DOĞRU SÖZE NE DENİR

Adnan Bahadır

1982 yılında Of’ta imam iken tanıdığım, tanıştığımızda iyi bir Ülkücü olan ama daha sonra bizim de gayretimizle iyi bir Millî Görüşçü olan, hatta ve hatta Doğu Karadeniz Bölgesinin en çok alkol tüketilen ilçelerinden birisi olan Alaçam ilçesinden, Of'taki Kuran Kurslarına yüzlerce öğrenci taşıyan gazetemizde de köşe yazıları yazan Adem Alan kardeşimizin dün yayınladığı bir yazısını bugün sizlerle paylaşmak istiyorum. Adem Alan’ı severiz veya sevmeyiz, düşüncelerine katılırız veya katılmayız ama benim şahit olduğum 35 yıllık arkadaşlık sürecimizde son iki yılda yaşadığı bazı sıkıntılar nedeniyle yaptığı bazı paylaşımlar dışında her şeyine kefil olduğum bir arkadaş. Amacım onu burada sizlere anlatmak değil, Facebook’undan paylaştığı ve çok beğendiğim yazısını sizlerin takdirine sunmaktır. Şimdi sizleri onun “İSRAİL’İ BOYKOT EDELİM DE KOMİK OLMAYALIM!” adlı yazısı ile baş başa bırakıyorum;

 

İsrail vahşiliği, Siyonist yayılmacılığı; üç beş kalem sakız, dondurma ve cola boykotu ya da üç beş mitingle bitmez. Engellenmez. Durmaz.

Milletin gazını almaya dönük bu tip protestolar 50 yıldır yapılıyor ve yapıldıkça Siyonist devletin sınırları genişliyor, zulmü artıyor...

Bazı "Dindar" kardeşlerimiz: “Elimizden gelen bu, daha ne yapacaktık" gibi, safsata ve boş söylemlerle güya bana laf çakıyorlar!

Beyler siz giderken ben çoktan geliyordum...

40 yıldır belki onlarca mitinge katıldım, yüzlerce yazılar yazdım, ömrüm boyunca doğru dürüst coca cola bile içmedim...Hatta katılıp, yazdığım yazıların dahi fazla faydası olmayacağını, biraz da sınırı zorlayarak; sadece politik figür gibi kullanıldığımızı da yazdım...

 

Şimdi yine başladınız...

-Cola içmeyelim...

- Dondurmasını, sakızını almayalım diye güya bir şeyler gevelemeye...

Geçin bu işleri...

 

"Mescidi Aksa imkân değil İman Mes'elesidir" diyen adama biraz kulak verip, ne demek istediğini anlamaya çalışın hatta her şeyi ondan beklemeyin!

 

Devlet boykot çağrısı yapmaz, yapamaz ancak mesaj verir...

Tabii anlayana...

 

- Tüm Yahudi mallarının listesini adam gibi çıkarın!

Sizin şu anki paylaştığınız listelerin tamamı, İsrail'den alınan 5 Kg hybrid domates tohumu ( 1 Kg fiyatı 25.000- USD.gerisini siz hesap edin!) etmez!

BELKİ DE ;

ASIL MALLARINI BOYKOT ETMEYELİM DİYE BU İMİTASYON LİSTEYİ İNTERNETTE HAZIRLAYIP PAYLAŞIMA SUNAN DA SİYONİST BİRİ OLABİLİR !!!

 

ASIL BOYKOT EDİLMESİ GEREKEN ANA MALLARI:

- Tarım Bakanlığı; İsrail menşeili, sebze tohumlarının ithalini engellesin, çok da kolaydır, gerekçesini ben yazarım bilmiyorlarsa...

Urfa'da meşaleyle karşılamakla bu işler olmuyor işte...(!)

Yıllık ithalatımız kaç yüz milyon dolar açıklasın ve yerliye ya da başka ithalata dönelim!

 

- Beyler altlarındaki; lüks Yahudi malı araçları hele bir bıraksın!

Markalarını ve giden milyar dolarları siz biliyorsunuz...

 

- Şu an yapıldığı gibi; yerli askeri sanayiimiz hızla artırılsın, Siyonist silah ve ekipmanlarına bağlılık bitsin...

- Türkiye Cumhuriyeti;

Kendi, bilgisayar yazılım sistemlerini, arama motorlarını, sosyal medyasını kursun...

Aha bu yazıyı yazdığımız Facebook bile onların.

Her harfe tıkladığımızda reklam gelirlerini artırarak yardım etmiyor muyuz?

-İlaç sanayiinde kullanılan ve alternatifi olan Yahudi mallarını Sağlık Bakanlığı alternatiflere yöneltsin...

 

Daha çok var...

Tüm bunlar dururken, yıllık milyarlarca dolarımızı onlara verirken, yalandan bir kaç miting ve coca ile gaz alma işlemi artık faydasızdır.

 

Zaten her mitingden sonra İsrail'in sınırları genişliyor...

Var bu işte bir terslik!

 

Kamu sektörünün her yıl milyarlarca dolarla desteklediği ve beslediği İsrail'i mitinglerle zayıflatamazsınız...

Ben bu işten artık bıktım.

Mitinglere falan katılmıyorum...

Hatta bir LT cocacola alıp içeceğim bu akşam (!)

Hani, ne oldu; Zemzem Cola (!), Kristal Cola vardı !

 

Doğru söyleyeni dokuz köyden kovsalar da, 10.ncu köy mutlaka vardır!

O dokuz köyün ahalisi de bir gün onuncu köye gelir!

 

Şimdi bilmiyorum ama; 80'li, 90'lı yıllarda;Türkiye'deki; Seccade ve 99'luk tesbih ticareti bile onların elindeydi, Tahtakale'de...

Şalvar, sarık ve cübbe kumaşlarını bile onlar dokuyup satıyorlardı (!)

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (11)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.