DOLAYLI SOYGUN
Bir ülkenin ekonomik gelişmişliğinin ya da geri kalmışlığının bir çok göstergesi vardır. Toplam vergiler içinde dolaylı ve dolaysız vergilerin payı bu göstergelerin en önemlilerindendir. Maliye yöneticilerinin başarısı, bu veriler ile değerlendirilebilir.
Toplam vergilerin içinde dolaysız vergi dediğimiz,gelirden ve servetten alınan gelir vergisi,kurumlar vergisi,emlak vergisi gibi kalemlerin oranı yüksek ise,Maliye yönetiminin başarısından söz edilebilir.
Tersi olur,toplam vergilerin içinde dolaylı vergi dediğimiz, katma değer vergisi ve özel işlem vergisi gibi kalemlerin oranı yüksek ise,Maliye yönetimi başarısızdır.
Ülkemizde dolaylı vergilerin toplam vergiler içindeki payı yüzde yetmiştir. Kamu yönetimi ,vergi gelirlerinin yüzde yetmişlik kısmını vergide adalet ilkesine aykırı olarak toplamaktadır. Verilere göre ancak yüzde otuzluk kısımda vergide adalet ilkesine uyulduğu görülmektedir.
Sadece görülmektedir. Çünkü görüntü öyle olsa da işin aslı öyle değildir. Konu istatistik ve rakamlar ise altını biraz deşmekte fayda vardır.
Gelir vergisi olarak toplanan rakamın büyük bir kısmı stopaj kesintisi ile ödenen ücret gelirleridir. Ücret gelirlerinden elde edilen verginin büyük bir kısmı da asgari ücretliden kesilen vergidir. İşçi patronundan daha fazla vergi ödemektedir.
Vergide adalet ilkesine göre ; herkes kamu giderlerini karşılamak amacı ile mali gücüne göre vergi ödemekle yükümlüdür. Maliye yönetiminin görevi ise bu adaleti sağlamaktır.
Adaleti sağlamak zor iştir. Çalışma ister. Emek ister. Takip ister. Nitelikli personel ister. Kayıt dışına alışmış insanların alışkanlıklarını değiştirmek ister. Kimse kamu harcamalarına kaynak aktarmak istemeyecektir. Kamunun milletin malının ortağıymış gibi davranmasından vazgeçmesini, ödenebilir vergi rakamları ister.
Artan oranlı gelir vergisi tarifesinin mükellefleri kayıt dışına iten en önemli sebep olduğunu anlamak ister. En önemlisi kamu kaynaklarının verimli olarak kullanılmasını ister. İster de ister…
Maliye yönetimi bu güne kadar hep kolay olanı seçmiştir. Vergide adaleti sağlamak yerine gelir olsun, nasıl olursa olsun mantığını benimsemiş ve dolaylı vergilere yönelmiştir.
Bir aracı,telefonu,televizyonu değerinden çok pahalıya almamızın sebebi,dolaylı vergilerdir. Alkol ve sigara gibi sağlığa zararlı maddelerde vergilendirme amacının sosyal fayda sağlamak,yüksek vergilendirme nedeniyle zararlı maddelerin kullanımının önüne geçmek olduğu söylenir.
Bu sözün hiçbir geçerliliği yoktur. Öncelikli olarak bu tip malların ikamesi boldur. İstisnalar hariç,kimse fiyatından dolayı zararlı alışkanlıklarından vazgeçmez. Fiyatı pahalı olandan ucuz olana yönelir. Ülkemizde alkol ve sigara tüketimi sürekli olarak artış göstermektedir. Sağlığa zararlı maddelerin kullanım yaşı sürekli olarak düşmektedir.
Devlet gerçekten insanları zararlı alışkanlıklardan korumak istiyorsa başka yollar denemelidir.
Ve hepimizin en büyük derdi akar yakıt fiyatları. Akar yakıt fiyatları bazılarının zannettiği gibi sadece arabası olanları ilgilendiren bir durum değildir. Akar yakıt bir enerjidir. Enerji maliyetinin yüksek olması bütün malların fiyatına yansır.
Petrolün varil fiyatında büyük düşüş yaşanmasına rağmen ülkemizde akar yakıt fiyatlarında küçük küçük indirim yapılmaktadır. Akar yakıtta vergi yükü, astarı yüzünden pahalı seviyesindedir. Akar yakıt maliyetinin sıfır olduğu varsayımında,istasyona gittiğimizde, benzinin litresini üç liraya alacağız.
Gelir ve servet üzerinden vergi toplamayan Maliye Bakanlığı,harcamalar üzerinden zengin fakir farkı gözetmeksizin herkesten aynı vergiyi tahsil etmektedir.
Dolaylı vergiler, kamuya kaynak aktarmanın en kolay ve adaletsiz yöntemidir. Maliye Bakanlığı, vergide adaleti sağlamak konusunda görevini yerine getirmelidir.