Küreselleşen dünyada, batılı ülke ve sermaye sahiplerinin, ülkeler arası ekonomik ticari ve kültürel ilişkilerde, ülkemiz yabancı kültür ve dillerin etki ve tesirinde kalarak, 250 milyona varan Türk dünyasında bin yıllardır kullana geldiğimiz; Dilimiz, Güzel Türkçemiz;
Ekonomik ve teknolojik geriliğin etkisiyle, televizyon dizi film, reklâm ve çeşitli yayınların, eğitim ve kültürümüze akışı, batı hayranlığı ve taklitçiliği, dilimize ve kültürümüze yabancı kelime, uyduruk (kıytırık-küfür-argo) cümle ve sözcüklerin yerleşmesi, çocuklarımızın ezber ettiği yarı yabancı yarı Türkçe sözcükler, bilinçaltı yozlaşmaya giden yolda, kendi kültürüne yabancılaşmanın verdiği çarpıklık ve eziklik, çocuklarımızın teneke sesi, metal müzik tıs tıslarıyla, disko oyun ve batı müziği eşliği danslarla nasıl bir etki altında kaldığı ortadır.
Sömürge ruhlu batılı ülkeler, girdikleri her ülkede, halkın önce dilini, sonrada dinini değiştirerek sömürge haline getirdikleri ülkelerde, yeraltı ve yer üstü kaynaklarını kendi çıkar ve menfaatler doğrultusunda kullanmaktadırlar.
Çağımızın iletişim ve haberleşmesinde etkin ve güçlü olan medya başta olmak üzere; Eğitim, spor, müzik, sinema ve tiyatroda, bir an önce gerekli önlemler alınarak bu sinsi ve masumane görünen psikolojik saldırılara karşı top yekûn savaş açmalıyız.
Batı taklitçiliğinin açtığı bu tahribat, üretimden tüketime tüm alanlarda, işletmelerin tabelalarına yabancı isim koymaktan vazgeçirilmeleri sağlanarak Türkçe ad ve isimler özendirilmelidir.
Toplu alışveriş merkezleri ve akaryakıt istasyonlarında, adeta sözleşmişçesine zoraki kulağımızı tırmalayan yabancı müzik dayatılmasına karşı, kendi kültürümüze ait sanat eserlerimiz şarkı ve türkülerimiz yerlerini alıncaya dek, bu işletmelere karşı tüketici silahımızı da mutlaka kullanmalıyız.
Ülke genelinde,Toplum gönüllüleri vakfı üyelerinin düzenlediği; Kitap Okuma Eylemi"ne gönül vermiş geçlerimiz, çağı ve teknolojiyi yakalamanın bilinciyle yola çıkmış, okuyan aydınlanan insan portresine yakışır davranışla, eğitimin ne denli şart olduğunu ortaya koymuşlardır.
Onlara bu çalışmalarından dolayı başarılar diliyorum.
Yaşadığımız çağda, egemen güçlerin boyunduruğunda kendi kültür ve yaşantılarından kopuk sömürge yaşayan halklar, bu esaretten kurtulabilmenin savaşını verirken, bizler Türk milleti olarak ülke yönetim ve siyasetini elinde tutanlarla birlikte, dışarıdan gelece bilecek her türlü emperyalist saldırılara, karşı uyanık olmak durumundayız.
Büyük önder gazi Mustafa kemal Atatürk"ün;
Kurtuluş savaşının başladığı ve işte benim doğum tarihim dediği 19 Mayıs şehri Samsun"a yaraşır bir çalışma sergileyen Sayın; il valimiz Hasan Basri Güzel bey"in;
İnsan ve çevreye olan bakış açısıyla, sosyal ve kültürel alandan, eğitim ve spora varana kadar, samimi ve bir o kadar da güzel konuşmasıyla kalplerde yer ederek,
Ülke sorunlarına olan yakın ilgi ve heyecanlı duruşuyla; Dilimiz Güzel Türkçemize olan bağlılık ve sahipliliğine göstermiş olduğu duyarlılığından,
Şehrimize geldiği günden beri, yarınlara güven veren, bir hizmet ve gönül adamı olarak yaptığı aktif çalışmalarından dolayı, yürekten teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Dil bir milletin en büyük hazinesidir. K.Atatürk.
Diline sahip çık, Türkçe konuş.
Sevgi ve saygılarımla