DERİN DÜŞÜNCE

Dursen Özalemdar

TEFEKKÜR                   Dursen Özalemdar

DERİN DÜŞÜNCE

İnsanlar yaşadıkça, her insanın kendine has hikayeleri olmuştur. Birçoğunu yana yana getirdiğinizde, ana karakter olarak birbirine benzer hikayelerin varlığını görür, ayrıcalıklı olanı merakla ararsınız. Acaba var mıdır ? Köyden kasabaya, kasabadan şehre okuyarak terfi etmiş, birçok kimsenin, mayasına işlemiş  köy hasretini, yayla özlemini dinler durursunuz. Kiminin  ta o zamanlar deyip başladığı hayat hikayesinde, bu günkü eriştiği  servet ve dünyalığa rağmen, Köyden şehre yolsuz yollarda, çamur içinde yalın ayak adımladığını söyler, sokak çeşmelerinde yıkadığı ayaklarına  gözü gibi baktığı ayakkabılarını giyinişini  anlatır, yoklugun ve yoksullugun manzaraları içindeki, bulunan  mutluluğu anlatırken, Bu günkü zenginlik ve servete rağmen, bulunamayan geçmişteki  mutluluğun,  gizeminde takılıp kaldığını görürsünüz.  

Dünle, bugüne baktığınızda, yer değiştiren kavramların, insanlar üzerindeki değişkenliğini görür, şaşarsınız. Dünün beyleri, paşalarının, Zengin ve Patronlarının yok olup gittiklerini, yerlerine o günün fakir ve yoksullarının yerleştiğini görürsünüz. Birçok örneğin yanısıra, Tüccarın yanında hamallık yapan adamın, Bu günkü patronlugunu  bilemesseniz, hiçbir şey anlayamaz. Bu devri daimin, bir kader, hayatın bir cilvesi olarak yorumluyamazsınız.

Yüce Yaratan’ın, Bakara Suresinin 155. Ayetinde;” Ey müminler, (İtaatkari asi olandan ayırd etmek için) size biraz KORKU,Biraz AÇLIK, Birazda MALLARDAN – CANDAN ve MAHSÜLLERDEN yana EKSİLTME İLE AND OLSUN  İMTİHAN EDECEĞİZ. Ey Habibim Şükredenlere (lutuf ve ihsanlarımı müjdele”.

Beyanı ile, bizlerin tabi tutulacağı, sınavlar açıklanırken,

ANKEBUT Suresinin 2. Ayetinde;” İnsanlar İNANDIK  DEMEKLE SERBEST BIRAKILIP, İMTİHAN EDİLMEYECEKLERİNİ Mİ SANDILAR ?

Beyan,i hayatın,  varlık,yokluk noktalarındaki değişimlerinin kendine has bir olay olmadığını göstermektedir.

İnanan insanın bu noktadaki doğru olan  duruşu, her hal içinde SABRETMEK-ŞÜKRETMEK-FİKRETMEK ve ZİKRETMEK’ olarak tavsiye edilmiştir.

Hiç bir insanın HZ. Eyüp (A.S.) kadar  ömre sahip olamıyacağımız gibi, Mal sahibide olamayacağımızı , Onun gibi müsibetlere de muhatap olamayacağımız  anlatılır . Çocuklarının ölmesi,mallarının elinden gitmesi, sefalete düşmesi, hastalanması, vucudun kurtlanması, kurtların kalbine kadar nufus etmesi, Şeytanın çeşitli hileler ile, Ailesini HZ. Rahime’yi  İfsat etme girişimleri, hiç bir insanın yaşadığı bir hayat serüveni değildir. O nun sabrı ve İmanı, Tabi tutulduğu o ağır İMTİHANI kazanmasına sebebiyet verirken, yeniden bahşedilen gençliğe kavuşturulması, kaybettiklerininin geri verilmesi, hakikatını bize menkibeleriyle, Kur’an-I Kerim.Nisa 4/163. En’âm 6/84. El Enbiya 21/83. Sâd Suresi  38/41. Ayetlerinde  bildirilirken, bir nevi BADEL BASUL MEVT (ölüp yeniden dirilme) örneğini  vermektedir

. Birçok Peygamberin değişik biçimlerdeki hayat hikayeleri,  imtihanların çeşitleriyle  gösterilme hikmetini anlamanın, günümüz insanına yol gösterici olmaktadır.  Olunan ve Olunabilirliklerin hududları, Yaşantılar ve Mucizeler içinde ğösterilmektedir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.