi. Sizlerle belirli konularda hasbi hal etmeyi özledim. Bundan sonra ümit ederim bu kadar uzun süreli ayrılıklar olmaz.
Ayrı kaldığımız bu zaman içinde içimizi burkan çok hadiseler yaşadık. Şehitlerimizi mi söylesem, Van depremimizi anlatsam, canlı bombayımı daha birçok hadiseler bizleri, insan olan herkesi derinden yaraladı. Bu arada bazı çıkar çevreleri kendi payına depremden de şehitlerimizden de nemalanmak adına söylemler ve hareketler sergiledi. İbretle vatandaşlarımız izledi.
Bundan yaklaşık 12 yıl önce buna benzer, bundan daha büyük acı bir depremde yaşamıştık. Ancak daha önce yaşadığımız Marmara depremi daha şiddetli olmasına rağmen, bu kadar dedikodusu yapılmadı. Sadece Veli Bey günah keçisi oldu o zaman. Daha onlarca suçlu olması gerekirken faturanın büyük kısmını Veli Bey ödedi. Tabi ki ödemesi gerekirdi. Ancak adalet ve ceza herkese eşit olarak dağıtılmadığı sürece orada adalet var denemez. Cezada hak eden herkese verilebilmeli. Marmara Depremini çok iyi hatırlıyorum çok sevdiğim dostlarım rahmetli oldu bu depremde. Ancak halk Van depremindeki kadar feveran etmedi. Van depreminden çok daha fazla kayıp verdik. Hepsi bizim insanımız, acısını hepimiz yüreğimizin en derin yerinde hissederiz. Van depremindeki vefat eden bütün ölen kişilere rahmet diliyoruz geride kalanlara sabır diliyoruz, yaralılara da en kısa zamanda acil şifalar diliyoruz. Ancak benim üzerinde durmak istediğim şu: Güya bu depremin olmasında, binaların çürük yapılmasında şu andaki hükümet sorumluymuş. Parti liderlerimiz çatacak bir konu ararcasına depremde, yok çadır zamanında gitmemiş, yok şu eksikmiş bilmem geçen dönem belediye başkanı şimdi bu partide milletvekili imiş gibi öyle basit sorularla hükümete çamur atmaya kalkıyorlar ki, gören duyan kendilerini sütten çıkmış kaşık zannedecek. Benim hükümetimizin noksanı yok falan diyerek kimseyi savunacak değilim. Zaten hükümetin yetkili organları da benden çok daha güzel olarak kendilerini ifade edebilirler. Şu çok acı bir gerçek ki böyle bir zamanda bile bir malzeme çıkarmak ve bundan nasıl halkın kafasını bulandırırız diye çaba göstermek insanlarımızı çok hafife almak gibi geliyor bana. Elbette böyle aniden gelen felakette aksaklıklar olacaktır. Hiçbir kimse mükemmel değildir.
Ancak bütün olumsuzluklara rağmen yine halkımız birlik be beraberlik içinde yurdumuzun dört bir tarafından depremzede vatandaşlarımıza ellerinden gelen yardımı esirgememişler acılarını paylaşmışlardır. Kötü niyetli insanların oyunlarına gelmeyerek birbirlerine kenetlenmenin en güzel örneğini vermişlerdir.
Bir daha böyle bir acının yaşanmaması tek dileğimizdir. Bu günlerde millet olarak hepimiz çok metanetli ve sabırlı olmamız gerekmektedir. Devletimizin vatandaşlarımızın acılarını en kısa zamanda saracağından şüphemiz yoktur. Ancak tabii giden geri gelmez. Musibetler bize ders verirse ne ala. Bir depremzedenin dediği gibi, kendi ellerimizle tabut yapmayalım artık. Ders alalım geçmişte yaşadıklarımızdan.
Sağlıklı kazasız belasız yıllar dilerim.