Diyanet İşleri Başkanımız Sayın Prof. Dr. Mehmet Görmez'in takdiri hak eden, konuşmasından notlar…
“Hiçbir kimse bir başkasını, İslam’ı kendisinin anladığı gibi algılayıp yaşamadığından ötürü tekfir edemez.”
“Kendilerinden olmayan herkesi tekfir ederek ötekileştiren anlayış, İslam dünyasının kalbine bir hançer gibi saplanmış durumdadır…”
“Hiçbir strateji, Müslüman kanının dökülmesini önlemekten daha değerli değildir…”
“Tarihte Endülüs ve Maveraünnehir medeniyetlerini kaybettik, şimdi de, Bağdat, Yemen medeniyetlerini kaybediyoruz…”
“Akan kanın Sünnisi Şiisi olmaz, akan kan kardeşkanıdır…”
“Birbirimizi suçlamakla bölgemizdeki ateşi söndüremeyiz…”
“Cihat, terörün, vahşetin ve öldürmenin değil, diriltici bir gayretin hayat veren bir mücadelenin adıdır…”
“Allah’ın dini iki kelime üzerine kurulmuştur.
Allah’ın tekliği ve ümmetin birliği…”
“Geliniz, topraklarımıza ekilen fitne tohumlarının daha fazla filizlenmesine izin vermeyelim…”
“Müslümanların vahdetini, uhuvvetini ve maslahatını ön planda tutmak ve bu uğurda her türlü riski alarak hakkı, hakikati, adaleti ve ahlakı savunmak âlimin tavrı olmalıdır…”
“Bizler bu dinin şiarını üstünde taşıyan ilim insanları olarak maalesef ‘Hac menasikini ifa ederken karınca öldürmenin hükmünü’ uzun, uzun izah ettik ama masum insanları katletmenin haramlığını ve ‘bir insanı haksız yere öldürmenin bütün insanlığı öldürmek olduğunu’ haykırmayı ihmal ettik.”
“Birbirimizi suçlamakla bölgemizdeki ateşi söndüremeyiz…”
“Şii de olsun Sünni de olsun ama hepsi bir arada tek ümmet olsun…”
“Şia ve Sünne arasındaki ihtilafı 14 asırdır çözemediğimize göre
ve bundan sonra da çözemeyeceğimize göre,
Sünnisiyle Şiisiyle ey İslam Uleması! Geliniz bu ihtilaftan çatışma üretmek yerine
farklılıklarımızı olduğu gibi kabul edelim, bunu kanlı çatışmalara bahane kılmayalım.”
“Geliniz, küfrün karşısında tek ses,
hainin karşısında tek yürek,
zalimin karşısında tek bilek olalım…”
“Küresel Siyonizm, gözlerini bize dikmiş duruyorken tarihin sayfalarındaki ihtilaflı konuları o gündeme taşımanın ne yararı var…”
“Mezhebimizin ve ideolojimizin değil, İslam’ın tevhid anlayışının yayılmasını esas alalım.”
“Ya Rabbi, sen kalplerimizi birleştir, saflarımızı sıkılaştır, mazlum ümmetleri necata erdir, Ümmeti İslam’ı tevhit üzere sabit kıl…”
Birinci ağızdan verilen bu mesajlar çok önemlidir. Toplum tarafından iyi anlaşılmalı ve doğru değerlendirilmelidir. Milli birliğin sağlanmasında ve dini bütünlüğünün oluşmasında söz konusu mesajlara itibar şarttır.