Dış gebeliğin, gebelik ürününün normal yerleşim yeri olan uterus içi yerine başka bir yerde yerleşmesi olduğunu söyleyen Dr. Gürkan Dış gebelik, gebeliklerin %2 sinde görülür. En sık görüldüğü yer fallop tüpleridir. Bundan başka yumurtalıklarda, rahim ağzında ya da karın içerisinde görülebilir. Normal rahim kasından daha farklı bir yapıya sahip olan tüpler içinde gebelik ürünü gelişmeye başladığında bu alandaki ince kas yapısı erir ve damarlar yırtılarak tüp içine ve daha sonra da karın içine kanama başlar. Zamanında teşhis edilmezse hayati risk oluşturur. Bu nedenle ektopik gebeliğin erken tanısı oldukça önemlidir. Anne adayları adet rötarı olur olmaz doktorlarına başvururlarsa yapılan ultrasonografi ile normal ve dış gebeliğin ayırımı yapılabilir ve eğer varsa erken teşhisle bazen ameliyata gerek kalınmadan dış gebelik tedavi edilebilir.dedi.
DIŞ GEBELİKTE TEDAVİ
Daha önceki gebeliği ektopik olan bir kadının tekrar dış gebelik olma şansının yüksek olacağını belirten Dr. Gürkan Tüp bebek uygulamalarında embriyo eğer rahim içinde yüksek yerleştirilirse dış gebelik oluşabilir. İlgili tetkik ve ultrasonografi bulgularına göre teşhis konur. Eğer hastada iç kanama mevcutsa cerrahi ön planda düşünülür. Genel olarak laparaskopik yöntemle operasyon yapılır. Tüpte çok harabiyet yoksa tüp korunur, eğer dış gebelik materyali çok büyük ve tüp hasarı çok fazla ise tüpün alınması kaçınılmazdır. Erken tanı alan vakalarda medikal tedavi ile Methotrexate uygulanarak bu gebeliğin müdahale edilmeden yok edilmesi amaçlanır. Ancak bu ilacın birtakım yan etkileri de vardır. Bazen de çok erken başlangıçlı olgularda ilaç ya da cerrahiye gerek kalınmadan dış gebelik kendiliğinden kaybolabilir. Kitlesi büyük olan hastalara ve rüptür (kitlenin yırtılması, patlaması) riski fazla olan hastalara cinsel ilişki tedavi bitene kadar yasaklanır. Laparoskopik veya açık ameliyat tedavisi gören hastalar genellikle bir iki hafta içerisinde tamamen iyileşip, kendilerini iyi hissederler, ameliyattan bir iki hafta sonra cinsel ilişkiye başlayabilirler. Ancak ortalama 3 ay korunma gerekir. Hastada kan uyuşmazlığı varsa daha sonraki gebelikleri korumak adına anti-D iğnesi mutlaka yapılmalıdır.diye ifade etti.