Yaşam süresinin artmasıyla birlikte diz kireçlenmesi, sık karşılaştığımız sağlık sorunları arasında önemli bir yere sahip olmaya başlamıştır. Bu sorun, uzun süre devam eden ve gittikçe kötüleşen ağrılara yol açmaktadır.
Diz kireçlenmesi, günlük yaşam aktivitelerini kısıtlamanın yanı sıra, kıkırdak kaybından başlayarak kıkırdak tabakasının tamamen yok olmasına kadar ilerleyen bir süreçtir. Aşırı aktivite, fazla kilo ve zayıf diz çevresi kasları bu aşınmanın hızlanmasına neden olabilir.
Tanı Süreci Diz kireçlenmesinin tanısında, fiziksel muayene esastır. Ancak, hastaların yakınmalarının şiddetini doğru bir şekilde belirlemek için röntgen gibi görüntüleme yöntemleri de kullanılır. Doç. Dr. Togay Evrin'e göre, röntgen, bazen kireçlenmenin şiddetini yeterince gösteremeyebilir. Bu sebeple, detaylı bir inceleme için BT, MRI ve USG gibi ileri görüntüleme yöntemlerine başvurulabilir.
Ameliyatsız Tedavi Yöntemleri
Diz kireçlenmesi, genellikle fazla kilo ve aşırı hareket gibi faktörlerle tetiklenir. Bu sorunun mekanik bir problem olduğu göz önüne alındığında, tedavi sürecinde kilo kontrolünün önemi büyüktür. Bunun yanı sıra, diz kireçlenmesi riskini azaltmak veya mevcut durumu hafifletmek için düzgün ve fonksiyonel egzersizler önerilir.
Günümüzde "Akıllı Plazma" uygulaması, diz kireçlenmesinin ameliyatsız tedavisi konusunda farkındalık yaratmış ve bu alanda öne çıkan bir yöntem haline gelmiştir. Doç. Dr. Togay Evrin, bu uygulamanın kireçlenmenin ilerlemesini yavaşlatmaya ve ağrıyı hafifletmeye yardımcı olabileceğini belirtiyor.
Ancak, her tedavi yöntemi gibi, Akıllı Plazma uygulamasının da kişiye özel olarak değerlendirilmesi ve doktor önerisi ile uygulanması gerekmektedir. Doç. Dr. Togay Evrin'in tecrübesi ve bilgisi ışığında, en uygun tedavi yöntemlerinin seçilmesi hastaların yaşam kalitesini artıracaktır.
Instagram adresi: