DOĞRULARI KONUŞANLARI DİNLEMEK NE KADAR ZORMUŞ MEĞER
Dünyanın en basit ama en ağır bedeli olan şey doğruları konuşmaktır, hani doğru konuşanı dokuz köyden kovarlar diyorlar ya Ben bu sayıyı 99 köye çıkarmak istiyorum. İnsanların canlarının istediğini söylediğinizde sizden iyisi yok ama doğruları söylediğinizde sizden kötüsü yoktur. Bu durum Dünya kurulduğu günden itibaren böyledir, sadece günümüze mahsus bir konu değildir. Adem aleyhissalamın çocukları Habil ile Kabilden başlayan kan davasının arkasında da bu durum vardır.
Gazeteyi kurduktan kısa bir müddet sonra görsel anlamda bir TV'ye ihtiyaç olduğunu, belirli zaman aralıklarında programlar yapıp kamuoyunu bilgilendirme gereğine düşündüğümden; önce bir kanalda haftada bir gün canlı yayınlanan DOBRA DOBRA programı yaptık, programa başladığımızda uzun sürmeyeceğini bilmeme rağmen başlangıç olması bakımından devam ettim, ama nihayetinde konuştuklarım bazılarını sıkıntıya soktuğundan program devam edemedi, ardından başka bir kanalda EĞRİSİ DOĞRUSU programını yapmaya başladık, hatta o kanalın sahibi ile ortak yayın yapma kararı aldık, ardından ise yazılarımızdan rahatsız olanlar bizi öldürmek üzere bize saldırınca, bizde gereğini yaptık ve Medresei Yusufiyyeye gittik.
Medresei Yusufiyyede bir hafta kaldıktan sonra birde ne göreyim bizim yayına çıktığımız TV kanalı başkaları ile anlaşıp ortak yayın yapma kararı almışlar,saygıyla karşıladık ama altı ay süre verdik, sanırım o civarda bir birliktelikleri oldu.Bu şehirde bazı şeyler o kadar çabuk oluveriyor ki anlatamam, Adnan Bahadır'ın karşısında icraat yapmak isteyin anında yanınızda bir sürü adam bulursunuz, ama doğruların yanında olmak adına veya Hak mücadelesi yapmak adına bir icraat yapmaya kalkarsanız yanınızda Allah kulu bulamazsınız.
Biz Medresei Yusufiyyeye girince şehirdeki şer güçler adeta bayram yaptı, bizim oradan hiç çıkamayacağımızı zannettiler ancak unuttukları nedir biliyor musunuz ? geride bir eşim üç çocuğum benim bıraktığım Bayrak'ı benden daha kuvvetli, daha sağlam, daha azimli taşıyacakları idi. Ben bir işi yapar iken her şeyin hesabını yaparım. Yani a,b,c,d,e planlarım vardır. Hapse girersem ne olur, benden sonra falanca hapse girerse ne olur, ekonomik sıkıntı çeker miyim, çekmez miyim, çekersem hangi planı uygulamam gerekir, bunların tamamının hesabını yapmadan yola çıkmam. Bu hesapları yaptığım için bunca darbeye rağmen beni yıkamadılar. Ancak bunların tamamı bir yana tek umudum ve yardımcım olan Yüce Rabbim olmasa idi bu sıkıntıların altından kalkmam sureti katiyetle mümkün değildi.
TV programına çıktığım en son program bundan tam üç buçuk yıl önce idi, o programda tüm konuştuklarımı hatırlıyorum ve dediklerimin tamamı çıkmış durumda. Aradan geçen üç küsür yıllık süreçten sonra yeniden siz değerli okurların karşısına canlı olarak çıkmak istedik ve samsunweb.tv yi kurduk, kimseden tek kuruş almaksızın, sadece kendi emeklerimizle ve imkanlarımızla bunu gerçekleştirdik. Tamı tamına beş ay bu işle uğraştık ve ortaya çok kaliteli bir yayın organı çıktı. Önceki akşam canlı yayına çıkmak üzere hazırlandığımızda saat 20.00 canlı yayınımız kesildi. Önce teknik bir arıza olduğunu düşündük , teknik personel çağırdık baktık ki olay farklı bir olay. Hollanda'dan buraya yayın akışını taşıyan Telekom'dan kiraladığımız hız sabitleyici internet hattımız kesilmiş, nasıl kesilmiş, sıkıntı nerde bulana kadar aradan nerede ise bir gün geçti.
Peki neymiş arıza derseniz ; hatlarda arıza meydana gelmiş!..... nasıl ama siz saat 20.30 da canlı yayın yapacaksınız saat 20.00 de hattınızda arıza meydana geliyor, bana bir çok arkadaşım bu yönde uyarılar yapmıştı ancak yüksek ücret ödeyerek kiraladığımız hız sabitleme hattında arıza olacağı aklımın ucundan geçmezdi. Bu şehirde Adnan Bahadır'ın konuşmalarından rahatsız olan o kadar çok insan var ki sormayın gitsin, peki Adnan Bahadır insanlara iftira mı atıyor hayır, özeline mi giriyor hayır ya ne yapıyor da birileri bu kadar rahatsız derseniz birilerinin malı götürmesine, tüyü bitmemiş yetimin malını yemesine izin vermiyor da ondan bazıları çok aşırı derecede rahatsız. Ancak kimse ötesini berisini yırtmasın bedeli neye mal olursa olsun doğrular ortaya çıkacak ve yanlış yapanlar bedelini ödeyecekler. Adnan Bahadır'ın canlı yayınını engelleyebilirler ama bunu kaç kez yapabilecekler veya toplum bizi bant yayınından da izleyeceğini unutmamalılar. Bu duygu ve düşüncelerle kalın sağlıcakla