Ordunun temelini disiplin oluşturmaktadır. Disiplinin olmadığı yerde huzursuzluk ve dağınıklığın hakim olduğu bir belirsizlik yerini alır.
Kişilerin içinde yaşadıkları topluluğun genel düşünce ve davranışlarına uymalarını sağlamak amacıyla alınan önlemlerin bütünü disiplin denilmektedir.
Daha net bir anlatım ile disiplin, Amirin olmadığı yerde o varmış gibi hareket etmek olarak formule edile bilinir.
Orduda yaşanılan olaylardan alınan dersler ile bir bütün oluşturulmaya çalışılır, o neden ile her araç, alet ve edevatın yanında mutlaka bir kullanım talimatı asılıdır. O talimatlarda kullanılacak olan malzemenin kullanımında nasıl bir yol izleneceği belirlenmiştir.
Bunun yanı sıra personel için hazırlanmış madde madde talimatlar vardır, eline aldığınızda bu talimatları belki gülümsemenize neden olur ama, yaşanılanları gördükten sonra hazırlanan bu talimatın ne denli doğru olduğunu anlarsınız.
Çok basittir toplamı 61 madde olan bu talimatların: "Terli terli su içmeyeceğim", "Çivi gibi siviri uçlu malzemeleri prize sokmayacağım", "Direğe tırmanmayacağım"
Bu talimatlar , vatani görevlerini yapmak için orduya katılan askerlerin, askerlikleri bitene kadar uyması gereken kuralları hatırlatmak için personelin üzerinde bulunması sağlanır. Peki bu talimatlarda yazılanlar hata olarak yaşanılıyor mu ? Her yıl mutlaka bir kaç tanesi yaşanır.
Ordunun profesyonelleştirilmesi çalışmalarında yeni bir sorun kendini göstermeye başlıyor. Askerlik görevini profesyonel olarak sürdürmek isteyen ve bunu meslek olarak kabul eden insanların kendilerine olan öz güvenleri disiplinin aksamasında etken olması.
Öz güven ne kadar gelişmiş olursa olsun temel kuralların dışına çıkılmamalıdır. Disiplinden asla taviz verilmemelidir. Öz güvenin toplu faaliyetlerde, bireysel faaliyetlerde inisiyatifin ele alınmasıyla karıştırılmaması gerekmektedir.
Bu bağlamda profesyonelliğin anlam olarak da işlev olarak da gerektirdiği tüm inceliklerin özümsenmesi gerekmektedir. Yeni başlayan askere öğretilen disiplin ile ilgili talimatların ,profesyonel askerlerin ceplerine bu talimatların konulması ,onların bunu dikkate alacağı anlamına gelmeyecektir. O zaman geriye kişisel görev anlayışının disiplin altına alınarak, oluşturulan birlik ruhu içerisinde profesyonelce olaya yaklaşılması kalmaktadır.
Vatani hizmeti yapan askerlerle, görev hazırlığı yapılırken, görev esnasında karşılaşılacak olaylarda nasıl reaksiyon gösterileceği, molalarda nasıl emniyetin alınacağı , görev için gerekli malzemelerin neler olduğu , yürümesinden, çıkacak olayda silahını nasıl kullanacağından, atacağı mermiye kadar kontrolün elinizde olması gerekmektedir. Bunu defalarca anlatmanıza karşın eksikliklerle her görev esnasında karşılaşırsınız.
Profesyonelleşen orduda bunlar ile ayrıntılı olarak ilgilenilmez. Görev yeri bildirilir, hangi vasıta ile gidileceği planlanır ve unsurlar bölgeye gönderilir. Görev unsurları içerisinde hareket edilirken, doğabilecek aksaklıklarda nasıl bir hareket tarzı gösterileceği, intikal esnasında neler yapılacak, mola da emniyetin alınmasından, çatışmada ki hareket tarzları herkesin bilgisi dahilinde olduğu için herkes birbirinden emindir.
Kısa bir zaman önce yaşanılan görev esnasında donma vakası vardı. Öncelikle bilinmesi gereken ordunun 90’lı yıllar ve öncesinde olduğu gibi malzeme açısından yaşadığı sorunların hemen hemen hiç biri bu dönemde yaşanmamaktadır. Verilen elbise ve botun askerliği bitirmediği tamiratlarla ayakta tutulmaya çalışıldığı dönemden acemi birliğinde verilen yazlık ve kışlık elbise ve botların yırtılmadan, tamir edilmeden askerliğin bitirildiğidir.
Soğuk iklimde hareket edilebilecek malzemelerin bölgelerde kullanıldığı ve bunların soğuğa karşı etkin olduğu, çeşitli zamanlarda 3000 m rakım,-35 derece soğukta, kar üzerinde sabahladığım için çok iyi bilmekteyim. Ordunun verdiği malzeme ve teçhizat bölge ve arazi şartlarında sorunsuz kullanılırken neden donma vakası yaşanıldı. Burada disiplin ve özgüven meselesi ön plana çıkmaktadır.