Gelen hastaların kimisi parmağını, kimisi ayağını, kimisi de bacağını kurtarmak için yara bakım konseyinin karşısına çıkıyor, çünkü şeker hastalarının özellikle ayaklarında başlayan çok küçük yaralar bile kısa sürede ilerleyerek, uzuv kayıpları ile sonuçlanabiliyor. Diyabet yaraları, birçok branştan uzman hekimin birlikte müdahalesini gerektiriyor ancak Türkiye'de bu yaralara bakacak az sayıda tam teşekküllü merkez bulunması, hastalar için durumu zorlaştırıyor. Çok hızlı ilerleyen diyabetik yaraların teşhisinde geç kalınması ise korkunç sonu hazırlıyor. Şifa Üniversitesi Basmane Hastanesi Yara Bakım Merkezi’ne giden hastaların öyküleri, maalesef bu gerçeği yansıtıyor.
DÖRT AYDA BACAĞINI KAYBETTİ
Manisa'nın Alaşehir ilçesinden gelen 66 yaşındaki şeker hastası K.E.’nin, 2014 Ağustos ayında sol ayak başparmağında başlayan diyabetik yara, kasımda bacağının diz altından alınması ile sonuçlanmış. Dört yıldır hasta olan K.E., "İlk kez geçen yıl ağustos ayında, sol başparmağımda küçük siyah bir leke oluştu. Bulunduğum ilçede gittiğim hastanenin plastik cerrahı, yarayı temizleyip beni eve gönderdi. Bir hafta sonra yara kokmaya başladı, çünkü içeride çürüme devam etmiş. Tekrar doktora gittiğimde parmağımın bir kısmını almak zorunda kaldılar ancak bu müdahaleler de yeterli olmadı ve kasım ayında diz altından sol bacağımı aldılar." dedi. Şimdi benzer şekilde sağ ayak başparmağında yara olduğunu anlatan K.E., "Yine çok hızlı ilerliyor. Bu kez daha bilinçliyiz. Araştırmalar sonucunda Şifa Üniversitesi Hastanesi Yara Bakım Merkezi’ni bulduk. Maalesef diyabetik yaralara müdahalede küçük hastaneler yetersiz kalıyor.” diye konuştu.
GEÇ TEŞHİS BACAĞINDAN ETTİ
Çanakkale'nin Küçükkuyu beldesinden gelen bir hastanın öyküsü de K.E.’ninkinden farklı değil. SGK emeklisi F.S., yedi yıldır şeker hastalığı ile mücadele ettiğini belirterek, yara öyküsünü şöyle anlattı: “İlk kez beş ay önce ayak topuğumda, ayakkabı vurmasından dolayı yara çıktı. Sonra o yara geçti, başparmakta başladı. Aile doktoruna gittik, ilaç verdi, geçmedi. Bir daha gittik, ‘kan uyuşmazlığı’ diyerek 10 tane iğne verdi, yine çözüm olmadı. Yara büyümeye başladı. Edremit’e sevk ettiler, oradan da sonuç alamadık. Araştırmalar sonucunda burayı öğrendik. Şimdi ayağımı kurtarmak için buradayım.”
UZMANLAR HASTANIN AYAĞINA GELİYOR
Şifa Hastanesi Yara Bakım Merkezi’nde hasta poliklinik poliklinik dolaşmıyor, ilgili branş hekimleri hastayı birlikte muayeneye alıyor ve gerekli tetkiklerden sonra da uygulanacak tedavi sürecini karara bağlıyorlar. Plastik cerrahi uzmanı Yrd. Doç. Dr. Cenk Melikoğlu, mikrobiyoloji uzmanı Yrd. Doç. Dr. Erol Sevim, kalp damar cerrahisi uzmanı Doç. Dr. İlker Kiriş, girişimsel radyoloji radyodiagnostik uzmanı Doç. Dr. Mehmet Serkan Gür ile endokrinoloji ve metabolizma uzmanı Yrd. Doç. Dr. Ali Saklamaz’ndan oluşan yara bakım merkezi doktorları, her hastayı dikkatle inceliyor ve en iyi tedaviyi planlamaya çalışıyor. CİHAN