Çakıroğlu, kanserin normal yaşam döngüsünde olan bir hücrede meydana gelen genetik mutasyon sonucu hücrenin kontrolsüz bir şekilde bölünmesiyle sonuçlanan hastalık olduğunu söyledi.
Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) verilerine göre 2020 yılında 19,3 milyon kişinin kanser tanısı aldığını, bu sayının 2040 yılında 30,2 milyona çıkmasının beklendiğini belirten Çakıroğlu, şunları kaydetti: "Türkiye'de 2020'de 234 bin kişi kanser tanısı aldı. 2040'da kanser tanısı alan hastası sayısının 393 bine çıkacağı tahmin ediliyor. Kanser, dünya çapında ölüm istatistiklerinde önde gelen bir neden. Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde enfeksiyon hastalıkları halen ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer alıyor. Gelişmiş ülkelerde de kanser iskemik kalp hastalıklarını geçerek birinci ölüm nedeni olmuştur. DSÖ verilerine göre 2020 yılında dünyada yaklaşık 10 milyon ölümün kanser nedeniyle olduğu biliniyor. Bu da her 6 ölümden 1'inin kanser kaynaklı olduğu anlamı taşıyor." dedi. 2020 yılında en sık tanı konulan kanser vakalarının meme, akciğer, kolorektal, prostat, melanom dışı cilt ve mide kanserleri türü olduğunu aktaran Çakıroğlu, ölüm nedenleri arasında akciğer kanserinin 1,8 milyonla halen ilk sırada yer aldığını bunu 916 binle kolorektal, 830 binle karaciğer, 769 binle mide ve 685 binle meme kanserlerinin izlediği bilgisini paylaştı.
Kanserin önlenebilir bir hastalık olduğunu ifade eden Çakıroğlu, şunları kaydetti: "Risk faktörlerinden kaçınılarak ve mevcut kanıta dayalı önleme stratejileri uygulanarak kanserlerin yüzde 30 ila yüzde 50'si şu an önlenebilir. Birçok kanserin erken teşhis edilmesi ve uygun şekilde tedavi edilmesi iyileşme şansını yükseltiyor. Sigara kullanmamak, sağlıklı vücut ağırlığının korunması, taze meyve ve sebzeleri içeren beslenme, düzenli fiziksel aktivite, alkol tüketimini azaltmak ya da kullanmamak, enfeksiyöz nedenli kanserlere karşı aşı olmak, ultraviyole radyasyona maruz kalmamak, dış ve iç mekan hava kirliliğine maruziyetin azaltılmasıyla iyonize radyasyona mesleki maruziyetin en aza indirilmesi kanserden korunma yolları olarak sıralanabilir. Bireylerin düzenli olarak kanser taramalarını yaptırmaları erken tanıyı mümkün kılıyor. Sağlık Bakanlığının uyguladığı meme, rahim ağzı ve kolorektal kanser tarama programları var. Bireylerin taramalar için aile hekimleriyle görüşmeleri önem arz ediyor. Erken tanının hayat kurtardığı unutulmamalı."
"Birçok kişi kanserden kurtuldu"
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Yunus Demirkol ise uzun süreli öksürük, kanlı balgam, nefes darlığı gibi semptomları olanların mutlaka bir uzmana görünmesi gerektiğini aktardı.
İleri görüntüleme yöntemlerinin yaygınlaşmasıyla kanser türlerine daha erken tanı konduğunu bunun da tedaviyi kolaylaştırdığını dile getiren Demirkol, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kovid-19 salgınının ilk zamanlarında bazı hastalar şikayetleri olmasına rağmen hastanelere başvurmuyordu. Aşının yaygınlaşması, toplumsal bağışıklığının artması, vatandaşların bilinçlenmesiyle son zamanlarda hastanelere başvuran hasta sayısında artış var. Kendi polikliniğimizde erken evrede kansere yakalanan birçok hastayı ameliyata yönlendirdik. Birçok kişi bu şekilde kanserden kurtuldu. Kanser tedavisi olan hastalar kemoterapi, radyoterapi gibi işlemlerini devlet ve üniversite hastanelerinde ücretsiz bir şekilde alıyor. Semptomları olanların mutlaka bir uzmana görünmesi gerekiyor."