Çeşitli hastalıkların baş dönmesine neden olabildiğini belirten Bayramoğlu, eşyaların, cisimlerin ya da kişinin bulunduğu ortamı hareket ediyormuş gibi algılamasının ve bu şikayetlere bulantının eşlik etmesinin baş dönmesi olarak tanımlandığını ifade etti.
Bayramoğlu, hemen hemen insanların çoğunun yaşamının bir döneminde baş dönmesi şikayetinde bulunduğunu dile getirerek, sık sık gerçek baş dönmesi ile dengesizlik ya da göz kararmasının karıştırıldığını anlattı.
Ani bir hareket sonrası ortaya çıkan ve tansiyon düşmesinden kaynaklanan durumun ''göz kararması'' olduğunu belirten Bayramoğlu, uzun süre açlık sonrası kan şekerinin düşmesi ile ortaya çıkan sersemlik halinin ise ''dengesizlik'' olduğuna dikkati çekti.
"İnsanların yüzde 99'u Uçuk Virüsü Taşıyıcısı"
Bayramoğlu, baş dönmesinin iç kulaktan ya da beyindeki denge merkezindeki sorunlardan kaynaklanabildiğini belirtti.
Kulaktaki sorunların iç kulaktaki denge merkezine bağlı ortaya çıktığını dile getiren Bayramoğlu, denge sinirinin iltihabının iç kulaktaki hastalıklardan biri olduğunu ve baş dönmesine yol açtığını söyledi.
Bayramoğlu, şunları kaydetti:
''Buna, genellikle virüsler yol açar, özellikle uçuk virüsü etkilidir. Stres, yorgunluk, üzüntü ile ortaya çıkan uçuk virüsü, dudak gibi bölgelerde ortaya çıkar ve bir süre sonra geçer, ama hiçbir zaman ortadan kalkmaz. Vücutta yaşamaya devam eder, adeta uyur. İnsanların yüzde 99'u uçuk virüsü taşıyıcısıdır. Uçuk virüsü, iç kulaktaki denge sinirinin çekirdeğine yerleşebilir. Yerleşen virüs, iç kulaktaki denge merkezinde ödeme yol açar ve kişide baş dönmesine yol açar. İç kulaktaki ödem geçtiğinde kişideki bulantı ve baş dönmesi şikayeti de ortadan kalkar. Bu arada uçuk virüsünün, işitme sinirine yerleşmesi halinde kişide ağır işitme kaybı, yüz sinirini tutması halinde ise yüz felci ortaya çıkabilir.''