Okulların açılmasıyla birlikte öğrenciler, 2012-2013 eğitim öğretim yılında almak istedikleri seçmeli dersleri okul idaresine bildirdi. Diyarbakır'da sadece 132 öğrenci seçmeli ders olarak Kürtçeyi talep etti.
İhtiyaç Dışarıdan Karşılanacak
Kur'an-ı Kerim ve Siyer derslerine talep ise bunun oldukça üstünde gerçekleşti. Yalnızca liselerde 19.627 genç Kur'an-ı Kerim ve Peygamber Efendimiz'in hayatını ders olarak okumak istediğini bildirdi. Okul sezonu öncesinde talebin yüksek olacağını düşünen okul yöneticileri muhtemel öğretmen sıkıntısını çözmek için çareler arıyordu. Talep beklenenden az olunca bu sıkıntı da ortadan kalktı.Eğitim dönemi öncesinde Kürtçe konusundaki talebin yüksek olacağını düşünen okul yöneticileri muhtemel öğretmen sıkıntısını çözmek için çareler arıyordu. Talep beklenenden az olunca öğretmen sıkıntısı ortadan kalktı. Artuklu Üniversitesi'nin yüksek lisans bölümlerinden mezun olanlar ve yurtdışındaki bazı üniversitelerin Kürt dili ve edebiyatı bölümlerinden sertifika sahibi olanlar Kürtçe konusunda eğitmenlik yapabileceklerini Milli Eğitim'e bildirdi. Bakanlık bunların yanı sıra görevli Kürt kökenli bazı öğretmenlerin de seçmeli Kürtçe dersine girebileceğini belirtiyor. Kur'an-ı Kerim ve Peygamber Efendimiz'in hayatıyla ilgili talebin yüksek olması ise din kültürü, Arapça ve Kur'an-ı Kerim öğretmenlerine talebi artırdı. Birçok okulda söz konusu dallarda yeterli öğretmen olmadığı için ihtiyaç dışarıdan karşılanmaya çalışılacak.
Baydemir: Çocuklarım benimle tek kelime Kürtçe konuşmuyor
Seçmeli Kürtçe dersine rağbet edilmemesi, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'in daha önce yaptığı bir konuşmayı hatırlattı. Baydemir, başkanı olduğu Güneydoğu Anadolu Belediyeler Birliği'nin hazırladığı anayasa taslağını anlatırken, Türkçenin, ülkenin resmi dili olmaya devam etmesi gerektiğini söylemişti. Konuyla ilgili kendisinden örnek veren Baydemir, Mir Zanyar ve Diyana isimli çocuklarının kendisiyle Kürtçe konuşmadıklarını vurgulamıştı. Doğdukları günden itibaren çocuklarıyla Kürtçe konuştuğunu belirten Baydemir şunları söylemişti: "Ancak, iki çocuğum da kreşe başladıktan sonra benimle tek kelime Kürtçe konuşmuyorlar. Ben Kürtçe soruyorum onlar Türkçe yanıt veriyor. Onlar Türkçe soruyor, ben Kürtçe yanıtlıyorum. Açık ve net söylüyorum; bu zulümdür. Yarın okula başlayıp, 'Türk'üm, doğruyum, çalışkanım' diyecekler." diye konuşmuştu.