DERVİŞ DEVİŞİN ARKASINA...

Adnan Bahadır

DERVİŞ DEVİŞİN ARKASINA SIRA İLE GEÇERMİŞ

Yazdığım köşe yazıları ile ilgili bazı dostlarım serzenişte bulunup, neden falanca ile ilgili yazıyorsun o senin eski arkadaşın veya akraban dedikleri oluyor. Bu arkadaşlarım olayların iç yüzünü bilmediklerinden bu eleştiriyi yapma hakkına sahipler, ancak olayların iç yüzünü öğrendiklerinde ne kadar yanıldıklarını da görecekler. Hiç bir zaman insanların gelmek istedikleri makamlara engel olmak gibi bir niyetim olmadığı gibi, kazandıkları parada da gözüm olmaz. Tam aksine elime geçen imkanları başkalarına sunmaktan keyif alan bir insanım, ancak hiç kimsenin yaptığının yanında kar olarak kalmayacağını da herkes bilmeli. Hazreti Ali bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum dediği gibi, bana iyilik yapmış olan insanlara kölelik derecesinde bağlı olduğumu da herkesin bilmesini isterim.

            Hayatımın hiç bir döneminde kendi bilgi birikimim, çalışkanlığım ve sadakatim dışında kimsenin iteleyip, kakalaması ile bir yerlere gelmedim. Birileri arkamda durdu ise onlara karşı sonuna kadar sadık kalmanın mücadelesini verdim. Bu sadakatimi farklı yorumlayıp, bana her istediklerini yaptırmaya kalkanlara ise gerekli dersi de verdim. İnsanlar karşılarındaki dostlarını nerede ve nasıl istihdam edeceklerini bilmez iseler bu dostluk yürümez.

            Öğrencilik yıllarımdan itibaren şu veya bu şekilde siyasetin içerisinde oldum. Lise yıllarında Milli Türk Talebe Birliği ve Akıncı Gençlik ile başlayan siyasi hareket içerisindeki mücadeleme Refah Partisi çizgisinde devam ettikten sonra AK Parti'nin kuruluş aşamasından itibaren şu veya bu şekilde içerisinde yer aldım. Benim karakterimdeki bir insanın siyasi arenada olması birçok insanı rahatsız etmiştir. Bunun nedeni yanlış işlere çanak tutacak bir kişiliğe sahip olmamamdı. Benim kadar bu konulara hassas davranan bir insanın sırf birilerinin menfaatine ters düşüp, dediklerini yapmamam sonucu başına gelenleri de herkes biliyor.

            Geçtiğimiz dört, beş yıllık süreçte yaşadığım olayların perde arkasını kısmen sizlerle paylaştım, ancak asıl paylaşılması gerekenleri zamanı geldikçe sizlerle paylaşacağımı söylemiştim.  Paylaşmadığım bazı gerçekleri bu seçim sürecinde sizlerle paylaşacağımı bilmenizi istiyorum. Zira hiç hak etmediğim bazı olayları yaşarken bildiği doğruları veya bizzat yaşadıklarını söylemekten imtina eden insanların şimdi kalkıp toplumdan oy istemeye kalkmalarına söyleyecek sözüm yok, ancak bizzat yaşadığım ve şahit olduğum bazı olayları toplumla paylaşmak zorunda olduğumu da ifade etmemde yarar var.

            Bir insan ki doğruluktan, dürüstlükten bahsedip, kendisi il başkanlığı koltuğunda oturduğunda sırf etrafındakilere gerçek kimliğini belli etmemek adına bir iş adamının partiye gönderdiği bağışı ve kendisine gönderdiği elbiseyi kabul etmezken daha sonra aynı iş adamından neler alıp, hangi dolapları çevirdiğini yazmazsam bu topluma ihanet etmiş olurum. Kendilerini sütten çıkmış ak kaşık, başkalarını ise tu kaka gören bu insanlardan neler çektiğimi öğrenince dudaklarınız uçuklayacak. Sizin anlayacağınız bu insanlar dün bizim arkamıza nasıl geçmişler ise bugün de aynı şekilde bizim arkalarına geçeceğimizi unutmasınlar. Ezcümle derviş dervişin arkasına sırayla geçer, şimdi sıra bizde.

            Dün İstanbul'a gidip Başbakan'ın kardeşi Mustafa Erdoğan, Cengiz İnşaat'ın patronları, Albayraklar ile görüşmek isteyen sevgili kayınçom vekil olmak adına her türlü desteği sağlamak yolunda Vezir Hazretleri'nin dahi himmetine ihtiyaç duymuş. Vezir Hazretleri'nin Başbakan'ı arayıp bu çocuğa olan vefa borcunu öde demesi gerektiğini düşünen sevgili kayınçom bu görevi kimin üstleneceğini henüz belirlememiş olmasına rağmen, çizdiği strateji gereği bunun mutlaka yapılması gerektiğini düşünmekte imiş.

            Dün, sabah uçağı ile İstanbul'a gidip, akşam şehrimize dönen sevgili kayınçomun umduğu desteği bulup, bulamadığını bilemem ancak bildiğim tek şey beraberinde götürdüğü adamın referans olacağı adamdan değil milletvekili Başbakan'ın kapısında bekleyecek hizmetli dahi olamayacağıdır. Bir yola çıkarken hangi şartlarda olursa olsun yol arkadaşlarınızı, referanslarınızı doğru seçmezseniz sonuç alma şansınız yoktur. Hayatı boyunca doğru işi olmayan bir adamı yanınıza alıp, birilerine referans olmaya götürürseniz,  TBMM'ye  arabayla giderlerse şaşmayın. Kalın sağlıcakla

Not; Kayınçomun Gülhan Restorant'ta verdiği yemek dün akşam idi, bir gece öne aldığımız için sizlerden özür diliyorum.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (14)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.